Bir gazete de yazacağım ilk konu “hadi yapalım” başlıklı olmasın isterdim; fakat gözüme bu kadar batan bir konuyu da ele almadan geçemeyeceğim. Ülkemiz %8’lik bir oranla Dünya Sağlık Örgütüne göre ‘yaşlı bir ülke’. Bu oran Avrupa’da %10‘un üzerinde. Afrika ise % 3 ile çok genç bir ülke olarak tanımlanıyor. Bu ne demek? Biz insanımıza gerçekten yaşanabilir sağlıklı ortamlar, teknoloji ve sağlık hizmetleri sunabilen bir ülkeyiz. İlk göze çarpan değerlendirme bu; fakat nerde bu yaşlılar? Kent hayatına uyum sağlayabiliyorlar mı? Söz hakları var mı, seslerini duyurabiliyorlar mı? Hayır. Neredeyse hiç. Bizim kültürümüz çocuğunu büyütmüş, emekli olmuş ve tabiri caizse ununu eleyip eleğini asmış yaşlının evinde oturup sessizleşmesini ve hiçbir işe müdahale etmemesini ve hatta köye yerleşip bahçe işleriyle ilgilenmesini makul görüyor. Maalesef. Hâlbuki dünyaya bir kez gelen her insanın hayatta kendi başına yol bulmasına gerek yok; o yollardan zaten geçmiş, tecrübe etmiş bir insanı genç bir bireyle bir araya getirmek, iletişim kurmalarını sağlamak hayatımıza çok renk katıp daha çok zenginleştirmez mi? Belki bugün yaşadığımız sorunların pek çoğunu yaşamayız bile. Özellikle iş hayatında.

SOSYAL YAŞAMA GİRİŞMİCİ YAKLAŞIM İNSANI SEVMEKTİR

Yaşlıyı hor gören, fiziksel veya psikolojik olarak istismar eden, onların ihtiyaçlarını görmezden gelen bir toplum olmak yerine tecrübelerini baş tacı eden, okullarımızda gençlerle yaşlıları bir araya getiren etkinlikler düzenlemek; son yıllarda yitirdiğimiz ‘saygıyı’ hatırlamak; en basiti yaşlıya sadece otobüste değil sosyal hayatımızda da yer vermeyi benimsemek zor değil. Ya da kentimizi yaşlı dostu hale getirmek, onlar için yaşanabilir imkânlar sunup hayatlarını kolaylaştırmak. Yaşlı ölümlerinin büyük oranda ‘düşmeden kaynaklandığını biliyor muydunuz? Evet düşmek. Ve düşünün etrafınızın fiziksel etkinliği çok zayıflamış biri için ne kadar engelle dolu olduğunu. Haydi, girişimci yenilikçi arkadaşlar, ilk adımı atmak size-bize düşüyor. Bundan sonra yazacağımız projelere, düzenleyeceğimiz etkinliklere, tasalarımıza, gayelerimize bir de bu bakış açısını kazandırmak, bunun bilincinde olmak dileğiyle…