YAYLALARI TURİZM ALANI İLAN EDİLDİ YİNEDE DIŞARIYA GÖÇÜ ÖNLEYEMEDİ

YAYLALARI TURİZM ALANI İLAN EDİLDİ YİNEDE DIŞARIYA GÖÇÜ ÖNLEYEMEDİ

Sevgili dostlar,
Değerli canlar,
Bugünkü sohbetimiz;
Dereli ilçesi üzerine olacak…
Yani;
Giresun mülki sınırları içerisinde üç büyük yayla yerleşkesine sahip olan Dereli ilçesinden…
Yani;
İlçesinin mülki sınırları içerisinde bulanan; Bektaş, Kulakkaya ve Kümbet yaylalarını; bundan 28 yıl önce turizm statüsüne aldıran ve Giresun merkeze 28 kilometre uzaklıkta olan Dereli ilçesinden söz etmek istiyorum…
Hani şu; üç yaylasında da -sayısı azda olsa- turistik konaklama tesisleri bulunan…
Hani şu; son yıllarda ülkenin dört-bir yanından ziyarete gelindiği ve -farklı bir doğasal özelliğe sahip- ‘Mavi Gölü’ olan Dereli’den…
Hani şu; yine ilimiz mülki sınırları içerisinde -son yıllarda- üç tane ‘Tabiat Parkına’ sahip olan Dereli ilçesinden söz etmek istiyorum.
Niye mi etmek istiyorum?
Sözü evirip-çevirmeden hemen söyleyeyim;
“İlimizin diğer ilçelerine göre -yukarıda da değindiğim gibi- böyle güzel ve zengin olanaklara sahip olmasına rağmen, yinede ilçe dışarısına en çok göç veren ilçe vasfını taşıdığı için sizlerle bu konu üzerinden sohbet etmek istiyorum.”
Bütün gerekçem bundan ibaret…
Ancak izniniz olursa, bu sohbetimize biraz gerilerden başlamak isterim…
Yani -en azından- 12 Eylül 1980 yıl öncesinden…
Yani Dereli ilçe merkezinin tabelasında ‘4000-4500’ yazdığı ve ilçenin genel nüfusununda 40 bin dolaylarında olduğu yıllardan başlatmak isterim sohbetimizi…
Ki; sözünü ettiğim 12 Eylül 1980 öncesi Dereli ilçesi sadece ve sadece yurt dışına işçi göçü veriyordu…
Birde çok az sayıda yurt içindeki sanayi bölgelerine göç veriyor ve -zorunlu olarak da- memurların tayin ve sürgünleri biçiminde bir göç şekli vardı…
Yani Dereli ilçesi, bahar mevsimi geldi mi; köylerden yaylalara ve güz mevsimi geldi mi de; yaylalardan gerisin-geri köylere göç verirdi sadece…
Ve Dereli ilçesinin ‘4-5 bin’ arası olduğu yıllarda, merkez ilçede;
12 Eylül 1980 öncesi ilçede üç tane banka vardı…
Süreç içerisinde iki tanesi kapandı ve şimdi geriye bir tek Ziraat Bankası kaldı…
Sözünü ettiğim tarihlerde ilçe merkezinde;
7 tane otel…
8 tane ‘içkili ruhsata’ sahip lokanta…
450 kişilik Sinema Salonu…
Yoksulların ucuz alışveriş yaptığı Sümerbank Satış Mağazası…
1965’li yıllarda (sinemacı unvanıyla bilinen) Aziz Bayrak’ın “Aksu Gazoz” adında imalathanesi vardı be, gazoz imalathanesi vardı.
Askerlik Şubesi vardı…
Belediye Otelinin altında halka açık Hamamı vardı hamam…
İkisu Yerleşkesinde Ortaokulu vardı…
Köylerde toplam 63 tane ilkokulu vardı…
Şimdi kapatıla-kapatıla sadece ve sadece orta-öğretim ve ilkokul dahil 7 (yedi) tane okul kaldı…
Yine bir zamanlar -uzun yıllar işletmesi yapılan- Barit maden Ocağı ve merkeze taşımacılık yapan yöre kamyoncuları vardı…
Şimdi yok…
Niye mi yok?
Yukarıda sıraladığım tüm kurum ve kuruluşlar zaman içerisinde nasıl ‘kapandıysa’ kapandı…
Niye mi kapandı?
Vallahi orasını biz bilemeyiz!
Onu bilse-bilse yine il ve ilçeyi temsil eden büyüklerimiz bilir…
Siyasi temsilcilerimiz bilir…
Gelmiş-geçmiş mahalli yöneticilerimiz bilebilir…
Bunların dışındakiler zaten; zurnanın “zırt” dediği son deliğidir!
Yani daha açık bir ifadeyle söyleyecek olursak;
“Seçilmişlerden başkasının aklı ermeye-bilir bu gibi işlere!”
Her neyse…
Tekrar asıl konumuza geri dönecek olursak…
Eskiden Dereli ilçesi 4000-4500 dolaylarındayken gecenin yarılarına kadar sokaklar cıvıl-cıvıldı…
Yani (şimdiki gibi) akşam karanlığı çökünce hemen yatağa girilip yatılmazdı…
Manavından-fırıncısına kadar;
Bakkalından- kahvecisine kadar;
Saat 24’00 ve gece yarılarına kadar açıktı…
Hatta ve hatta -gece bekçileri- kahveleri adeta zorla kapattırırdı.
Ya şimdi?
Şimdi bildiğim kadarıyla mesaisi biten memur; ya Giresun merkeze evine gidiyor…
Evi Dereli’de olanlarda -eksiğini görür görmez- evine kapanıyor..
Eh, haliyle sokakta kimse kalmayınca da; esnaf kepekleri indirip, dükkanının kapısına kilit vurup; o da evine gidiyor…
2 Şubat tarihli ‘Giresun Gündem Gazetesinde’ şöyle bir haber okudum;
“Giresun’da 12 ilçemizin nüfusu yükselirken, 4 ilçemizde ise geriledi” diye yazıyordu…
Ve nüfusu gerileyen ilçeler ise şunlardı;
“Şebinkarahisar- Güce-Keşap ve Dereli” diye ifade ediliyordu…
İşte bu haberi okuyunca -sohbet konumuz- bunun üzerine olsun istedim…
Ve yaylaları ‘turizm statüsünde’ olan Dereli ilçesini de, nüfusunu eksilten ilçeler arasında görünce inanın çok şaşırdım ve kendi kendime, içimden sessizce de olsa; ” Ama nasıl olur?” dedim…
“Başka ilçeler göç verse de Dereli’nin vermemesi gerekir” diye düşündüm…
Çünkü dedim;
Yaylalarda sayısı azda olsa turistik konaklama tesisleri var…
Yöre insanına iş olanağı sağlayacak 14 tanede Hidroelektrik Santralı (HES) regülatörleri yapıldı…
Ardından birçok -altın madeni bulanan yöreleri- hizmete açılmak için sırada bekliyor!
E,şimdi durup-dururken niye dışarıya niye göç etsin ki?
Tamam; başka ilçelerin dışarıya göç vermesi normal…
Onu anlarım..
Ama;
Dereli ilçesi turizm ilçesi olduğu için dışarıya göç vermemeli öyle değil mi?
Ama vermiş…
12 Eylül 1980 ve öncesi 40 bin dolaylarında nüfusa sahip olan Dereli ilçesinin nüfusu bugün 20 bin küsur kişiye düşmüş…
Merkez ilçede de bir hayli azalma varmış…
Niye?
Niçin?
Neden?
İşte bu sorular bir an önce ‘yanıtını’ bekliyor…
Ki, bu soruların ‘yanıtını’da her önüne gelen veremez!
Bu soruların yanıtını verse-verse yine ‘çok bilenlerimiz’ verebilir!
Bu sorunun ‘yanıtını’ yönetilenler veremez, bunu verse-verse yine ‘yönetenlerimiz’ düşünüp-taşınıp verebilir!
Hele-hele -kökeni Dereli ilçesi olsa da- ilçe dışında yaşayanların hiç mi ‘hiç’ yanıt verme şansı yoktur!
Daha doğrusu -mertebesi ne olursa olsun- onları hesaba kitaba katan yoktur!
Onlar iyi niyetli olsalar da…
Doğdukları ilçeye -ellerinden geldiği kadar- ilçenin çıkarları doğrultusunda yardım ellerini uzatmak isteseler de; onların hiç mi ‘hiç’ söz hakları olmadığı gibi, sözlerinin de itibarı yoktur!
Yani sizinde anlayacağın üzere, ilçe dışında yaşayanları asla ve asla kendi işlerine karıştırmak istemezler!
Yani onun için diyorum; bu soruların ‘yanıtını’ verse-verse yine Dereli ilçesini ‘yöneten’ değerli yöneticiler verebilir diye…
Onun için diyorum; bu soruların yanıtın verse-verse, her alanda siyasi temsil gücünü elinde bulunduranlar verebilir diye…
Her neyse…
Durup-dururken Dereli ilçesiyle hiçbir ilişkisi olmayanlarında kafasını şişirdim.(tabi sohbet yazısını sonuna kadar okudularsa)
Hoş kalın,
Hoşça kalın,
Dileklerimle…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?