Söylenecek çok şey varda dilim lâl olmuş ..
Kimene?
Yaşam döngüsünün içerisinde sonbaharı arkada bırakıp kış sezonuna yelken açan ömrümüzün ne çileli günleri varmış . Bireysel mutluluğun fayda sağlamadığı bir dünyada yaşamak ne zor bir işmiş meğer. Kendi sorunlarımızın üstesinden gelmiş gibi birde üstüne dünyanın sorunları ekleniyor. Eklenmesi bir şey değil de çaresizlik insanın belini büküyor.
Fındığa umut bağlayanların umutları dalda asılı kalırken yastık altı doları olanlar voleyi vurdu. Ne yazık ki Akdenizli üreticiler kadar cesur olup bir çuval fındığı ne yola dökebildiler nede BORSA’nın kapısına. Fındığa cenaze düzenleyip hem selasını okutup hem de orta yere koyup umutlarına ağlayan KORGAN‘lıları candan kutlamak gerek. Çünkü internette yayılan videoları tıklama rekoru kırdı.
Yanı başımız Halep’te ölüme yolculuk sürerken nasılsa dua ile işi çözümlediğimiz için TV kanallarından dua gönderiyor ALADAĞ’da hayalleri ve umutları ile birlikte yanan körpe kuzularımıza da “kader” diyebiliyoruz.
Ne acı bir olay .
Bizlerin içi cayır cayır yanarken babanın biri tutup ,
Size ne ? der gibi
“Bale kursunda yanmadı ya Kuran kursunda yandı” diyebiliyor. Dilerim Rabbim bu sözlerin hesabını o’ babadan tez zamanda sorar.
Allah derki ! “Tedbir senden Takdir benden”
Sen tedbirini alma, usule uygun olmayan yere ruhsat ver. Verdiğin yetmiyor gibi var olan yangın merdivenin kapılarını güvenlik amaçlı kapat .Sonrada adına kader “de”.
Vay ben böyle tedbirsiz kaderin içine….
İnsan bedeni ne kadar ucuz bir sözle kesiliyor .Ne garip değil mi.?
Dünyayı eskittikçe insanlığın da yok olmasına göz yumanlar kendi başlarına kaldıklarında kocaman dünyayı ne yapacaklar ki !!!
Eh bende büyüklerimin yalancısıyım. Bir Yahudi iş adamı bu sözü boşuna söylememiş olsa gerek “para kimdeyse güç ondadır” diye.
Neyse bunlar beni aşar .Aşarsa yazamamanın derin sularında boğulurum.
Zaten sular durgun değil birde ben katık olmayayım .
Şu sıralar çoğumuz şehirde yapılacak yeni stadyumun adını tartışa dursun . Asıl sorun o bölgenin yıkıldıktan sonra yerine dikilecek olan emsal “rezidansları” düşünmek gerek …
Siz değerli okuyucularımız nasıl bir hafta geçirdiniz bilemem amam bana sorarsanız haftanın en güzel olayı ;
Akşam telaşı ile evime gelirken bir marketin köşesinde yaşlı bir amcanın üşümüş elleri ile bir çiçek demeti gibi uzattığı “marul”
Kızım akşam oldu kalan bu tek marulu da sen alır mısın ?
Bağı 1.5 lira. Evde nenen bağladı. Ah amcam almaz mıyım. Ben senin o güzel yüreğinden öperim. Bilerek akşam akşamüstünü veremeyeceği bir para uzattım. Bir sonrakinde helalleşiriz “dedem.”
Alt dizelerimde benden sizlere hafta sonu armağanı olsun …
Bugün ;
Ömrümüzü el alem ne der ile tüketmeden tamamlayacağınız güzel bir gün dilerim..
Ömür dediğimiz üç gün
O’da bugün..
Önce kendinize değer kılın
Bilin ki kıymetinizi
Başkalarını daha iyi anlıyasınız
Ne siz ben olabilirsiniz
Ne de ben siz..
Öyle bir değer olmalısınız ki
Ömrümce gıpta ile bahsedeyim..
Yaptıklarınızdan,
Öyle izler bırakın ki
Hikaye olsun sözleriniz..
Ömür dediğimiz üç gün
O’da bugün
Bırakın ,ben ne giyindim
Yada ben ne yapıyorum..
Sözlerimi hatırlayın
Bıraktığım izleri ,
Dokunduğum yüreklerin acılarını sarmalayın..
Ben çok şükür olabildiğince iyi
Mutlu ve bahtiyarım
Bazen; gün dahi yetmiyor..
Ömür dediğimiz üç gün
O’da bugün…