Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
YIL;1990 VE AYLARDAN OCAK BİR AYDIN DAHA VURULACAK
  • 0
  • 186
  • 02 Şubat 2021 Salı
  • +
  • -

Ve;

“Faili meçhuldür” sayfasına yazılacak…

Adı; Muammer AKSOY

1917-Antalya doğumlu.

Hukukçu…

Yazar ve siyaset adamı…

Akademik unvanı; Hukuk Profesörü…

Özgürlükçü 1961 Anayasasının sözcüsü..

1964 yılında Anayasa Hukuku Profesörü oldu.

Avrupa Konseyi Türkiye Temsilcisi;

Ve bir süre Türk Hukuk Kurumu Başkanlığını yürüttü…

Ulusal Petrol davası savunucuları arasında yer aldığı için;

12 Mart 1971 Muhtırasında DEV-GENÇ Davasından tutuklanıp içeri tıkıldı…

Sonra berat edip dışarı çıktı…

1977 yılında CHP’den İstanbul milletvekili seçilip TBMM’ni girdi…

Avrupa Konseyi Türkiye Temsilciliğine seçildi…

12 Eylül Darbesinde tekrar gözaltına alındı!

Ardından Ankara Baro Başkanlığına seçildi…

1989 yılına gelindiğinde ilerici arkadaşları;

Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU

Bahri SAVCI

Münci KAPANİ

Ve Bahriye ÜÇOK birlikteliğinde;

Atatürkçü Düşence Derneği (ADD’nin) kuruculuğunu yaptı…

Atatürk devrimlerini ödün vermeden savunan bir kişiliğe sahipti.

Cumhuriyetçiydi…

Laik, ilerici ve devrimciydi…

Ve 1990’lı yıllarda terörün bin-bir çeşidi var olduğu gibi;

Aynı zamanda ‘Türban ve Tesettür’ de tartışılan konuların başında gelmekteydi…

İşte böylesi karmaşık bir ortamda;

Muammer Aksoy’da kılık-kıyafet yasasına ters düşen tesettür gibi giyim-kuşam şekline karşıydı…

Sen misin karşı çıkan?

1990 yılının 31 Ocak günü evinin bulunduğu apartmana yaklaşıp ve 24 numaralı evine gireceği sırada -nerden geldiği belli olmayan- üç el silah sesi duyuldu…

Ve Muammer Aksoy olduğu yere yıkıldı…

Vurulduğu sıralarda;

Ortalıkta kimseler gözükmüyordu…

Yani kimsecikler yoktu…

Sadece ve sadece bu olayı gören 10 yaşında bir çocuktu…

Daha doğrusu mahkeme zabıtlarına öyle geçiyordu…

Fakat aradan iki saat sonra;

Kimliğini açıklamayan ve bozuk bir Türkçe aksanıyla konuşanlar, belli aralıklarla gazetelere şu haberi geçiyorlardı;

Bu olayı işleyen;

“Tesettür konusunda İslam’a karşı takındığı tavır nedeniyle Müslümanlar tarafından cezalandırılmıştır.”

İmza; İslami Hareket…

Biraz sonra başka bir telefon;

Bu kez imza; İslami İntikam Örgütü..

Ve daha sonra;

Müslüman Kardeşler Örgütü, biz cezalandırdık diyeceklerdi…

Kısacası;

Muammer Aksoy’u hangi örgütün ve hangi karanlık güçlerin öldürdüğü belli olamayıp ‘Faili meçhuller’ arasına karışıp-gitti!

Ve cenaze törenin yapıldığı gün ise;

Kendisinden 2 yıl sonra ve aynı zamanda Muammer Aksoy gibi Ocak ayında öldürülecek olan Uğur Mumcu, hukukçu üstadının fotoğrafını en önde yürüyerek taşıyordu..

(2. görselde görebilirsiniz)

Demek ki neymiş?

Akıldan, bilimden ve aydınlıktan yana olanlar, bir punduna getirilip ve ortadan kaldırılıyormuş…

Yani, daha kestirme yoldan söyleyecek olursak;

Sistemin yanlışlıklarına muhalefet edenler…

Durmadan ‘demokrasi, hukuk ve adalet’ konusunu dile getirenler;

Bu dünyaya erken veda ediyormuş…

Aradan kaş yıl geçerse geçsin; failleri de bulunmuyormuş…

Ve bu dünyada saltanat sürmek ‘kapkaççılara’ kalıyormuş!

Ama unutulan ve hesap edilmeyen bir şey var ki;

Yaşadığı sürenin içerisinde ‘aydınlanma’ sürecinin içerisinde yer alanlar; unutturmaya çalışsalar da unutulmuyor…

Tam tersine, unutulanlar karanlığın içinde saltanat sürenler oluyor!

Ben demiyorum…

Tarih böyle diyor;

Böyle yazıp çiziyor…

Son söz;

Unutulmadın,

Unutulmayacaksın.

Işıklar içinde uyu Muammer AKSOY…

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM