Yoksa;
Başımızı ellerimizin arasına alıp düşünelim mi?
Vallahi orasını şimdilik bizler de bilemiyoruz…
Tamam;
Anadolu toprağı bereketli topraklardır…
Nereyi kazsan altından bereket fışkırmaktadır…
Doyurmak isteğinde;
Milyonlarca insanın karnını doyurmaktadır…
Hiçbir etnik site ve kimlik ayrımı yapmadan;
Herkese kapılarını sonuna kadar açmaktadır…
Ve yüzyıllardır;
Dini farklı, dili ve ırkı farklı milyonlarca konuk ağırlamaktadır…
Veya da binlerce yıl birlikte yaşamaktadır…
Ve birileri aralarını fitne sokmadığı sürece;
Bu birliktelik bir aile bütünlüğü içinde devam etmektedir…
Ancak, gel gör ki şu son yıllarda;
Işığı gören gelip Anadolu’ya çörekleniyor!
Ve Anadolu -nüfus olarak-gün geçtikçe büyüyor ve çoğalıyor…
Nasıl büyümesin birader;
Halk deyimiyle söylersek ‘ipini koparan’ Türkiye’ye geliyor…
Ve bir daha da kolay kolay geri dönmüyor…
Lider ülke olduğumuzdan mıdır bilemem;
Afganistan’da ‘Taliban’ korkusundan kaçanlar ülkemize geliyor…
Pakistan ve İran’da ‘Şeriatçı’ baskıdan kaçanlar ülkemize sığınıyor…
Iraklılar, isterlerse o tarafta, istemezlerse bu tarafa geçip yaşıyor…
Birde diğer taraftan -gerçek mağdurların- arasına sızarak ülkemize sığınan savaş kaçkınlarından;
13 yıldır milyonlarca Suriyeli ile birlikte yaşıyoruz…
Binlerce Ukraynalı ve Rusyalıya kapılarımızı açıyoruz…
Yüzlerce Libyalıyı, Somaliliyi besleyip ağırlıyoruz… Vs…Vs…
Eh. mademki ışığı gören geliyor;
Kırmızı Bültenle aranan ‘uyuşturucu, silah ve kara para aklayan’ Mafya Babalarının, Çete Reislerinin başında kel yok ya…
Onlarda bir yolunu bulup, ülkemize gererek ‘yarım kalan işlerini’ gelip ülkemizde sürdürüyor…
Örneğin;
Uluslararası Polis Teşkilatı tarafından ‘kırmızı bültenle’ aranan ve Belçika’da uyuşturucu ticareti yapan İngiltere vatandaşı olan Muhammed Zakir Miah ile Vietnam’da yaralama suçundan aranan Çin vatandaşı Çen Şufeng -Yapılan bir operasyon sonucu- İstanbul da yakalanıyor…
Kırmızı Bültenle aranan Avusturalyalı M. RİVKİN ve Necmi Saki…
Sırbistan kökenli, ancak İsveç vatandaşı olan N. ANKOV…
Çin’de ‘dolandırıcılık ve yasadışı örgüt faaliyetleri’ suçundan aranan J. PENGİN, İstanbul Fatih ilçesinde yakalanıyor…
Almanya’da 1 Ton Kokain ele geçiren D. MÜLLER, daha sonra Türkiye’ye kaçıyor ve İstanbul-Beyoğlu’nda, yapılan bir operasyonla yakalanıyor…Vs…Vs…
Daha yakalanan birçok ‘mafya ve çete lideri’ var da, bu kadarı da yeter diye düşünüyorum…
Ve ülkemizde uzun yıllardır senli-benli yaşadığımız;
Emperyalizm destekli terör örgütlerinin ismini bir-bir saymaya kalksam sayfamın hacmi yetmez diye düşünüyorum…
Diğer taraftan;
Dört-bir yandan etrafımızı ahtapot gibi sarmış ‘IŞİD, Müslüman Kardeşler Örgütü, Boku Haram Örgütü -bilmem- Ürdün, Lübnan ve İran patentli Hizbullah ve Hizbul-Tahrir Örgütü gibi onlarca örgütün ismini buraya yazmaya kalksam, sizin de keyfinizi kaçırmış olurum…
En iyisi sözü daha fazla uzatmayalım…
Ve özetleyerek tatlıya bağlayalım…
Verdiğim kısa örneklerden sizin de anladığınız gibi;
Ülkemiz, dünya da herkesin kıskanacağı bir şekilde ya hoşgörü zenginliğine sahip bir ülke…
Ya, herkese kapılarını açacak kadar insan sevgisi ve kimlik ayrımı yapılmayan çok demokratik bir ülke…
Ya da, ülkemiz tüm dünya ülkelerinin kıskanacağı kadar insancıl yanları çok büyük bir ülke..
Bu konuda siz ne düşünürsünüz? bilemem…
En iyisi ben aradan çekileyim de;
Sizler de düşündüklerinizi rahat rahat söyleyin…
Buyurun, şimdi söz sırası sizin…
