Her zaman;

“Maymun uyandı” denilmez ya..

Bazen de;

“Maymunu bile güldürdünüz” denir.

Ki;

Kısa adı (TÜİK) olan Türkiye İstatistik Kurumumuz, geçtiğimiz günlerde “% 7 büyüdük” açıklamasıyla;

Toplumun yüzde-yedisinin yüzünü güldürdü!

Yüzde-doksan üçünü ise önce sevindirdi…

Ancak bu ‘demece’ maymunların bile güldüğünü görünce;

Bu seferde -elini kafasına verip- uzun uzun düşündürdü;

“Yahu” dedi…

“Biz büyüdük de, nasıl büyüdük?”

“Enimize mi büyüdük, boyumuza büyüdük?”

“Varsıllık olarak mı, yoksulluk olarak mı büyüdük?”

En önemlisi de;

“Yüzde-yedi büyüdük” demekle neyi kastediyorlar?

“Toplumun yüzde-yedisini teşkil eden mutlu azınlığın ekonomik olarak biraz daha büyüdükleri mi kastediliyor?

Yoksa toplumun yüzde-doksan üçünün ‘yoksullukta’ %7 daha büyüdüğü mü anlatılmaya çalışılıyor?

Toplumun yarıdan-çoğu henüz bunu anlamış değil….

Ve ‘büyüklerimizin’ ifade buyurduğu bu ‘büyüme’ şeklini toplumun yüzde-doksan üçü şöyle anlıyor;

Paramızın değer kaybı günden-güne büyüyor…

Doların, Euro’nun gözlerinin içine baka-baka mum gibi eriyor!

İşsizler Ordusu gün geçtikçe büyüyor…

İş-aş bulamayanlar, açlığa daha fazla dayanamayıp ölüyor!

Atanamayan öğretmenlerin sayısı günden-güne büyüyor…

Elinde iki üniversite diploması olmasına karşın; iş bulamayanların sayısı gün geçtikte daha da büyüyor…

Kadın cinayetleri azalmıyor, büyüyor…

Talan ve tahrip edilen doğamızın alanları daralmıyor, tam aksine gün geçtikçe daha da büyüyor…

Köylünün ve tarım üreticisinin sorunları günden-güne büyüyor…

Ürününün değerini bulamayan çiftçi, alın terini sokaklara döküyor!

Yani, köylünün örgütsüz ve bireysel ‘protestoları’ çoğalıp büyüyor.

Pandemi yasakları nedeniyle sahneye çıkamayan sanatçıların sıkıntıları büyüdüğü gibi ‘intihar eden’ sanatçıların sayısı büyüyor!

Bütçemiz yama tutmuyor!

Dış borcumuz günden-güne büyüyor…

Alacaklılar kapımızdan gitmiyor…

Ülkemiz gün geçtikçe karanlık tünellere giriyor…

Dağdaki vatandaş kursağından kesip;

Geçmediği tünellerin ve köprülerin parasını ödüyor…

Bozuk eğitim sistemimize çözüm getirmekten vazgeçtik;

Eğitim sistemindeki arazı gün geçtikçe daha da büyüyor…

Askeri ücretliler,

Dar gelirliler,

Sahipsiz emekliler pazara çıkamıyor;

Çünkü pazar yerinde ‘etiketlerin’ üzerindeki rakamlar ve pahalılık gün geçtikçe daha da büyüyor…

Vesaire, vesaire…

Büyüyor-oğlu büyüyor…

Listeyi uzatın uzatabildiğiniz kadar…

Uzadıkça uzayıp gidiyor…

Onun için sözü de daha fazla uzatmaya gerek yok…

“Büyüme” denilen sözcük veya ifade biçimi kimilerini memnun edecek şekilde anlaşıldığı gibi;

Kimi kesimleri de korkutacak biçimde anlaşılıyor…

Ne dersiniz bu ‘büyüme’ sohbetini bitirelim mi?

Tamam, bitirelim…

Bitirelim bitirmesine de…

Gelin bu ‘ büyüme sohbetini’ ünlü şairimiz Ahmet Arif’in, o anlam dolu dizeleriyle bitirelim;

“Doğdun,

Üç gün aç tuttuk

Üç gün meme vermedik sana

Adiloş Bebem,

Hasta düşmeyesin diye,

Töremiz böyle diye,

Saldır şimdi memeye,

Saldır da BÜYÜ…

Bunlar,

Engerekler ve çıyanlardır,

Bunlar,

Aşımıza, ekmeğimize

Göz koyanlardır,

Tanı bunları,

Tanı da BÜYÜ…

Bu, namustur

Künyemize kazınmış,

Bu da sabır,

Ağulardan süzülmüş.

Sarıl bunlara

Sarıl da BÜYÜ”

—————-

NOKTA…