TAŞHANLAR

TAŞHANLAR

Şebinkarahisar, eski bir yerleşim merkezidir. Araştırmacı Haşim Karpuz’un yaptığı çalışmalara göre, bölgenin ilk defa Hititler zamanında tarihi çağlara geçtiği görülmektedir. Hitit metinlerinde “Azzi-Hayaşa” ülkesi olarak adlandırıldığı ve burada Kaşga’ların yaşadığı yine aynı yazar tarafından bildirilmektedir. İlçede Hitit, Pontus, Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalma tarihi eserler vardır.

TAŞAN on yedinci yüzyılda Taban Ahmet Ağa tarafından yaptırılmıştır. Kale ve Orta mahalleye giden yolun yanlarında taştan yapılmış iki bedestendir. Günümüzde doğu tarafta kalanın bir kısmının kalıntıları durmaktadır. Diğer taraftaki hanın olduğu yere yeni dükkanlar yapılmıştır. Taş Hanlar 1915-1939 yılları arasında hapishane olarak kullanılmış ve 1939 depreminde büyük hasar görmüştür.

Ş. Kara hisar İpek yolu güzergahında olması nedeni ile taşan benzeri 12 tane alış veriş merkezi daha mevcutmuş bunlar kendi aralarında Ziynet eşyası, Dokuma, El sanatı gibi guruplara ayrılmışlardır. Büyük tüccarlar alış veriş için Ş. Kara hisara geliyorlarmış o tarihlerde yörede 1500 adet dokuma tezgahı varmış, bu dokuma sanatı çok geliştiğini gösterir. Bu yıl Tamzara mahallesinde dokuma ile ilgili ünlü mankenler tarafından defile düzenlendi.

Yörede yaşayan ERMENİLER sanatla değil daha çok ticaretle uğraşıyorlardı. Bunun için çok hareketli bölge özelliği taşıyordu. Giresun limanına yaklaşan ticaret gemileri kervanlarla şu güzergahı takip ederek Anadolu’ya açılıyorlardı. Taşanlar, İki su, Kümbet, Şehitlet ve Ş. Kara hisar güzergahından Ana doluya ulaşıyordu.

Ülkemizde ve yörede bulunan Kültür değerleri bilinçsiz bir şekilde yok edilmektedir. Buna duyarsız kalan halkında katkısı olmaktadır. Böylece belediyeler korunması gereken yerleri korumadan şehir planı yapıyorlar ve yapılaşma mesafelerini ve kat irtifasına dikkat etmeden rasgele kat ve ruhsat vermektedir. Resimde görüldüğü gibi kültür mirasının üzerine bina yapılmıştır. Böylece o kültür varlığı kaderine terk edilmiştir ve zamanla yıkılıp yerine çok katlı bina yapılacaktır. Düşünülmüyor bölgenin gelir kaynağı nedir neler olabilir. Nasıl çeşitlendirile bilir, bunları İlin ve İlçenin birinci derece yöneticileri dikkatle incelemelidir. Her yetkili bölgesinde bulunan yeraltı zenginliklerini artı kültür varlıklarını araştırıp gün yüzüne çıkartacak ehil insanlarla çalışıp Ülkemiz ekonomisine gelir getirmesi sağlamalıdır. Ama bizim bürokratımız görünme, dokunma ve karışma yöntemi ile işi götürmeye çalışıyor.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?