SÖZ GİRESUNLU ÜNLÜLERDEN AÇILINCA NASIL UNUTULUR CÜBBELİ AHMET HOCA

SÖZ GİRESUNLU ÜNLÜLERDEN AÇILINCA NASIL UNUTULUR CÜBBELİ AHMET HOCA

 

Tarikatçıların ve Tarikat liderleri arasında en renkli kişiliğe sahip olan kimdir? diye sorsanız; yüz kişiden doksanı Cübbeli Ahmet Hoca der.

Onun için unutmadan bu zatı-muhteremin önce kimliğine bir bakalım ve ondan sonra renkli kişiliği üzerine sohbet edelim…

Soy yolculuğuna baktığımızda Özbekistan’dan yola çıktığı görülüyor Cübbeli Ahmet’in sülalesinin!

Secere Unvanı; Hazinedaroğulları olduğuna göre, hazineleri bir hayli var demek ki!

Her neyse; unutmadan T.C Kimliğine de bir bakalım Cübbelinin!

Adı: Ahmet Mahmut

Soyadı: Ünlü

Doğum Tarihi: 1965

Baba adı: Yusuf

Baba Ocağı; Giresun- Görele

  1. Eğitimi: Klasik Medrese usulü din eğitimi
  2. Zorunlu eğitimi; İlk okul mezunu (Ortaokulu dışarıdan bitirme)

Ait olduğu Tarikat: Nakşibendi Tarikatının İsmail Ağa Kolundan

Eğitim Aldığı Tarikat Lideri: Mahmud Ustaosmanoğlu

Sahip Olduğu Kariyer: Ardında binlerce, milyonlarca koşan müridi olduğu gibi (bir ilkokul mezunu olarak) onlarca Prof. Doçent unvanlı ilahiyatçıları arkasından koşturarak ‘Nal’ toplatıyor!!!

Şimdi gelelim öz-geçmişine ve renkli kişiliğine…

Varlıklı bir ailenin çocuğu olan Cübbeli Ahmet Hocanın babası Yusuf Ünlü efendi İstanbul’a göç eder ve burada yaşamayı yeğler!

Beykoz taraflarında geniş bir arazi alarak buraya yerleşir.

Cübbeli okul yaşına gelene kadar klasik Medrese (dini) eğitim alır.

Daha sonra (zorunlu olduğu için) zar-zor İlkokulu bitirir.

İlkokulu bitirir-bitirmez; Fatih-Çarşamba İsmail Ağa Medrese eğitimine devam eder…

12 yaşına gelince; Yavuz Selim ve Kasımpaşa camilerinde vaazlar vermeye başlar.

Ve aynı yıllarda Rize-Pazar Tütüncüler Köyüne gelerek; Resul Bölükbaşı Hoca’dan; Sarf, Nahiv, İlmi Kelam, Meani, Tefsir, Hadis ve Fıkıh dallarında ders alır…

Resul Bölükbaşı’ndan 20 ay ders aldıktan sonra 1980 yılında 10-15 bin insanın katıldığı bir törenle “İcazet-i İlmiyesini’ alır!

Ve Cübbeli Ahmet Ünlü Hoca, gitgide ününe-ün katarak İstanbul’a geri döner…

Bir yandan çeşitli camilerde vaaz verir, bir yandan da; Kefevi Cami İmamı Mustafa Kılıç Hoca efendiden 6 ay ders alarak Hafızlık eğitimi tamamlar. (Bu arada Ortaokulu da dışarıdan sınava gererek bitirir)

Artık arkasından binlerce, milyonlarca insanı koşturmanın zamanı gelmiştir’de, geçmiştir bile!

İsmail Ağa Camisine minderini atarak; geniş halkalar oluşturmaya ve mizah yüklü vaazlar vermeye başlar ve bu tam on yıl sürer…

Sohbetimizin giriş bölümünde de söylediğimiz gibi onlarca Tarikat liderinin arasında renkli bir kişiliğe sahiptir Cübbeli Ahmet Hoca…

Tüm vaazlarını esprilerle süsler!

Gündelik yaşamı da çok renklidir!

Bazen vaaz verdiği cemaatine ‘yapmayın’ dediği şey kendisi yapar!

Örneğin; Çalgılı ve duvaklı düğünü günah sayar ama kızının düğünü bunun tam tersidir!

Yeri geldi mi; Jet-Ski’ye binip, denizin ortasında volta atar!

Bir özelliği de; ne düşünüyorsa içinde saklamadan apaçık söyler!

İşte vaazlarında söylediği incilerden örnekler;

“70 yaşındaki kadın çıkmış evlendirme programına; yok ben bundan elektrik almadım diyor. Sen nefes aldığına şükret!”

“Neymiş efendim; beni sevmiyormuş… Sevmesen sevme… İmanın şartı mı beni sevmek!”

“Her secdeye bir köşk, Her Köşkün 60 bin kapısı var” diyorum.” Eee, Hoca ne yapacağız bu kadar Köşkü? Fazla gelirse bana getir!”

Başka bir Hoca Efendi Havuzu israf sayınca;

“Mandalara israf olmuyor da, bana mı israf oluyor!”

“Ya adama diyorum ki; neden namaz kılmıyorsun?” Adam bana; “Düşünüyorum!” diyor. Anaaaaa! sanki adama evlenme teklif ettik!”

“Cennete gitmek bedava… Asıl cehennem gitmek parayla yahu!.. Kumar oynasan para lazım…İçki içmek istesen para lazım.. Zinaya para lazım… Namaz için senden para isteyen mi var!”

“Bana; arkandayız hocam, arkandayız hocam diyorlar…Ee mübarek biride önümüze siper olsun ya!” (daha çok var ama bu kadar yeter)

Evet, Cübbeli Ahmet Hoca bir ilkokul mezunu…

Eh, demek ki anlı-şanlı ilahiyat akademisyenleri ardından binlerce ve milyonlarca insanı koşturamıyorsa!

Ve bunu bizim cübbeli Ahmet hocamız başarabiliyorsa!

Şimdi siz bu adamı takdir edip, alkışlamaz da ne yaparsınız Allah aşkına?

Hadi alkışlamadınız diyelim…

Peki üzerinde düşünmeye değmez mi bu fenomenin?

Veya bu adı gibi ‘Ünlü’ olan, bu şahsiyeti bu duruma getirenlerin!

Hı?

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?