YENİ YIL DİLEKLERİ

YENİ YIL DİLEKLERİ

Her yeni yıl, yeni umutların yeşerdiği başlangıç olarak görülmekte.

Sosyal medya üzerinden yeni yıl iletileri gönderenlerin ortak isteklerinde; “…demokrasi, barış, huzur, dostluk, sağlık, başarı, umut, mutluluk, sevgi, kardeşlik, aydınlık yarınlar, hoşgörü, empati, yardımlaşma, bereket, insanca bir yaşam, yüzlerin gülmesi, savaşsız bir dünya, ötekileştirme olmaması, beklentilerin gerçekleşmesi, adalet, hak, hukuk, eşitlik, ayrışmaların bitmesi, demokrasinin en üst düzeyde yaşanması, yeni yılın terörsüz geçmesi, şehitlerin gelmemesi…” arzulanmakta.

Bu ve benzeri sözcüklerle farklı biçimde ifade edilmeye çalışılan ancak, aynı şeritte yol alınan sözcük ve tümcelerdeki isteklere katılmamak olası değil.

Hem de tüm içtenliğimizle.

Bu iletilerde dikkat çeken ise, gönderenlerin tamamının beklentilerinin bireysel değil,  topluma yönelik olması.

Dileklerde hayallere yer verilmediği, tamamen gerçeklerin dile getirildiği görülmekte.

Her yıl bıkmadan, usanmadan inatla aynı istekler tekrar edilmekte.

Gerçekleşinceye kadar da devam edecek.

Hepsi karamsarlık ve umutsuzlukları yok etmeye, insanca yaşamaya yönelik istekler.

Toplumun en iyi koşullarda, huzur içersinde yaşayabilmesi ilk sırada yer almakta.

Yıllardır her geçen yıl, yeni gelene iyi miras bırakmadı.

2016 gözyaşı, acı, korku, kaygı, karamsarlık içersinde geçti.

Ülkemiz açısından iç açıcı olmadı ve dileklerimizin gerçekleşmediği kara bir yıl oldu.

Özlemi çekilen toplumsal barış, huzurlu yaşam gerçekleşmedi.

Bırakınız yarınları, bir saat ötesini göremedik.

Binin üzerinde masum güvenlik görevlisi, asker ve yurttaşlarımız, arkalarında yığınla acı bırakarak terör saldırılarında şehit oldu, yaşama veda ettiler.

Sıkıntılarımızın üst düzeye çıktığı geçen yılı kapattık, iyi de oldu diyeceğimiz sırada, daha ikinci güne geçmeden büyük bir acıyla yılın ilk gününe başladık.

2017 yılı için ne kadar umutluyuz?

Ortak dileklerimizin ne kadarı gerçekleşecek?

Toplumsal barış ve birlikte yaşam için elverişli ortam sağlanabilecek mi?

Toplum o kadar ayrıştırıldı ki umutlar yok olmaya başladı.

Asıl tehlike ise umudun yitirilmesi, ötelenmesidir.

Mutsuzluk geçici olabilir.

Hedefler yakalandığında mutluluk başlar ve karamsarlık ortadan kalkar.

Umutsuzluğun sürekliliği toplumsal barışı yok edecek, güveni ortadan kaldıracaktır.

İyi dileklerimizin yaşamımızda uygulayabilmemiz için her bireyin çaba göstermesi gerekmekte.

Yeni yıl, sadece takvim yaprağının değişmesi, dertlerin yerinde kalması anlamı taşıyorsa, toplumsal yaşamın her alanında bir milim öteye gidilemeyecektir.

Dilekler kendiliğinden gerçekleşmemekte.

Her birey kendine düşen görevi ve sorumluluğunu yerine getirmeli.

Bizler de her yıl bıkmadan, usanmadan inatla aynı isteklerimizi tekrar edeceğiz.

Tamamı karamsarlık, umutsuzlukları yok etmeye, özgürlük ve huzur içerisinde yaşamayı içeren bu istekler gerçekleşinceye kadar da devam edecek.

Tüm olumsuz koşullara karşın karamsar olmamak, umutsuzluğa kapılmamak gerek.

Umutsuzluğun ve karamsarlığın sürekli olduğu yerlerde toplumsal çöküş başlayacaktır ki, asıl tehlike bu olacaktır.

Dileğimiz, ülkemiz ve tüm insanlığın barış, huzur içersinde yaşamaları.

Toplumsal barışı sağlayarak, mutluluğu yakalamak bireylerin elinde.

Hep birlikte, kararlılıkla, daima dik durarak, gerçekleri görerek, dayanışma içersinde olunduğunda, toplumun “insanca, hakça bir düzen” içersinde, aydınlık günlerde yaşaması kolaylaşacaktır.

Acil isteğimiz “Yurtta barış, dünyada barış” olmalıdır.

İyi yıllar dileğiyle.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?