VAROLUŞ DESTANIMIZIN BAŞLANGICI

VAROLUŞ DESTANIMIZIN BAŞLANGICI

SON KALE ÇANAKKALE

Çanakkale Savaşı, I. Dünya Savaşı sırasında 1915–1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası’nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir. İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek, Rusya’yla güvenli bir erzak tedarik ve askeri ikmal yolu açmak, başkent İstanbul′u zaptetmek suretiyle Almanya′nın müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı’nı seçmişlerdir. 500 yıllık Rumeli topraklarının kaybedilmesi masallar şehri, imparatorluğun başkenti, islam halifeliğini pahidatının işğali ile Osmanlı’yı teslim almak amaçlanırken Türk’ün 900 yıllık Anadolu hakimiyetine son verip Türk’e gem vurmak amaçlanmıştır.

Türk milleti Çin esaretini kırmış, Ergenekon’dan çıkmış, Anadolu’yu yurt etmiş bir millet emperyalizme dur dedi. Kutul Amarede, Sarıkamış’ta, Mısır’da, Suriye’de, Yemen’de,müthiş direniş göstermesine rağmen Almanya’nın teslim olmasının ardından Sevr anlaşmasını imzalayarak teslim olduğu inğilizlerin şavaş gemileri 13 Kasım 1918 tarihinde İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan gemilerinin oluşturduğu bir filo Boğaziçi’ne gelerek İstanbul’a tam 35 bin kadar kuvvet çıkardı. İstanbul’un işgali böylece başlamış oldu. çanakkaleden ıslık calarak geçip istanbul Dolmabahçe önlerine demirledi.bu durum Çanakkale, ve bütün cephelerde şadete ulaşan yüzbinlerce şehidin ruhunu sızlatan bir andır.

Türk dedikya; köle olmaz: Çanakkale’de ölenler boşuna ölmedi, bu esaret kabullenilemedi. Millet Anadolu’da kurdukları müdafi hukuk çemiyetleriyle milli direnişi başlattı. Bu milli direniş güneş batmayan imparatorluğun dağılmasına, mazlum milletlerin bağımsızlık direnişine örnek olmasıyla dahası birinçi dünya şavaşında şehit, gazi, boynu bükük,mahcup milletin başını dik tutmasını onurunu iade eden lozan barış anlaşması ile bu milletin iadeyi itibarı. Geri alınmıştır.

Çadırdan CİHAN devletine giden kutlu yolun yolcuları saltanat, hilafet, makam uğruna taş binalarda hayatlarını idame ettirme uğruna Türk milletini teslim etmiştir. Benim gönlüm çadırdan devlete giden yolun başındakilerin tüfeğini omuzlayıp çadıra dönerek bu milletin önüne geçip bu milli direnişi onların gerçekleştirmesini beklerdim.olmadı;taş binalardaki sefkü sefa millete değişildi.güçsüzlüğün söylemi ardına sığınanlar sızlanıyorlardı.oysa güçlü, en etkili silah nedir?

Top? Tüfek? Uçak?gemi?

Hayır, en etkili silah yurdunu seven, namuslu,cesaretli, bilgili, inançlı iyi yetişmiş ölürsem cennet benim,Muafak olursam vatan benim diyen başka hiç bir millette olmayan Türk insanın’ın özelliğidir.Bu onurlu millet teslim edilirmi? Teslim Olmadı’da . Biliyoruz ki istanbul 1918-23 arası beş yıl ingiliz işgalinde kalmıştır. Biz Anadolu’ya giren Yunan’ın en büyük gücü AFYON civarında ve güneyde trikopis’in emrindeki kuvvetler .ATATÜRK’e göre burası o kadar güzel tahkim edilmiş ki, belli ki yunanlılar burayı bir kuvvet merkezi yapma niyetindeler. ATATÜRK, “burayı düşürürsek bütün cephe düşer, dolayısıyla burayı vuracağız,” der.Bu plan türk kurmay heyetini oldukça endişelendirmiştir. “yunan’ı en güçlü olduğu yerden vurmaktan söz ediyorsun, O halde bizim de bütün gücümüzü buraya toplamamız gerekecek.” “evet” der ATATÜRK.

YAKUP şevki paşa, “ben bu mesuliyeti alamam” tarih önünde bu vebali kim üsleneçek? diye ısrar ediyor.mesuliyet sözünü işitince ATATÜRK hemen şunları söyler: “bir dakika arkadaşlar, hiç biriniz,de bir mesuliyet yok. Tarih önünde bütün mesuliyet ,Türk milletine karşı TÜM SORUMLULUK BANA AİİT‘der. Yunan denize döktükten sonra Lozan’ın ardından 6 Ekimde tek kurşun atmadığımız ingilizler den İstanbul alındığında Çanakkale ‘de şehit olanların ruhu huzur bulmuştur.

Çanakkale Türk’ün Cihan’a başkaldırma meşalesinin yakıldığı , İstanbul’un işkali ise bu ateşe benzin dökülen an, Anadolu’nun bağımsızlığı’na vesile olan fakir marur, tok gözlü özgürlüğünü çanının üstünde tutan milletin önderliğini yapan başta MUSTAFA KEMAL ATATÜRKTürk’e maddi, manevi destek olan tüm milletler olmak üzere İstanbul’u geri alıp Hatay,ı yurda katanların çabaları Çanakkale’de arşa yükselenlerin ruhunu huzura kavuşturmuştur.

Günümüzde Çanakkale kurtuluş şavaşı olarak aktarılmaktadır. Çanakkale vatanıma düşman çizmesi başmasın diye şehit olanların mahçup, yalnız bırakıldığı an, kurtuluş şavaşı mücadelesi İstanbul’un, Hatay’ın geri alınması ise Çanakkale’nin ruh bulduğu Türk’ün köle olamayacağının mührüdür.

15 temmuz da milletin tavrı ise bu ruh bulmuş hali ruhiyenin parlatılmış halidir. Ey Türk sen ne garip milletsin. Kedi gibi mazlum, marur,boyunduruk takmaya kalkıldığında ASLAN kesilen mazluma umut olan dünyadaki en şanlı milletsin.bu milletin ferdi olmak gurur, düşmanı olmak sa ahmaklıktır. 1, bin olurmu?binler, özgürlüğü söz konusu olunca 80 milyon olurmu? Türk dedikya başka yerde arama biride sensin dünya uluslarının hayran olduğu MİLLETSİN..

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?