Kaldırmaları gerekiyordu;

Çünkü durmadan birilerini rahatsız ediyordu…

Kapalı ‘kapılar’ arkasında;

Kirli işlerle uğraşanların foyasını meydana çıkarıyordu…

Ortadan kaldırılması gerekiyordu;

Durmadan tarikatçıların, bir gün ülkenin dört-bir tarafını örümcek ağı gibi saracağını yazıyordu…

Her konuşma yaptığı yerde;

Egemen güçlerin ve siyaset erbabının ‘tarikatçılarla, cemaatçilerle’ sıkı-fıkı işbirliği içerisinde olduğunu anlatıyordu…

Eh, durum böyle olunca da;

Haliyle, bilumum tarikatçılar, cemaatçiler, siyasetçiler ve örümcek kafalı gericiler, Uğur Mumcu’nun aydınlattığı ‘mumundan’ rahatsız oluyordu…

Ortadan kaldırılmalıydı;

“İnsanlar sadece konuştukları şeylerden değil, sustukları şeylerden de sorumludurlar” düşüncesinden hareketle susmuyor ve durmadan ‘eşek arılarının yuvasına’ çomak sokuyordu!

Yok; ‘silah kaçakçılığı ve terör’ iç-içe yaşarmış…

Yok; ‘ülkemiz topraklarına gelen ‘Çekiç Güç’ gündüz külahlı gezer, gece teröristlere havadan silah indirirmiş…

Yok; ‘liberal’ sistemle ülkenin bütün değerleri talan edilirmiş…

Vesaire, vesaire…

Şimdi böylesi bir ‘sakıncalı piyadenin’ yaşamasına!…

Her gittiği yerde ‘meydanı boş bulup’ konuşmasına!

Nasıl göz yumulur, nasıl görmezlikten gelinir Allah aşkına!?

Hele hele birde üstüne-üstlük;

Herkesin gözlerinin içine baka-baka..

Hiç kimseden korkmuyormuş gibi uluorta;

“Ben Atatürkçüyüm..

Ben cumhuriyetçiyim…

Ben laikim…

Ben antiemperyalistim…

Ben tam bağımsız Türkiye’den yanayım…

Ben insan hakları savunucusuyum…

Ben terörün karşısındayım…

Ben yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım.” diyen…

Kimseden çekinmeyen…

Korku nedir bilmeyen…

Düşündüğü doğruları en yüksek perdeden söyleyen böyle birisini ‘bir punduna getirip’ ortadan kaldırmalı öyle değil mi!!?

Yani;

Sömürüsüz yaşamayı beceremeyen egemen güçlerin…

Egemen güçlerin çanağından beslenen siyasetçilerin…

Ve bu güçlerle işbirliği içinde olan; tarikatçıların, cemaatçilerin, yobazların ve gericilerin ‘saltanatlarını’ daha ilerileri taşıyabilmek için ayaklara dolaşan Uğur Mumcu gibileri ortadan kaldırmak caizdir!!!

Tıpkı daha öncekiler gibi…

Tıpkı pusuya düşürülüp öldürülenler gibi…

Tıpkı Uğur Mumcu’nun söylediği gibi;

“Biz tam bağımsız Türkiye’den yanayız” diye haykıran devrimci gençleri bir-bir avlayıp, yaşamına son verdikleri gibi;

Kendisini ‘Kalpaksız Kuva-i Milliyeci’ olarak tanımlayan Uğur Mumcu da bir an önce ortadan kaldırılmalıydı…

Ki;

Öyle de yapıldı…

1992 yılının 24 Ocak tarihinde kurulan sinsi ve kahpe tuzaklarla paramparça edilip ortadan kaldırıldı…

“Bu kahpe tuzağı kim mi kurdu?” dediniz…

Kimin kurduğu bilinmiyor…

Kimin kurduğu bilinse de alenen açık-açık söylenmiyor!!

“Faili meçhul” deniliyor…

Çok-çok kişilerden ve örgütlerden kuşkulanılıyor;

Ancak aradan 30 yıl geçmesine rağmen hala bulunamadı…

Ve de bir türlü bulunamıyor!!…

Aaaahh aah!

Ne demeli bilmem ki!?

Bu sohbeti nasıl bitirmeli…

Durun en iyisi Uğur Mumcu’nun şu altın değerinde söylediği sözlerle bitirelim…

Sağcısıyla-solcusuyla, birçok gazetecinin kendisine örnek aldığı Uğur Mumcu, hiçbir fikri olmadan ukalalık yaparak bir fikri olduğunu sananlar için diyor ki;

“Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz.”

Kaypak, yağcı ve işine geldiğinde rüzgar gülü gibi her yanan dönek ve yalakalık yapanlar içinde şöyle der;

“Haklıdan yana değil,

Güçlüden yana olanlar;

Korkak ve kaypak olurlar.

Güç merkezi değiştikçe dönerler;

Fırıldak olurlar…”

Ve bir gün yaşamının arabasına konulan bir bombayla olacağını tahmin etmişçesine öngörü sahibi olan Uğur Mumcu, sanki ölüm şekline bilmişçesine şöyle konuşmuştu ölmeden önce;

“…yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız…

Öyleyse vurun, parçalayın…

Her parçamdan benim gibiler beni aşacaklar çıkacaktır.”

Çıkmadı mı?

Çıktı…

Hem de o kadar çok çıktı ki;

Bugün Uğur Mumcu’yu rol model seçen ve ona benzemek isteyen o kadar çok gazeteci dolaşıyor ki aramızda…

Tıpkı onun yokluğunu göstermeyip ve boşluğunu doldurmak istercesine birbiriyle yarışan gazeteciler var…

Onun için gözün arkada kalmasın Uğur Mumcu…

Seni ortadan kaldıranlar henüz orta yere çıkıp ve göğsünü gere gere; “Uğur Mumcu’yu ben ortadan kaldırdım” diyemiyor ama…

Sana benzemek isteyen gazeteciler gün geçtikçe çoğalıyor ve;

“Bizler, Uğur Mumcu gibi gazetecilik yapmak istiyoruz” diyor…

Işıklar içinde uyu…

Unutulmadın…

Unutulmuyorsun…

Unutulmayacaksın da…