Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
T. ÖZAL’IN NEO-LİBERAL EKONOMİSİ VE BİR İLÇENİN SİLİNEN ANATOMİSİ
  • 0
  • 411
  • 21 Eylül 2022 Çarşamba
  • +
  • -

Merhaba sevgili dostlar,

Merhaba değerli canlar,

Siz saygıdeğer okurlarımla;

Üç gündür Dereli ilçesinin bir spor kulübü üzerine sohbet ettik…

Bir başka ifadeyle;

Tek kişilik keyfiyete dayalı yönetimlerin, günü gelince nasılda dibe vurup çöktüğünü anlatmaya çalıştık dilimiz döndüğünce…

Bugünde yine aynı ilçenin;

Küçücük bir ilçeyken nelere sahip olduğunu…

Ve 1980 yılından sonra da süreç içerisinden bu kazanımların nasıl kaybolduğunu;

Özetleyerek anlatmaya çalışacağım…

Ancak;

Bu küçük ilçenin ‘silinen anatomisine’ geçmeden önce, bu araya şöyle kısa bir not da düşmek istiyorum…

O da şu;

Benim anlatmak istediğim Dereli ilçesine bir başka benzer ilçe daha var mı, yok mu? onu da doğrusu bilemiyorum…

Ve birde en önemlisi;

Sohbetimizin sonunda, anlatımını yaptığım ilçenin o günlerini görüp yaşayanlar, benim bu anlattıklarıma itiraz etmelerini bekliyorum…

İlçe; Dereli…

1958 yılında ilçe olmuş..

İlçenin merkez nüfusu;

İlçe olduğu yıllardaki nüfusu; 2003 kişi

1965’li yıllarda 3 bin dolaylarında..

1970-1980 yılları arasında ise 4500 filan…

Kırsal birlikte ise 38 bin…

Şimdi bu küçücük ilçenin 1960’lı yıllardan 1980 yılları arası ve 2000 yılında kadar var olan kazanımlarını veriyorum;

-1965’li yıllarda işletmeciliği Aziz Bayrak’a ait ‘Aksu Gazozu’ markalı sade ve meyveli gazoz üreten bir imalathane vardı…

İlçenin meşrubat gereksinimini bu imalathane sağlardı..

-Yine aynı kişinin işletmeciliğini yaptığı ve balkonuyla birlikte 350 kişilik bir ‘Aksu Sineması’ vardı…

Ve her akşam tıklım tıklım dolardı…

Bu merkez nüfusu 4500 kişi olan ilçede;

Belediye Oteli ile birlikte tam 7 Otel vardı…

İşte o otellerin sahipleri ve isimleri;

Osman Tiryaki’ye ait; Anayurt Oteli

Talip Ordu’nun; Aksu Oteli

(Laz) Mustafa Şirin’in; Karadeniz Oteli

İzzet Bektaşoğlu’nun; Çağlayan Palas Oteli

(Marangoz) Sadık Kılıç’ın; Kılıç Oteli

(Cemilin) Mehmet Bayram’ın; Güven Oteli

İlçenin girişinde Belediye’nin; Saunalı Oteli vardı…

Ve bu oteller müşterisiz kalmazdı;

Hatta Çarşambayı-Perşembeye bağlayan gece tıklım tıklım dolardı…

Yatacak yatak bulunmazdı;

Perşembe günü alışveriş yapmaya gelen pazarcılar, ya çadırlarının içerisinde veya da kamyonlarının içinde yatardı..

4500 nüfusa sahip küçücük bir ilçede bulunan ‘içkili ve içkisiz’ lokantalarsa şunlardı;

-(Laz’ın) Faik Şirin’in lokantası (içki ruhsatlı)

-Kadir Elmalı’nın lokantası (İçki ruhsatlı)

-Gürcü Mahmut’un lokantası (içki ruhsatlı)

-Dursun Demir’in lokantası (içkisiz)

-Sinemanın üzerinde Şehir Lokantası (içki ruhsatlı)

-Şehir Kulübü (içki ruhsatlı)

-Askeri Gazino (İçkili)

-Avcılar Kulübü (İçki Ruhsatlı)

-Cemal Akar’ın lokantası (İçkisiz)

-Cafer Peker’in lokantası (içkisiz)

-İlyas Avcı’nın lokantası (içkisiz)

-Celal ve kemal Akkoç’un lokantası (içkisizdi)

Kahvehane ve Kıraathanelerse şunlardı;

-Bektaş Bektaş’ın kahvehanesi

-Şehir Kulübü

-Laz Mustafa’nın Kahvehanesi

-Bektaşoğlu Kahvehanesi

-Bahçeli Köylülerin dinelen Kahvehane..

-Sadık Kılıç’ın Kahvehanesi (Akkayalılar Kahvehanesi de denirdi)

-(Cemil’in) Mehmet Bayram’ın Kahvehanesi…

-Kahveci Osman Tiryaki’nin Kahvehanesi

-Çivriz’lilerin Kahvehanesi

-Kurtulmuşluların Kahvehanesi olmak üzere 10 kahvehane vardı..

1980’li yılların başlarına kadar ‘içki satış bayileriyse’ şunlardı;

-Fazlı (Ağabey) Bayburt içki satış bayii..

-Mustafa Bayburt (Kara Mustafa) İçki satış bayii..

-Ömer Yenidede içki satış Büfesi,,

-Seyit Altuntaş Büfesi

-İbrahim Samsunlu içki satış Bayii

-Dursun Peker içki satış Bayii

-Veysel Küçük içki satış Bayii olmak üzere ilçede 7 tane alkollü içki satan ‘Bayi ve Büfeler’ vardı…

Kurum ve kuruluşlarsa şunlardı;

-İş Bankası

-Halk Bankası

-Sümerbank

-Askerlik Şubesi

-Dereli Sağlık Meslek lisesi

-PETMA isimli Barit Madencilik vardı…

Bunlarda süreç içerisinde teker teker kapandı…

Ve bu kapanmalar, kapatmalar;

Turgut Özal’ın ‘serbest piyasa’ başlığı adı altında çıkardığı ve topluma süslü, pembe hayaller kurdurduğu ‘Neo-Liberal’ ekonomik sayesinde yaşandı…

Peki, ilçenin kaybettiği kazanımlar bu kadar mıydı?

Turgut Özal’ın ‘Neo-Ekonomik’ talan sistemiyle kaybedilen ve sele-suya verilen ‘kazanımlar’ olurda, daha sonra kaybedilenler olmaz mı?

Olmaz olur mu hiç;

İnsan bir kere ‘kaybetmeye’ alışmayagörsün…

Zamanla öylesine alışıyor ki;

Gökyüzüne yükselen dağlar üzerine çökse, yün yatağının altında yatıp-uyuyorum zannediyor!!

Aksu yatağının içerisine kurulmuş olan Dereli ilçesi, bundan iki yıl önceki ‘sel felaketine’ benzer ve daha büyük ‘sel felaketleri’ yaşadı…

Ancak ne var ki;

İki yıl önce 2000 yılında yaşanan ‘sel felaketinin’ ardından yaşanan komik ve inandırıcı olmayan olayların hiçbirisi yaşanmadı…

Örneğin selin yıkamadığı binalardan;

-Hükümet Konağı…

-Belediye Binası..

-Yüksel Okulu..

-Çok Programlı Lisesi..

-Emniyet Binası…

-Polis Lojmanları…

-Karakol Binası..

-Öğretmen Evi…

-Tarihi ilçe Parkı…

-Polis Abla Çocuk Parkı

-Öğretmen Evi yanındaki Çocuk Parkı…

-PTT ve liseye geçiş sağlayan Köprü ‘sel felaketi’ gerekçe gösterilerek hiçbir zaman yıkılmadı…

Vay be!

Anlatacaklarımın tamamını anlatamadan sayfamın hacmi yine yetmedi…

Bu ‘Dereli’ ilçe sohbeti;

Birçok okurumun canını sıktığını ve bu ilçeyle hiçbir ilişkisi olmadığı için bunaldıklarını ve gına geldiklerini tahmin edebiliyorum…

Ancak, anlatacakların yarım kalmasın diye;

Siz değerli okurlarımdan bir günlük sabır daha göstermenizi talep ediyorum…

Yarın;

Geçmişte bu ilçede yaşanan sosyal ve kültürel devinimi anlatarak, bu ilçeyle ilgili yaptığımız sohbeti sonlandıracağım…

Şimdilik;

Tekrar görüşmek üzere hoşça kalın…

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM