TATAR İLE DOBRA DOBRA

TATAR İLE DOBRA DOBRA

Anadolu Demokratlar Derneği Federasyon Genel Başkanı Hüseyin Tatar,gelecek ile ilgili hedeflerini anlattı.
Biz sorduk,sayın Tatar cevapladı.

Kuruluş hedefleriniz nelerdir?ADFED’i bize anlatır mısınız?
– ADFED,Cumhuriyetimizin kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘ün bize bıraktığı en önemli miraslardan biri olarak gördüğümüz Türkiye’yi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma hedefi doğrultusunda, muzaffer bir kumandan, çağdaş ve demokrat bir devlet adamı niteliğiyle 20. yüzyıla damgasını vurmuş,.bir düşünce ile özgürlük ve demokrasi anlayışını savunan, tüm inançlara saygılı, milli değerleri ve adetlerine bağlıdır. Türkiye’nin, dünya devletleri ile rekabet edebileceğine düşünen Bir sivil toplum örgütüdür.

ADFED:Türkiye Cumhuriyeti’nde etnik kökenine bakmaksızın kendini bu vatanın ortak paydası hisseden herkesi birleştiren, halkını kucaklama düşüncesini esas alan bir düşünceye sahip sivil toplum örgütüdür. Bu yönüyle federasyon, bir nevi siyaset üstü düşünce hareketidir. Büyük Anadolu ve demokrasi sofrasıdır. Yedi Bölge yedi renk buluşmasıdır.
Balkanların ve Anadolu’nun rengini, desenini ve tarihi değerlerini bünyesinde barındıran kültür mozaiği Anadolu Demokrat Dernekleri Federasyon ‘u kardeşliğinin en güzel şekilde yaşandığı 7 Bölge 7 Renk Kültürüne Sanatına ev sahipliğinde yapabilmedir..
ADFED’İN Bu ideali; bereketli Anadolu topraklarını besleyen bir ana damar ve tüm vatandaşları bütünleştiren bir çınar ağacı gibi büyük bir sofradır. Uzlaşı, demokrasi, özgürlükler, hoş görü, ve birlikte yaşama arzusunu topluma aşılayacaktır.
Yetmiş iki Millete bir gözle bakmak Anadolu’da birlikte yaşama kültürü Anadolu Selçukluları döneminde en büyük fikrî temsilcilerini yetiştiren irfanı düşünce İbn Arabi, Mevlana ve Yunus Emre ile mesajını evrensel imparatorluk mefkûresi sayesinde bütün cihana ulaştırmıştır.
”Yurtta Barış, Dünyada Barış” tümcesi ile somutlaşan bu nitelikleri göz önünde tutularak Mustafa Kemal ATATÜRK için,”Uluslararası anlayış ve barış yolunda çaba harcamış üstün bir kişi, olağanüstü bir devrimci, emperyalizme karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, insanlar arasında hiç bir renk, din, ırk ayrımı gözetmeyen eşsiz devlet adamı, Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu” olarak evrensel nitelikleri, değerleri tüm insanlık ailesince tanınan insanlığa mal olan “Yüce bir kişiliktir.”Dünya uluslarınca da kabul edilip takdir edilen bu ifadeleri kendine örnek alan fıkır kulübüdür.
ADFED;Türkiye’de Cumhuriyet’in ilanından önce başlayan ve 15 Temmuz’a kadar gelen sürede yaşanan darbeler “Türkiye’de maalesef bir darbe geleneği var, hoşuma gitmeyerek söylediğim bir kelime darbe geleneği. Bu gelenek bütün kurumlarımızı, kuruluşlarımızı, insanlarımızı yıpratıyor, yıprattı.
Başta 27 Mayıs olmak üzere darbelerin her türlüsüne karşı bir düşünce grubudur.
Darbeler ile boğuşan Cumhuriyetimizde, bu süreci başlatan 27 Mayıs 1960 müdahalesinin darbe olduğunu deklare ediyoruz. 27 Mayıs’ı darbe kabul etmeden, 12 Eylül 1980 darbesi 28 Şubat darbesi ve 15 Temmuz 2015 darbe zihniyeti ile mücadelenin yerinde olmayacağı; 27 Mayıs’ı sorgulamadan da Türkiye’deki darbe kültürünün milletimizin hafızasından ve genç beyinlerden silinemeyeceğini görüyoruz.
ADFED Demokrasinin olmazsa, olmazı Sivil toplum ve düşünce kuruluşlarının TC kanunları çerçevesinde özgürce çalışmasından geçtiğine inanmaktadır. Huzurlu, barış içinde ve adil bir Türkiye’nin; ancak demokratik sivil toplum kuruluşlarının önünün açılması ve çok sesliliğin hayata geçirilmesiyle sağlanacağına inanmaktayız.
-Bazı STK’lar siyasi görüşlü açıklamalar yapıyor. Sivil toplum kuruluşu ADFED olarak sizde böyle bir davranış içinde yer olacakmısınız?
“BOŞ TENEKEDEN ÇOK SES ÇIKAR”
“Anadolu Demokrat Dernekleri Federasyonu, bir yapıya kuruluşa, kişiyle bağı, bağlantısı olmayan Sivil bir toplum kuruluşudur. Anadolu kültürü insanı öz ve özüdür! Bizler sivil toplum kuruluşu olarak siyasisi partilerle dirsek temasımız bağımız olmaz. Herkes kendi işine yapacak Bizim yarışımız hizmet yarışıdır. Anadolu’ya bakar gideriz..Çıktığınız yol, gittiğiniz yol, vardığımız yol, Milletin demokratların yoludur. Biz, Anadolu’yuz. Anadolu’nun Demokratların tüten bacasıyız. Biz, gücümüzü milletten demokrasiden yasalardan alan bir sevdayız. Biz, hiç bitmeyen bir memleket sevdasıyız. Anadolu insanın özü ve kendisiyiz.
Boş tenekeden ses çok çıkar. Yarasalar ışığı sevmiyor diye, ışığın bir değeri düşmez.”
MİSYONUMUZ: Anadolu Demokrat Dernekleri Federasyonu
Demokrasi aşığı Anadolu insanın ve Türkiye’de gençlerin demokratik hayata katılımını artırmak için kurulmuş en köklü sivil toplum örgütüdür. Bütün kesimlerinin düşünce ve görüşlerini temsil eden insanlara eşit mesafede duran, bir düşünce platformu ve sivil toplum örgütüdür. Anadolu coğrafyasında yaşayan herkesi merkeze koyan düşünce fikir kulübüdür.
VİZYONUMUZ: Anadolu Demokrat Dernekleri Federasyonu Türkiye’de Anadolu’nun ortasında bulunan demokrasi ”fıkır laboratuarında” gençlerin genç demokratların katılmasını artırmak için faaliyette bulunup görüşlerini açıklayabileceği bir ortam hazırlayarak Türkiye’de demokratikleşme sürecine katkıda bulunmayı amaçlayan bir sivil toplum hareketidir.
ADFED: gelişmiş toplumların iyi yetişmiş beyinlerden geçtiğini bu amaçla Türk Gençliğinin maddi ve manevi teçhizatla donatılmış olmasının ülkenin geleceği için elzem olduğu kanaatindedir.
Bu noktada ADFED olarak; milli karakterlerin manevi ve insani kıymetlerini teçhiz eden bir eğitimin, hem gelişimimiz hem de birlik ve kardeşliğimizin, tesisi için önemli olduğunun bilincindeyiz.
ADFED; Atatürkçü, milli örf ve adetlerine sıkı sıkıya bağlı, milliyetçi, muhafazakar ve laik, özgürlük ve demokrasinin, her anlamıyla yerleşmesini savunan ve serbest piyasa ekonomisine inanan bir sivil toplum örgütüdür.
Bir devlet düzeni, din ve vicdan özgürlüğünü de içerdiği ölçüde laik ve demokratiktir. Din ve vicdan özgürlüğüne saygı gösterilmesi hususunda “Kişilerin inanç hürriyeti olmalıdır.” ilkesi ile hareket edecektir. Düşünce ve düşünceyi ifade hürriyeti, aynı zamanda din ve inanç hürriyetini de temin eder.
Türk ve İslam filozofu Farabi, daha 10 asırda, ‘Medine tül-fadıla’ (Erdemli, İdeal Toplum) adlı meşhur eserinde, ‘İnsan tek başına kendini sürdüremez ve mükemmelleşemez. Yaradılışın gayesi olan mükemmelliğe ancak birbiriyle yardımlaşan birçok insanın bir araya gelmesiyle ulaşılabilir’ demektedir. İşte bu felsefe, Türk medeniyetinin mayasını oluşturmuştur. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerindeki ahilik, lonca teşkilatları ve yüzlerce vakıf, sivil toplum örgütlerinin en güzel örnekleridir.
Günümüzün modern devlet anlayışı içerisinde sivil toplum kuruluşlarının üstlendiği görevler çeşitlenmiş, etkinlik sahaları artmıştır. Bugün bu kuruluşlar vasıtasıyla devlet ve toplum hayatının daha dengeli ve verimli bir şekilde yürüdüğünü gözleyerek, doğru, sağlam, güvenilir bilgiye ancak eleştirel yaklaşımla ulaşılabilir. Doğru bilgi, insanı hem özgürleştirir; hem de özgüven sahibi yapar. Doğru bilgi, tıpkı güneş gibi ısıtır ve ışıtır. Sağlıklı eleştiri, insanı geliştirir ve olgunlaştırır. Sağlıklı eleştiri, aynı zamanda takdir yetisini de geliştirir. Yaratıcılığın tek besin kaynağı “takdir”dir. Takdir edebilmek de ciddi bir seviye ister.Diye bilen sivil toplum kuruluşudur.
ADFED SİYASET ÜSTÜ.
Ülkemizde, siyaset üstü örgütlenme, hep söylemlerde kaldı. Siyaset üstü örgütlenme de siyasi partilere, onlara bağlı oluşumlara, her türlü etnik, dini ve kültürel gurup ve akımlara karşı, mutlak bağımsızlık ilkesiyle hareket edilir. Hiç birinin maddi ve manevi desteği ve hedeflerle ilgili, yönlendirmesine fırsat verilmez. Sivil toplum örgütleri, siyaset üstü kuruluşlardır. Sivil toplum örgütleri, her görüşten ve her kesimden, üye ve temsilciler bulunuyor. Fakat bir örgüt, her hangi bir partinin arka bahçesi, yan kuruluşu, eklentisi şeklinde görüntü veren faaliyetler içinde bulunması doğru değildir. Sivil toplum örgütlerindeki, üyelerinin siyasi ve ideolojik görüşleri olabilir ama Sivil toplum örgütleri siyaset üstü kalmak zorundadır. Çünkü STK’ lar da, her düşüncede insanlarımız vardır. Belli siyasi partiye ve düşünceye, yer veren Sivil Toplum örgütleri kamuoyunda itibar görmediği gibi, zamanla da yok olmaya mahkûmdur.
‘Anadolu’ya ışık olan meşale, tüm karanlıkları aydınlatacak’ Türkiye ve Dünyada ilk akla gelen girişimci, proaktif, lider STK olmak.
Uluslararası yaşam standartlarına göre hazırlanmış, yenilikçi ve gelecek nesli kucaklayan projeler içermektedir. Amacımız yaşamın her alanında huzur içinde yaşayan insanların olduğu müreffeh, modern bir ülke inşa etmek ve “Muassır Medeniyetler Seviyesinin Üstüne Çıkmaktır”
Anadolu insanı Demokratları özledi.
Anadolu’daki insanın, ayrıştıran değil bütünleştiren Demokratları özledi ”Önemli hizmetlerimiz var ve bizim geçmişimiz övünç kaynağımız. Bununla birlikte yarınlarımıza dair de sorumluluk taşıyoruz. Bugün Türkiye’nin önemli sorunları ve meseleleri var. Biz de bu meselelere duyarlıyız’ Anadolu’nun gerçek ruhunu yansıtıyorsunuz. Bu millet ayakta tutan güç, Anadolu ruhudur” Türkiye’nin her yerinden gelip, Giresun’a katkı sunan sizler, Anadolu’nun gerçek ruhunu yansıtıyorsunuz. Anadolu Ruhu Malazgirt’le başladı, Söğüt’le gelişti, Kurtuluş Mücadelesi ile 19 Mayıs’ta Samsun’da taçlandı. Bu ruh, oyun kuranların oyunlarını bozmayı biliyor. Anadolu’nun ruhunu yaşattığımız müddetçe ayakta kalmaya devam edeceğiz.
ADFED NEDİR.?
-Türkiye’de daha sağlam bir demokrasinin doğuşundan tüm kurallarıyla var olmasını sağlayan bir sivil toplum kuruluşudur.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün yakınlarında “milli mücadele”nin birleştirdiği Celal Bayar ve Adnan Menderes’in önderliklerinde kurulan Demokratlar Atatürk çizgisine sadık, Cumhuriyetin ana ilkelerine inançlı bir harekettir. Ve Ata’nın demokrasi hedefine olabildiğince açılımcıdır. Deyim yerindeyse “kökleri cumhuriyet değerlerinde olan bir demokratlık. Demokrat tabiatlıdır.
Demokratlar, Atatürk’e ve çizgisine bağlı, cumhuriyete sadık bir harekettir.
Demokratlar milli, manevi ve insani değerlere önem veren bir harekettir.
Demokratlar serveti demokratlaştırmak ve zenginliği yaygınlaştırmak amacındadır. O dönemin ana üretim unsuru olan köylüyü ve esnafı kalkındırmak, en önemli hedefler arasındadır Teşkilat üst kademelerinde gerçekleştirilen birleşme kılcal damarlara yayılmaktadır. Ama asıl birleşme Demokratların kendi “fikir kökleriyle” buluşmasıyla olacaktır. Demokratların fıkır ocağı öğretmeni Anadolu’nun mihenk taşları Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel fikirlerini önemseyen genç kuşak demokratlarla,geçmişin değerlerini bir arada Anadolu ya doğru yürüyüşümü“Milliyetçi, maneviyatçı, halkçı, toplumcu, çağı yakalamış bir demokrat ” halkın beklediği sivil toplum kuruluşu olabilir.
– ADFED olarak projeleriniz?
“GÜÇLÜ BİR KADRO”
Anadolu Demokrat Dernekleri Federasyonu olarak, resmi kuruluş işlemlerimizi bir ay önce tamamladık. Bizlerin bu Ülkenin ve Milletin geleceği için çok önem arz eden program ve projelerimiz var. Türkiye’nin yedi bölge ve seksen iki ilde, 2019 yılının sonuna kadar Bölge Koordinatörlüğü ve İl Başkanlığı düzeyinde her yerde olacağız.
”Hedef olarak her ilimizde 1000 üye ile yola çıkıyoruz. Yüz bin üye ile fikir düşünce, kuruluşları arasında Sivil Toplum Kuruluşu olarak en güçlü yapı ve kadrolar ile teşkilatlanmamızı tamamlayacağız”.
-ADFED’in genel merkezi olarak nereyi belirlediniz?
“KARADENİZ’DEN IŞIK YAKTIK”
“Anadolu Demokrat Dernekleri Federasyonu, Karadeniz’den yaktığımız ışık ile Anadolu’yu aydınlatacak. Giresun’ da kurduğumuz Federasyonu, Samsun’da ilk Olan üstü kongresini 17 Eylül’de yaparak Genel merkez binamızı Ankara veya İstanbul’a taşıyacağız.”
Anadolu’daki insanın, ayrıştıran değil bütünleştiren Demokratları özledi ”Önemli hizmetlerimiz var ve bizim geçmişimiz övünç kaynağımız. Bununla birlikte yarınlarımıza dair de sorumluluk taşıyoruz. Bugün Türkiye’nin önemli sorunları ve meseleleri var. Biz de bu meselelere duyarlıyız’. Bu millet ayakta tutan güç, Anadolu ruhudur” Türkiye’nin her yerinden gelip, Giresun’a katkı sunan sizler, Anadolu’nun gerçek ruhunu yansıtıyorsunuz. Anadolu Ruhu Malazgirt’le başladı, Söğüt’le gelişti, Kurtuluş Mücadelesi ile taçlandı. Bu ruh, oyun kuranların oyunlarını bozmayı biliyor. Anadolu’nun ruhunu yaşattığımız müddetçe ayakta kalmaya devam edeceğiz” Yeter söz Anadolu’nun Demokratların.”
-Bazı açıklamalarınızda “Demokratlar geri dönüyor “ diyorsunuz. Kim bu Demokratlar?
“DEMOKRATLAR TOHUMDUR.
Büyük Anadolu sofrasına milletiyle, devletiyle oturan“demokratlar başka başka yerlerde olsa da, aralarındaki aidat hiç bitmemiştir. Binler, on binler, milyonlar olarak Anadolu’dadır.
Demokrat olmanın kültürel ve zihni niteliklerini savunmak gereken bir dönemden daha geçiyoruz.
O zaman demokratlık nedir? .
Demokratlar önüne gelenin sahiplenip süreceği bir tarla değildir. Demokratlar başkasının tarlasını sulayan yağmur da değildir. Kendi tarlalarını sulayan bulut olacaktır. Demokratlar için Türkiye tarladır. Demokratlar tohumdur. Bu tarlayı doyurucu ve lezzetli başaklarıyla yeniden yeşertecek olan da işte o tohumdur. Tarlayı ve bulutu görenlerin “tohum nerede” diye sorması normaldir, ama “tohumu görmüyoruz, demek o tohum artık bitti” demesi normal değildir. Tohum tükenmez, demokratlar aslında bizler gibi dayanak noktası olmaya ahdetmiş sivil toplum kuruluşlarının destek elini omuzlarında hissetmeyi bekliyorlar.”
-STK olarak çözüm üreten, çözüm bulan bir anlayışı bir araya getireceğinizi söylüyorsunuz; ne gibi çözümler bunlar?
“STK’LAR HİZMET ÜRETMELİ”
Günümüzde Sivil Toplum Kuruluşları özellikle ülkemizde, genelde ise dünyada gün geçtikçe önemi artan ve etki alanı genişleyen bir işleve sahip olmaktadır. Bununla birlikte işletmelerin en stratejik unsurlarından biri olan doğru ve sürdürülebilir İnsan Kaynağı Planlaması, Sivil Toplum Kuruluşlarımız için de önem kazanmıştır. Sivil Toplum Kuruluşları alanlarında uzmanlaşmış, profesyonel kadrolarla amaçları doğrultusunda daha istikrarlı, planlı ve doğru yol alabileceklerdir.
Sivil toplum kuruluşları nitelikli iş gücüne sahip olmaları ve bunu bünyede tutabilmeyi başardıklarında uzun soluklu ve sürdürülebilir bir örgütsel yaşam söz konusu olabilecektir. Ancak ülkemizde STK’ lar hizmet üreten profesyonel bir işletme gibi değil, boş vakitlerin değerlendirileceği sosyal mekânlar olarak görüldüğü için ideal insan kaynağı planlaması maalesef pek mümkün görülmemektedir.
Üniversiteler olmadan,asla,büyük ve güçlü Türkiye sevdamızı gerçekleştiremeyiz
Üniversite, toplum içerisinde insanların bilgilerini artıran ve bu insanları daha nitelikli hale getiren vazgeçilmez bir unsur olduğu kadar, iktisadi kalkınmanın bir sonucu olarak da artan mal ve hizmet üretimine olan talebi arttırarak bireylerin yaşam düzeyini yükselten bir kurumdur. Bugün bilgi toplumunun temelini oluşturan eğitim, kalkınma için bir güç ve değer kaynağıdır. İçinde bulunduğumuz bilgi ve teknoloji çağında doğal olarak bir toplumun insanlarının sahip olduğu eğitimin niteliği, o ülkenin gelişmişlik düzeyini belirleyen birölçüttür. Bölgesel kalkınmaya öncü olacak lokomotif, şimdi de bilim, teknoloji, inovasyon ve Ar-Ge’ye yoğunlaşacağız.
Anadolu Demokrat Dernekleri Federasyonu olarak demokrasiye katkı amacıyla yönetim ve üye kadrolarımızla bölgesel seminer, sempozyum ve Projeler düzenleyerek milletimizin görüş ve önerlerini bölgesel sorunlarını ortadan kaldıracak ekonomik önerileri Avrupa ‘da bulunan Sivil Toplum Kuruluşlarıyla ortaklaşa çözmeye gideceğiz.Türkiye sevdamız, hayal olmanın ötesine geçemez!..Özetin özeti: Eğitim, bilim, teknoloji, inovasyon ve en önemlisi de katma değeri yüksek sürdürülebilir üretim, sabır, ciddiyet, kararlılık, liyakat ve topyekûn seferberlik gerektirir.
-AMAÇ “GENÇLERLE BULUŞACAĞIZ”
“Çünkü demokrat olmak bir misyon temsil etmektir. İnsanları ayırmayan, herkesi kucaklayan yeni nesil demokratlardır.
Ülkemizin kutuplaştığı böyle bir ortamda da halkımız arasında tutkal olacak tek sivil toplum kuruluşudur. Demokrat kişi; bu değerleri kabul eden, içselleştiren ve hayata uygulanmasını savunan kişi demektir. Diğer yandan refah kısmına gelirsek; Türkiye’de en büyük yatırımlar demokratlar dönemimizde yapılmıştır. Barajlar, yollar ile Türkiye çağ atlamıştır. Türkiye tarihinde en çok fabrika Demokratlar döneminde yapılmıştır. Çarıktan iskarpine geçişin adıdır. Mısır unundan buğday ekmeğine geçişin adıydı, şamdandan elektriğe geçişin adıydı. Gani arabasından taşıta geçişin adıydı. Üstelik şöyle bir fark vardır: Bizim asıl üzerinde çalışma yaptığımız grup gençler. Ne yazık ki gençlerimiz bunların bilinirlik ortalaması 60 yaşın üstünde. Biz bu ortalamayı düşürmek zorundayız. İlk yapacağımız iş STK olarak gençlerle buluşmaktır. Bunda başarılı olduğumuzu da görüyorum. Birçok ilimizde genç il başkanlarımız, ilçe başkanlarımız var. Genç kuşaklardan büyük ilgi alaka görüyoruz.
Genç ekip Anadolu Demokrat Dernekleri Federasyon büyük enerji, hey çan getiriyor…
-ADFED Genel Başkanı olarak sizi tanıyalım. Hüseyin Tatar kimdir?
“İŞÇİ EMEKLİSİ BİR BABANIN OĞLUYUM”
“1964 yılında Giresun Merkez Kemaliye köyünde dünyaya geldim. Seka Kağıt Fabrikası işçi emeklisi Ferhat Tatar’ın evladıyım. Rahmetli babamla ne kadar gurur duysam azdır. Mekanı cennet olsun.
İlkokulu Kemaliye Köyünde okudum. Orta Okulu Giresun İmam hatip okulunda, liseyi Giresun Endüstri Meslek Lisesinde tamamladım. Karadeniz Üniversitesi Giresun Meslek Yüksek Okulu Elektrik Elektronik bölümünü bitirdim. Askerliğimi 1987 yılında tamamladım.
1987 yılında DYP’de siyasete girdim. İlk siyasi çalışmamız “Yasakların Kalkması” için oldu.
1988 DYP Giresun Gençlik Kolları Kurucu Başkanlığı görevine geldim.
DYP ve DP İl İlçe Teşkilatlarında Başkan yardımcısı görevlerinde 2010 yıllarına kadar bulundum.
1993 yılında TEDAŞ’ DA çalışmaya başladım. 2010 yılında özelleştirme dolayısıyla AKSA Çoruh Elektriğe geçtim ve çeşitli birimlerde yöneticilik yaptım.
2014’te emekli oldum.
Sivil Toplum Kuruluşlarında beş yıldır yöneticilik yapıyorum.
Bu arada Giresun Gündem Gazetesi’nde köşe yazarıyım.
Giresun Demokratlar 1946 Derneği Başkanı ve Anadolu Demokrat Dernekleri Federasyon Genel Başkanı olarak çalışmalarımı sürdürüyorum.”

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?