Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
YUNAN ORDUSU İZMİR’E ÇIKIYOR  GİRESUN HALKI AYAĞA KALKIYOR 
  • 0
  • 159
  • 17 Mayıs 2021 Pazartesi
  • +
  • -

Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

Bugün; 17 Mayıs…

Bugün; 17 Mayıs tarihi Giresun için çok önemli bir tarih…

Önemli olması şuradan ileri geliyor;

Tarih; 15 Mayıs…

İngilizlerin kışkırttığı Yunan ordusu İzmir’i işgal ediyor….

Ve ilk ‘protesto kurşununu’ atan gazeteci Hasan Tahsin, bir Yunan askeri tarafından vurularak şehit ediliyor…

Tarih; 16 Mayıs…

Anafartalar komutanı Mustafa Kemal, Bandırma Vapuruyla yola çıkıyor..

Tarih; 17 Mayıs…

Daha aradan iki gün geçmeden Giresun halkı ayağa kalkıyor…

İzmir’in işgalini protesto etmek için meydanlara iniyor…

Ve uyku moduna girmiş Saltanata şöyle bir telgraf çekiyor;

“Osmanlı Sadrazamına

Dersaadet-İstanbul

Hükümetinizi idamımızı tebliğe memur görmek istemiyoruz.

Size Türk sadrazamı olarak hitap ediyoruz;

İzmir’de mavi mi sallanacak, al mı sallanacak?

Hükümetiniz bu işgale duyarsız kalarak, boyun mu eğecek?

İzmirli kardeşlerimiz, Yunan Polekaryalarına teslim mi olacak?

Darağaçları bizimde ufkumuzda belirmekte ve idam anımız görülmektedir..

İzmir’in Yunan’a iltihak ettiğini, verildiğini öğrendiğimiz gün;

Giresun halkı buna sessiz ve duyarsız kalmayacaktır.

Ve dünyada hiçbir kuvvet bizi verdiğimiz karardan geri çeviremeyecektir.”

Ve Giresun halkı şöyle düşünmektedir;

Yunan ordusu İzmir’i işgal edip ve ilk şehidini verdiğine göre…

Saltanat derin uykulardayken;

Mustafa Kemal’de arkadaşlarıyla birlikte yola çıktığına göre;

Demek ki bıçak kemiğe dayanmıştır…

Ne diyordu şair Kuvvayi Milliye destanında;

(…)

“Fakat bir kere bir dert anlayan düşmesin önlerine

ve bir kere vakterişip;

“-gayrik yeter!..”

demesinler.

Ve bir kere dediler mi;

“İsrafil surunu urur

mahlukat yerinde durur.”

toprağın nabzı başlar

onun nabızlarında atmağa.

Ne kendi nefsini korur,

ne düşmanı kayırır.

“Dağları yırtıp ayırır,

Kayaları kesip yol eyler abıhayat akıtmaya”

***

Yunan ordusunun İzmir’i işgal edişinden 2 gün sonra Giresunlular çoluk-çocuk meydanlara inerler…

Ve yapılan ‘işgali’ protesto ederler…

Bu mitingi organize edenlerin başında bir öğretmen gelmektedir.

Öğretmenin adı; Niyazi Tayyib beydir…

Ve eşinin de büyük yardımları olmuştur bu mitingin altyapısını hazırlamakta…

Örneğin;

Öğretmen Niyazi Tayyib’in eşi hanımefendi mitingde taşınacak pankartların hazırlanmasına yardım ettiği gibi…

Sabahlara kadar ‘kız öğrencilerin’ kollarına takılacak olan ‘pazı bandının’ üzerine şu sözleri yazıp yetiştirmek için uyku uyumamıştır;

“Ey Türk kızı İzmir’i unutma

İzmir senin olmadıkça gözyaşını kurutma”

Ve bu sözünü ettiğimiz ‘pazı bantları’ 17 Mayıs günü yapılacak olan Mitinge yetiştirilir…

Kız öğrencilerin kollarına takılır…

Ve aynı zamanda slogan olarak da sesli sesli haykırılır…

Giresun meydanında yapılan miting sonrası ise postaneye gidip, sıraya girerek ‘Saltanat makamına’ ve İzmir’i işgal etmekte ortak olanlara ‘protesto’ telgrafları çekilir…

Yani kısaca demem o ki;

Mustafa Kemal’in bağımsızlık vapuru daha yoldayken…

Samsun’a daha çıkmamışken…

Giresun halkı, hem İzmir’in işgalini ve hem de emperyalizme baş kaldırmak için ayağa kalkmıştır…

Vallahi özet olarak ne demeli bilmem ki;

Bu topraklarda yaşayanların da böyle kötü bir huyu var…

Ne zaman yaşadığı ülke tehlikeye düşse;

Kimsenin gözünün yaşına bakmadan birdenbire asileşiyorlar!

Son söz;

Aradan tam 102 yıl geçmiş…

Amacımız; bu yarayı kaşımak değil..

Tam tersine bizler barıştan yanayız…

Kimse bizim damarımıza basmıyorsa, bizde kimsenin damarına ve bezine basmayız…

Çünkü bizim sloganımız bu ülkenin kurucusu tarafından belirlenmiştir;

“Yurtta barış, dünyada barış.”

Hoş kalın,

Hoşça kalalım…

Sağlık esenlik içinde olalım.

Ve en önemlisi de;

“Savaşa hayır, barışa evet” sloganını kullanalım…

NOT;

Görselde paylaştığım fotoğraflar İnternetten alınmıştır.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM