YEŞİL ÇAY İMDAT DİYOR

YEŞİL ÇAY İMDAT DİYOR

Yaş çay alımları Eynesil’de bir fabrika hariç; 27.05.2019 günü itibarı ile Cuma gününe kadar durdurulmuş.Bu hezimete ve karamsarlığa sebep olan nedenlerin başında:
1-Daha önce çay bitkisinin dikim alanları genişletme yasağı vardı. Bu yasaklara 30 – 40 senedir uyuldu.Kaçak çay bahçesi yapanlara müsaade edilmedi.Bahçeler resmen tapulara kaydedilmedi.Ancak yakın geçmişte bu yasaklar kalktı.Rize başta olmak üzere Eynesil ilçemizin deniz manzaralı bazı köylerinde fındıklar ve ormanlar sökülerek; yerlerine
çay bahçeleri dikildi. Çaylık alanları genişletildi.
Devletin bu politikası gecikmiş ama genelde doğru karardı.Çünkü nüfus 82 milyona çıkmıştı. Tüketime bağlı talep artıyordu.Ancak çay tarım alanları kısıtlı idi.
2-Artan nüfusa ve talebe uygun çay alanları genişledi. Yeni bahçeler üretime geçti. Lakin en büyük işletmeci ÇAYKUR bu gelişmeye paralel yeni yatırımlarını yapamadı. Mevcut fabrikalara son teknolojik donanımlar ekleyemedi. Daha kapasiteli ve donanımlı yeni fabrikalar
yapamadı.
3-Geneli karşılamayan 1985 yılların Özal döneminden kalan özel teşebbüsleri de durdukları konumdan bir adım ileri gidemedi.Bakarsanız bu süreçte finansmanı olarak en zorda kalan kişiler çay işine soyundular. Türk sanayisini sırtlayan amiraller çay işine girmediler.Ancak marketlerde yabancı marka çayları satmaktan da geri durmadılar. Bu hali ile özel sektör çay yükünü taşıyamıyor.
4-Ülkenin ihtiyacı olan ve geçen yıl nerede ise karaborsaya düşen kuru çay, ithal yolu ile kapatılmaya çalışıldı. Doğu Karadeniz üreticisini çıldırtan bu karara Tarım Bakanı nasıl izin verdi anlaşılmıyor. Bazıları 30 bin,bazıları 90 bin ton çay ithalatı yapıldı diyor. Bu
ithalat yüzünden 2018 yılında üretilen yerli kuru çayın %70 i kurum ve kuruluşların elinde kaldı. ÇAYKUR ürettiği 90 bin ton çayın, 70 bin ton kadarının depolarda olduğunu beyan etti.
Devlet ve özel sektör yatırım yapmıyor. Üstelikte fırsatçılarca ülkeye ucuz ve kalitesiz çay sokulmaya devam ediyor.
5-Buna kim dur diyecek.Kim yatırım yapacak.Özel sektör aktörlerine hangi varlıklı müteşebbisler katılacak belli değil.
6-Türkiye iç tüketimde ihtiyaç, kullanım alanı geniş ,ayrıca bir sanayi ürünü olan yeşil çayı üreten çiftçiler, fazla ezilmemek,ürün değerini korumak için bir ve beraber olup aktif bir kooperatif kuramadılar . İşlevi bilinmeyen ziraat odaları koridorlarında yok oldular.
Eğer hiç bir şey belli değilse. Çaydaki son durum böyle olması mükedderat oluyor. Çaylar elde kalıyor. Fazla mahsulü işleyemeyen işletmeler ara sıra stop ediyor. ÇAYKUR üç günde bir dönüm başına 15 kilo çay almaya,özel sektör, fabrikanın çarklarını durdurmaya ,veya
günlerce istop yapmaya mecbur oluyor.
Bu sıkıntı ne ki.Hele son iki yıl içinde dikilmiş çaylıklar yetişsin, ürün vermeye başlasın; siz o vakit göreceksiniz sorunun geldiği badireyi …
Üretici ise çaydan alacağı bedelle kurduğu hayallerinin yıkılışından,kesilmiş taze çaylarını ağaç ve fındık altlarındaki gölgelik alanlarda günleyip soldurup gazel olmasından,bahçedeki çay filizlerinin kartlaşıp çalı çırpı olmaya başlamasından muzdarip. Suratı asık,moralleri bozuk.
Tamamen bu hale gelinmesine 17 yıl ıktidar olan AKP nin direkt olarak bir suçu yok.İki binli yılların başında Merhum Ecevit liderliğinde bulunan koalisyon hükümeti, AB sevdasına uğruna karma ekonomiyi terk edip tekelci kapitalizme geçti. Cumhuriyetle birlikte devlet eli ile yapılan Çaykur’a bağlı işletmeler hariç, tüm fabrikalar satıldı. Çaykur’da kurumu satılmaktan Rizeli Başkan desteği ile kurtardı. Bu kadar…
Yani Doğu Karadenizli çay üreticisi rahatsız. Hem de perişan.Bu mübarek Ramazan ayında, bu sıcak günlerde dertlere Derman olacak bir yetkili de yok.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?