UCUZ ET HAYAL

UCUZ ET HAYAL

Üç yıl önce Giresun’da ticaret yapan büyük bir marketin şubesinden alış veri yapıyorum.Koyun etinde bir hayli indirim olduğunu gördüm.Almadan önce satış görevlisine:”Satılan etin hangi yöreden” olduğunu sordum.Bana:”Erzurum Et ve Balık Kurumunun eti” dedi.

Geçtiğimiz Kurban Bayramında kurbanımı Köyümde kesmek istedim.İlçeden pazarlık ederek bir düve almaya kalktım.Neticede kemikli bir kilo et 55 liraya geliyordu.Vazgeçip Giresun’a geldim.Bir kasap kilosunu 40 liradan verebileceğini söyleyince;Giresun’da kesmeye karar verdim.

Şu an yerli kasaplarda kemikli et 40,Kemiksiz et 45 liradan satılıyor.Eğer çeşitli şekillere ayrılmışlarsa 55-60 liradan alıcıya sunuluyor.

Asgari ücretin 1400 lira olduğu,çalışanın da ekserisinin asgari ücretli olduğu ülkemizde bu fiyatlar çok yüksek.Kurban hariç evine bir kilo et girmeyen haneler çoğunlukta.

Gerçi Et ve Balık Kurumunun bir ayağı balık diyor. Karadeniz’in sahil kısmı müsaadeli yedi ay,kaçak 12 ay balık yemeye çalışıyor.Eğer hamsi ve palamut bolsa vatandaşa ucuz yansıyor.Keza kıtsa; balığı da zenginler yiyor.

Sığır ve koyun etinde fiyatlar niçin böyle hopladı,neden böyle zıpladı.30 sene önce rahmetli nenemin ve anamın ahırında ortaklaşa baktıkları en az üç tane sağılır inekleri vardı.Köyümün bütün evlerinin ahırlarında iki ve daha fazla inekleri vardı.1982 yılında Merkez Çimşir Köyünde öğretmendim.Köylünün her birinin ahırlarında 3 er 5 er inekleri vardı.Yörenin etlik inek toplayan ve her hafta çarşıya indiren celebinin önünde bir sürü hayvan bulunurdu.Mal pazarları satılık inek ve koyunlarla doluydu.Her şehrin tam ortasında aktif Mal alım satım pazarları kuruluyordu.Bu düzene ne oldu.Neden bozuldu.

Biz öğretmenler başta olmak üzere eğitime yön veren patronlar,çocuk ve ailelerine istikbalimiz olan yavrularımızın geçim kapısının tahsil yapmak ve sonuna kadar okumaktan geçtiğini ima ettik.İlkokul sonrası,orta okul,lise ve üniversite okumazsan hamal olursun,aç kalırsın dedik.Bütün çocukları yüksek tahsile yönlendirdik.

8 yıllık İlköğretim okulu olmayan köyler öncelikle,diğer köylüler de peşine, kalabalık ve her çeşit okulu bulunan şehirlere göçtüler.Hayvanlarını sattılar.Köylerindeki evlerini kapattılar.

Üniversiteye girebilmek için meslek okullarına bile rağbet olmadı.Varsa yoksa kolejler,fen liseleri,Anadolu liseleri ve normal liseler doldu taştı.Çocuklar yarışa sokuldu.

Zaman içinde çocuklar büyüdüler.Yüksek tahsil yaptılar ama bu sefer de yapacak iş bulamadılar.Sanayinin olmadığı,modern tarıma geçilmediği ülkemizin sırtında yük olmaya başladılar.Bağ ve bahçelerinden,köylerinden koptukları ,çok yanlış eğitim aldıkları için, tekrar köyüne dönüp bir yerlerden başlamayı unuttular.

30 lu,40 lı yaşlarda olan bu kitle,şimdilerde et yiyebilmek için BİM ve A 101 marketlerinin kapısında ucuz et satılmasını gözlüyorlar.Bizlerde bu marketlerde satılan ucuz etlerin; kasaplarda satılan yerli etlerin fiyatlarını bir miktar aşağı çekmesini bekliyoruz.

Devlet tarım ve hayvancılık hizmetlerinde üzerine düşeni yapmadı.Hiç olmazsa belli bir oranda köy çocuğunu tarım ve hayvancılıkla ilgili liselerde okutabilirdi.Böylece köyler boşalmaz,et ve süt hayvancılığı bitmezdi.

Çareyi et ithal edip,ucuza satmakta bulan devlet,nüfusumuz daha fazla artınca ,Doğuda, yani Erzurum’daki etler bitince bakalım ne yapacak.

O vakit azalan Erzurum ve Doğunun etini her tarafta bulamayacağız.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?