Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
UMUTLARINI FINDIK DALINA ASANLAR FINDIK TÜRKÜSÜ İLE YATIP KALKANLAR
  • 0
  • 523
  • 21 Temmuz 2022 Perşembe
  • +
  • -

Harman sonuna kadar fındık türküsü söyleyip;

Harman sonu -her zaman olduğu gibi- umudu yarım kalanlar…

Amiyane tabirle;

Elleri boş, havasını alanlar…

Umutlarını soldurmamak için bir başka bahara bırakanlar;

Bayır bahçelerde yatıp-yuvarlanan fındık üreticileri olmuştur…

Fındık;

Her ne kadar para etmese de….

Kimileri her ne kadar ‘fındık orman ürünüdür’ dese de…

(Ki, geçmişte diyenler olmuştur)

Fındık ürünü, öyle zannedildiği gibi kolay elde edilen bir ürün değildir…

Üstelik fındık;

Diğer tarım ürünleri gibi ‘ne ekersen, onu biçersin’ tarzında hiç değildir…

Fındık toplanan dallar;

Bir sene bol-keseden verir…

Sahibinin gözyaşına bakmadan iki sene dinlenir!

Yani;

Fındık dallarını ne kadar nazlarsan nazla…

Dibindeki yaban otları ve fazlalıkları ne kadar ayıklarsan ayıkla..

En pahalı ve en organik gübrelerle ne kadar beslersen besle…

Ne kadar ilaçlarsan ilaçla…

Keyfine göre…

Mevsimine göre…

Veya iyice dinlendikten sonra ürün veriyor fındık dalları…

Fındık ürününü elde etme sürecini, gerilerden miras kalan geleneksel kültürüyle özetleyecek olursak, önce fındıkla özdeşleşen araç-gereçleri tanıtalım isterim…

(Ve araç-gereçlerin birçoğu değişikliğe uğrasa da, ben biraz daha eski araçları vermek istiyorum.)

Fındık sepeti;

Fındık toplarken bele bağlanan küçük sepetler…

Şelek; sepetin biraz büyüğü…(imece yemeği ve aynı zamanda fındık taşıma işinde de kullanılır)

Harar; her ikisinin de en büyüğü (fındık taşıma işinde kullanılır)

Gerevi (gelberi) de denir;

Fındık dallarını toplayıcıya yaklaştırmak için, ucunda çatal bir çengeli olan uzun çubuk…

Girebi;

Fındık toplarken, kırılan ve çürümüş dalları ayıklamak için kullanıldığı gibi, fındık ocağı dibindeki fazlalık olan ve adına ışkın denilen (o yıl büyüyen) genç fidanları ayıklamaya yarar…

Tırmık;

Harmanda çotanağı ile birlikte kuruyan fındığı ayıklamaya yarayan uzun saplı ve tıpkı tarak dişleri gibi seyrek dişleri olan ve ağaçtan yapılmış ‘fındık üreticisinin’ olmazsa-olmaz denilen araçlarından…

Eskiden fındık ayıklama işleri;

Ya, mahallenin birlikteliğiyle oluşan ‘fındık ayıklama imecesiyle’ olurdu…

Ya, iki kişinin karşılıklı -kol kuvvetiyle- çektiği ilkel fındık makinesiyle olurdu…

Daha sonraları elektrikli çalışan motorlar çıktı…

Günümüzde ise ‘PATOZ’ denilen makinelerde fındık ayıklanıyor…

Geçmişten-günümüze birde fındık üretiminin, mahalli kültürün içine nasıl yansıdığından söz edecek olursak;

(Doğu Karadeniz fındık üreticisi ölçü alarak veriyorum)

Fındık ağalarının dışında;

Fındık dallarının altında yatıp-kalkan fındık üreticilerinin adresi dünden bu yana, oldum-olası yoksulluktur…

Yani;

Veresiye yaşam kültürü onun yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır…

Kızını veya oğlunu mu evlendirecek;

Genellikle bunları hep fındık sonrasına bırakır…

Okula gidecek olan çocuğunun masraflarını fındığa güvenerek yapar…

Herhangi bir yerden alışveriş mi yapacak;

“Deftere yaz, borcumu fındıktan sonra veririm” onun vazgeçilmez kültürleri arasındadır…

Kültür demişken;

Fındık kültürünün yörede gerek ‘batıl inanç’ olarak ve gerekse ‘bilmece’ eğlencesi olarak bıraktığı kültürel izlerden de birkaç örnek verecek olursak, önce ‘batıl inançlardan’ birkaç örnek verelim…

Yedi çift-bir tek fındığı, uyurken yastık altına koymak;

Uyuduğunda sevgilisi, yavuklusunu göreceğine inanılır…

Yedi çift-bir tek fındığı yine bir arada hayvanın boynuna takılırsa;

Hayvanın kem gözlerden ve nazardan korunacağına inanılır…

Tirebolu yöremizde;

Bahçede sivri fındığın yok olması, savaş çıkacağına inanılır…

Giresun merkez yöresinde;

Fındık kabuklarından kolye yapıp, boynuna kolye yapıp taktığında yılan sokmayacağına inanılır…

Dereli bölgesinde;

Dallarda karanfilin çok görülmesi, fındığın çok olacağı anlamana gelir…

Görele bölgesinde;

Fındık harmanına geçen yıldan kalma bir avuç fındık atılırsa, bereketin çok olacağına inanılır…

Vesaire, vesaire…

Buna benzer daha çok inanışlar var…

Fındığın ürünü ‘değer olarak’ yaşamımızın içinde zaten oldum-olası bir bilmece de!…

Fındık toplarken veya ayıklarken ‘eğlence’ olsun diye uyarlanmış birkaç örnekte ‘bilmece’ örneği verecek olursak;

-Bir ufacık mil taşı-içinde var beyler aşı. (yalanda değil hani)

-Dar ucunda kilitli sandık…

-İlkbaharda çiçeklenir-Yaz, kış gemilere yüklenir…

-Fındık kadar hamur yoğurdum-On kişiyi doyurdum…

(daha buna benzer yüzlerce ‘bilmece var)

Biz şimdilik bu kadarıyla yetinelim;

Bir türlü bitiremediğimiz ‘fındık sohbetimize’ yarın devam edelim…

Tekrar görüşmek üzere…

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM