Yakın geçmişte koalisyonlar kötüleniyordu. ‘Yeni sistemde koalisyonlar son bulacak’ deniyordu.
Ne oldu, Son buldu mu?
Son bulmak yerine zorunlu hale geldi. Sadece adı değişti. Koalisyon sözcüğü gitti yerine ittifak ve işbirliği sözcükleri geldi.
Genel seçimler için ‘koalisyon’ yasal hale getirildi.
Yerel seçimler için böyle bir düzenleme olmadığı için, ‘işbirliği’ sözcüğü kullanılıyor.
İkisi de aynı kapıya çıkıyor.
Eskiden koalisyonlar seçimden sonra kuruluyordu. Partiler aralarında anlaşıyor ve hükümet kuruyorlardı.
Şimdi ittifak ya da işbirliği denilen birliktelikler seçim öncesi kurulmak zorunda!
Nitekim 24 Haziran seçimleri öncesinde AKP ve MHP arasında “Cumhur İttifakı” kuruldu. CHP, İYİ PARTİ ve SAADET PARTİSİ arasında ise “Millet İttifakı” kuruldu.
Yani bir bakıma iki partili sistem uygulandı.
Kimse HDP ile yan yana gelmediği için o da üçüncü parti olarak seçimlere katıldı.
***
Yerel seçimlere gidilirken bu defa yasal altyapısı olmadığı için ittifaklar yerine işbirlikleri kuruluyor.
AKP ile MHP arasında ‘Cumhur işbirliği’ kuruldu.
CHP ile İYİ PARTİ arasında ise ‘Millet İşbirliği’ kuruldu.
İller ve ilçeler işbirliği yapılan partiler arasında paylaşılıyor. Anlaşılan illerde işbirliği yapan partilerden teki aday gösterecek, diğeri aday göstermeyerek işbirliği içinde olduğu partinin adayına destek verecek.
MHP, üç büyük kenti AKP’ye bıraktı. İYİ PARTİ’de bu üç büyük kenti CHP’ye bıraktı.
Bu nedenle İstanbul, Ankara ve İzmir’de AKP ve CHP adayları yarışacak.
İki partili bir seçim yarışı olacak…
Bu desteğe karşılık olarak AKP ve CHP’de işbirliği yaptığı partiye başka illerde aday çıkarmayarak destek olacak.
MHP, AKP’den Manisa, Mersin, Adana, Muğla, Aydın ile Osmaniye’yi istiyor.
Osmaniye tamam. Diğer iller için görüşmeler sürüyor.
Muğla ve Mersin’i alabilir. Manisa, Adana ve Aydın illerinin AKP’de kalacağını düşünüyorum.
AKP’nin hedefi alamayacağını bildiği İzmir’i kuşatmaktır.
Çevreden merkez stratejisi izliyor.
CHP, Manisa, Balıkesir, Denizli, Kocaeli, Samsun, Ordu, Trabzon, Kayseri ve Erzurum gibi büyükşehirleri İYİ PARTİ ‘ ye bıraktı. Bu illerde aday göstermeyecek ve İyi Parti adaylarına destek verecek.
Buna karşılık İYİ PARTİ’ de, üç büyük kent ile Adana, Antalya, Muğla, Aydın, Eskişehir ve Hatay’da CHP adayına destek verecek.
Çok tartışılan Mersin’de iki parti de ayrı ayrı seçime girecek.
Ayrıca halen CHP’nin elinde olan diğer kentlerde de İyi Parti aday çıkarmayarak CHP’ye destek verecek.
Bu iller Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Çanakkale, Giresun ve Sinop’tur.
Bakalım işbirliği mayası tutacak mı?
Ankara’da liderlerin işbirliği illere nasıl yansıyacaktır? Önemli olan tavanda değil tabanda işbirliğinin olmasıdır.
AKP seçmeni MHP’li aday, MHP seçmeni AKP’li adaya ne kadar destek verecektir?
Yine CHP seçmeni İYİ PARTİ adayına, İyi parti seçmeni ise CHP adayına ne kadar destek verecektir?
Bazı illerde sorunların yaşanması olanaklıdır.
Nitekim Balıkesir CHP İl Başkanı ve örgütünün dün gösterdiği tepki de bu duruma işarettir.
Denizli ve Manisa’dan da tepki sesleri yükseliyor.
Yarın bazı il örgütlerinden istifalar veya görevden almalar yaşanabilir.
Ya da 1 Nisan sonrası eteklerdeki taşlar dökülebilir…
***
İktidar, yerel seçimlere gidilirken bazı hamleleri planladığı anlaşılıyor. Sözcü Gazetesi yazarlarına yönelik yargı üzerinden yapılan hamle de buna işarettir.
“FETÖ ile mücadele ediyoruz” deniliyor ama bu ‘mücadele’ ne kadar doğru adımlarla sürüyor?
Örneğin siyasette FETÖ konusunda neden tek adım atılmıyor?
Emin Çölaşan’ı ve Necati Doğru’yu ‘FETÖ üyesi olmamakla birlikte örgüte yardım etmek’ gibi ucu açık bir suçla suçlamaya çalışmak, aslına ‘mücadeleyi’ sulandırmaktır.
Kafalarda, ‘mücadele ediyoruz’ adı altında başka bir plan mı devrededir sorusu giderek daha çok yanıt aramaktadır.
Amaç muhalefeti susturmak mıdır?
Üzerinden bunca yıl geçmiş olmasına rağmen ‘gezi direnişi’ üzerinden de benzer adımlar atılacağı görüşü kamuoyunda yaygındır.
Ve her seçim öncesinde olduğu gibi yeni bir askeri hareket planlanıyor.
Elbette ülkemizin terörle mücadele etmesi doğrudur.
Ancak zamanlama konusunda sorular vardır.
ABD Dış İşleri Bakanının Suriye Özel Temsilcisi Jim Jeffrey, geçen hafta Ankara’da idi.
Görüşmelerde bir uzlaşıya varıldığı anlaşılıyor ki hareket açıklaması yapıldı.
Her seçim öncesi böyle bir ‘uzlaşı’ ve askeri hareket kafalarda soru işareti yaratmaz mı?
Elbette yaratır…
***
Bir yerel seçim hamlesi de Giresun’da yaşandı. Şehrimizde elektrik ve doğal gaz dağıtımını yapan AKSA şirketi, Giresun Belediyesinin şehre su dağıtan şebekenin elektriğini kesti.
Bu nedenle şehre bir süre su verilemedi…
Gerekçesi belediyenin 280 bin TL borcu imiş.
Bu yolla AKSA, iktidar partisi adayına destek vermek istedi. Kamuoyunda ‘belediyenin elektrik borcu varmış’ algısı yaratmak istedi.
AKP İl örgütü de yaptığı açıklama ile bu algıyı oluşturmaya çalıştı!.
Fakat bu algı çabası ters tepti.
Çünkü susuz kalan, AKSA tarafından cezalandırılan kent halkı oldu.
Ve onların AKSA’ ya elektrik borcu da yoktu!
Küçük hesaplar küçük düşünen insanlara özgüdür.