“Yerli ve milli” olmak!

“Yerli ve milli” olmak!

İktidar yetkilileri sürekli olarak kendilerinin “yerli ve milli” olduklarını söylüyor. Kamuoyunda yaratılmak istenen bu ‘algı’ doğru mudur?
Ne demiş Ziya Paşa Terkib-i Bent tarzında yazdığı beyitlerinden tekinde;
“Âyinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.”
(Kişinin aynası yaptığı işlerdir, laflarına bakılmaz; çünkü kişinin aklının seviyesi ancak yaptığı işlerle ortaya çıkar.)
Biz de “yerli ve milli” olduklarını söyleyen laflara bakmayalım da yaptıklarına bakarak tespitlerde bulunalım.
***
Rahip Brunson olayı hafızalarınızdadır. Kamuoyu anketi yapılsa ezici bir çoğunlukla, papazın tahliyesine, bağımsız yargının siyasal etki altında kalarak karar verdiği sonucu çıkar.
Fakat ne diyor iktidar yetkilileri?
‘Bağımsız yargı karar verdi saygı duyacaksınız.’
Daha önce Türk asıllı Alman Gazeteci Deniz Yücel’i de aynı yöntemle ‘bağımsız yargı’ serbest bırakmıştı!
İdare ne yapsın yargı kararlarına uymak zorunda…
Hukuk devleti böyledir.
İdare de uydu…
Bizi de sözde uyuttu!
Fakat idarede bir çelişki var. İşlerine geldi mi ‘yargının kararına saygı duyacaksınız’ diyorlar. İşlerine gelmedi mi yargı kararlarını sert şekilde eleştiriyorlar.
Yani tam bir çifte standart var.
Bu konuda son örnek Danıştay’ın vermiş odluğu ‘Andımız’ ile ilgili karardır.
AKP iktidarı, ‘açılım süreci’ döneminde ilkokullarda her sabah öğrencilerin okuduğu ‘Andımız’ başlıklı metni yasaklamıştı.
Talep kimden gelmişti?
‘Açılım’ masasının karşı tarafından oturanlardan ve onların ağababalarından!
Türk Eğitim Sen ve Eğitim-İş ‘yasağın iptali’ ile ilgili ayrı ayrı Danıştay’a dava açtılar. Beş yıl sonra dava sonuçlandı.
‘Andımız’ ilkokullarda her sabah yeniden okunmalı kararı çıktı.
Çıktı çıkmasına ama iktidar kanadında da adeta fırtına çıktı.
Bu yetmedi,
İktidara yandaş sendika başkanı da yargı kararına karşı sert eleştiriler yöneltti. 81 ilde bu karara karşı eylem kararı aldı!
***
Halen TBMM’de Anayasa ve Adalet Komisyonu Başkanlığını yürüten Bekir Bozdağ en sert tepkiyi dile getirdi.
“Öğrenci andı kararı ile Danıştay 8. Dairesi; hukuka uygunluk denetiminin sınırlarını aşmış, kendisini yürütmenin yerine koymuş, yürütmenin takdir hakkını yok saymış dahası yürütmenin takdir yetkisini bizzat kullanmıştır. Kısaca; anayasa ve yasayı alenen çiğnemiştir.”
Yüksek Yargı Kurumu olan Danıştay, Bozdağ’a göre, anayasayı ve yasayı çiğnemekle suçlanıyor!
Adalet Bakanı Gül ise;
“Anayasamıza göre Danıştay, yerindelik denetimi yapamaz, idarenin yerine geçerek karar veremez…”
Danıştay idarenin yerine geçerek karar vermiyor ki;
İdarenin bir kararını iptal ediyor.
Bunu da anayasal yetkisine dayanarak yapıyor. Çünkü ‘İdarenin her türlü eylemleri yargı denetimine açıktır.’
İdare’de yargı kararlarını tebligattan itibaren 30 gün içinde uygulamakla yükümlüdür.
Bir üst mahkemeye itiraz edebilir mi?
Evet.
Sanırım Milli Eğitim Bakanı’ da bu noktaya işarete diyor ve diyor ki; “Hukuki süreç henüz tamamlanmamıştır.”
Yandaş Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın’da tepki korosuna katıldı.
Sendika, 81 ilde basın açıklaması ile Danıştay’ın kararına tepki vereceklermiş. Tam bozacı-şıracı gibiler…
***
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere iktidar Danıştay’ın ‘Andımız’ kararından son derece rahatsız olmuş…
Bunlar daha öncü atışlar… Yakında Erdoğan’da bu konuda konuşacaktır.
Ve karar Danıştay İdari Dava Kararları Genel Kuruluna götürülür. Oradan da istediği kararın çıkmasını sağlamaya çalışır…
Olur biter…
Bu örnek olayda sorgulanması gereken önemli özellikler vardır.
Teki iktidarın işine gelen kararlar konusunda ‘bağımsız ve tarafsız yargı kararıdır saygı durmak gerekir’ sözüdür.
İşine gelmeyen kararlarda ise yargıya sert eleştiriler getirmektir.
Papaz Brunson kararı ile ‘Andımız’ kararı bu duruma örnektir.
***
Muhalefetin de dile getirdiği gibi iktidar ‘Andımız’ metninden neden rahatsız? Kendisine ‘yerli ve milli’ diyen bir iktidar için bu rahatsızlık çelişki değil mi?
Elbette çelişki…
Acaba metinde “Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğim” denmesinden mi rahatsız?
Yoksa “doğruyum” sözünden mi?
Ya da,
“Ne Mutlu Türküm Diyene” denmesinden mi rahatsız…
O zaman nasıl sizler ‘yerli ve milli’ oluyorsunuz ki?
Ziya Paşa boşuna söylememiş.
“Âyinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.”

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?