Hangi stadyumlar mı?
Hemen söyleyelim;
Adana 5 Ocak Stadı
Batman 16 Mayıs Stadı
Diyarbakır Atatürk Stadı
Eskişehir Atatürk Stadı
Gaziantep Kamil Ocak Stadı
Giresun Atatürk Stadı
Hatay (Antakya) Atatürk Stadı
Malatya İnönü Stadı
Mersin Tevfik Gür Stadı
Sakarya Atatürk Stadı
Samsun Atatürk Stadı
Sivas 4 Eylül Stadı
Trabzon Akçaabat Fatih Stadı
Ve Trabzon Avni Aker Stadı
Bu stadyumların hepsi yıkılacakmış..
Ve yerine ‘Millet Bahçesi’ yapılacakmış.
Yapsınlar..
Yapmalarında hiçbir behis yok!
Ne demişler;
Bal tutan parmağını yalar…
Ve sen ne kadar itiraz edersen et;
Suyun başında oturanlar varken;
Senin itiraz etmen kaç para eder?
Ancak;
Yıkılıp da, yerine ‘Millet Bahçesi’ yapılacak olan stadyumların isimleri sizlerinde dikkatini çekti mi bilmem…
Yıkılacak olan Statların adı;
Ya, Atatürk Stadı..
Ya, 4 Eylül Sivas Kongresinin yapıldığı tarihi anlatıyor.
Ya da, o ilin ‘Kurtuluş’ gününü…
Biliyorum;
Şimdi ben böyle düşündüm diye bana -içinden- öyle kızanlar ve diş bileyenler vardır ki…
Hatta sesli-sesli düşünüp;
“Yahu bu adamda her şeyin altında bir bahane arıyor” diyerek küfredenler bile vardır…
Ancaaaak;
Hakkımda nasıl düşünürlerse düşünsünler…
Ne kadar sinirlenip köpürürse köpürsünler!
Ben bildiğimi ve düşündüğümü söylemekten geri kalmayacağım.
Örneğin;
Ben kendi ilimde herkesin bildiği bir gerçeği dile getirecek olursam;
1000 küsur kişinin çalıştığını…
Onlarca ‘nakliyecinin’ karnını doyurduğunu…
Onlarca nakliyecinin ormandan tomruk taşıyıp ve bir o kadarının da büyük sanayi kentlerinde ‘kağıt’ taşıdığını…
SEKA Kağıt fabrikasında çalışan işçileri evlerine ve fabrikaya taşıyan onlarca minibüsçülerin yararlandığını…
Onlarca, yüzlerce esnafın -ekonomik devinimden- yararlandığını;
SEKA Kağıt fabrikasını eşe-dosta peşkeş çekerek yok fiyatına sattıklarını (o günleri bilmeyen ve görmeyenler) anlatmayacağız da; neyi anlatacağız?
Ve;
“Giresun SEKA Kağıt fabrikasını ‘zarar ediyor’ diye sattılar ve daha sonra o alana -zarar etmeyecek- başka bir fabrika yapmayı düşünmeyip, milyarlarca para harcayarak büyük bir stadyum yaptılar” diye anlatmayacak mıyız?
Ve en önemlisi de;
“1944 yılında il, ilçe ve tüm amatör sporcuların ve okulların ortak yararlanması için hizmete açılan Giresun Atatürk Stadyumu; 12 Eylül darbesine kadar ortak kullanılmıştır…
Ve daha sonra Atatürk stadı çimlendirilme’ye alınmış..
Amatörler için yan tarafa bir ‘ek saha’ yapılmış..
Ve tarihi Atatürk Stadı Giresunspor’a bırakılmıştır…
Bu son iki paragrafı özetleyerek ifade edecek olursak;
Giresun Atatürk Stadyumu tüm amatör Spor Kulüplerinindir…
Ve o stadyumda Giresunspor’un kuruluş bünyesini oluşturan ve amatör hisse olarak;
Yeşiltepe Spor Kulübü
Akın Spor Kulübü
Ve Beşiktaş Kulübüyle birlikte 3 hissesi vardır…
Yani;
Bugün ‘Millet Bahçesi’ yapılmak istenen Giresun Atatürk Stadı; Beden Terbiyesi Müdürlüğü başlığı altında ve il genelindeki tüm amatör spor kulüplerinin ortak kullanımında olması gerekir…
Yani kısaca demem o ki;
Trabzonlular nasıl ki Avni Aker Stadının ‘Millet Bahçesi’ olmasına itiraz edip, durdurmayı başardılarsa…
Giresun Amatör Spor Kulüpleri de…
Amatör Spor Kulüplerini temsil eden ASKF (Giresun Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu) öncülüğünde;
Giresun Atatürk Stadyumunun ‘Millet Bahçesi’ yapılmasına itiraz etmeli..
Ve ‘temsil hakkını’ kullandığı ‘Amatör Spor Kulüplerinin’ futbol maçlarını bu sahada yapılması için mücadele etmeli…
Üstelik bu sahada gelmiş-geçmiş amatör futbolcuların değil;
Tribünde seyirci olarak oğlunu izleyen babaların-anaların da büyük anıları var…
Hayatında hiç futbol oynamasa da;
Öğrenciliğinde 19 Mayıs provalarına ve programlarına katılan onlarca, yüzlerce, binlerce insanın anısı var bu stadyumda..
(Gerçi bizde -kahramanlık öykülerinin ötesinde- tarihsel mekan ve ‘kalıtlara’ pek saygı duyulmaz ama)
Ben yinede bütün iyi niyetimle;
Yönetenleri ve yönetilenleri bu konuda duyarlı olmaya ve tarihi izler taşıyan mekanlarımızın üzerine beton dökülmemesi için tekrar bu konunun üzerinde düşünmeye davet ediyorum…
Ve sözü size bırakıyorum…
Buyurun..
Şimdi söz sırası sizin…
Düşündüklerinizi içinizde saklayıp, kamuoyundan saklamayın…