Giresun Gündem
ATATÜRK AĞACIN DALINA KIYAMIYORDU ÇORAK ARAZİLERE ORMAN KURUYORDU
Sosyal Medyada Paylaş
8 Nisan 2022
Okunma sayısı: 484

ATATÜRK AĞACIN DALINA KIYAMIYORDU ÇORAK ARAZİLERE ORMAN KURUYORDU

Ve cümle-aleminde bildiği üzere;

Köşkün çatısının üzerine gelen dalları kestirmeyerek, rayların üzerinden kaydırarak köşkü ağaçtan uzaklaştırılıyordu…

Az önce “cümle-alem bildiği üzere” ifadesi kullandım ama…

Ben yine de bilmeyenler için kısa bir özet geçmek istiyorum…

Peki neden böyle bir sohbet yazısına gereksinim duydum?

Hemen onu da söyleyeyim;

Hani, aylar önce Muğla İkizköy’de Limak-YK Enerji asırlık zeytin ağaçlarını sökmüştü de…

Ve bundan bir hafta önce sökülen zeytin ağaçlarını tekrar yerine getirip dikmeleri bana çok garip geldiği için birde sizinle paylaşayım istedim bu konuyu…

Önce asırlık 30 zeytin ağacını söküyorsun…

Sonra da köylülere dönüp;

Tekrar sökülen yere dikebilirsiniz diyorsun…

Ve kökleri kurumaya yüz tutmuş asırlık ağaçları dikip yeşertmeye çalışıyorsun…

Bu nasıl bir geri dönüş?

Bu nasıl bir çelişki?

Yani, hınzırlığa verip insanın şu soruyu sorası geliyor;

“Ben para babasıyım…

Ben ne dersem o olur…

İstediğim zaman sökerim…

İstediğim zaman yerine dikilmesine izin veririm” anlamına mı geliyor acaba?

Hani parası olan düdüğü çalıyor ya!

Hani parası olan, parası kadar konuşuyor ya!

Hani en önemlisi de;

Sistem bu tarz özgürlüklere ayak uyduruyor ya!

Acaba bu nedenle, bu kadar rahatlar?

Bu nedenle mi keyifleri ne isterse onu yapıyorlar?

Demem o ki;

İnsan aklı bu hınzırca soruları düşünmeden edemiyor vesselam…

Öyle ya;

Yemyeşil gür ormanların altında alanı geniş ve rezervleri yüksek altın, gümüş gibi değerli maden cevherleri var…

Veriyorsun sırtını siyasi erklere ve muktedirlere;

Kılıfına uydurup alıyorsun ‘arama-tarama’ iznini…

Giriyorsun ormana;

Başlıyorsun asırlık ağaçların gözünün yaşına bakmadan bir-bir kesmeye…

Yeraltındaki mücevhere ulaşmak için;

Binlerce ağacı kesip, kel bir alan ortaya çıkarıyorsun…

Ve çıkardığın değerli madenlerin;

Yüzde-1’ini ‘kamunun göz hakkıdır’ diye devlete veriyorsun…

Yüzde-99’unu da cebe indiriyorsun…

Ve ondan sonra da çıkıp ortaya güç gösterisi yapıyorsun!…

Hatta daha da ileri gidip;

Mustafa Kemal Atatürk’ün düşündüğü kamusal kalkınma sistemini küçümseyip ve onu alaya alıp, aklınca dalga geçmeye çalışıyorsun!

Nasıl olsa meydan boş, üstelik güç bizde diyerek;

Bulunduğunuz her ortamda Atatürk’e hakaret etmeyi kendinize görev sayıyorsunuz!

Ve yaptığınız o kirli propagandalarla milletin gözünden düşürmeye çalıştığınız o büyük insan;

Sohbetimizin giriş kısmında da söylediğimiz gibi yaptırdığı köşkün çatısına gelen çınarın dallarını kestirmiyor…

Ve kızaklar üzerinden kaydırarak ‘Köşkü’ çınardan uzaklaştırıyor…

Hadi diyelim ki;

Bana inanmıyorsunuz…

Fotoğraflara ve belgelere de mi inanmıyorsunuz?

Ve o büyük insan ki;

Sadece Ankara’da çorak bir araziden koskoca bir Atatürk Orman Çiftliği kurup yaratmamış…

Ülkenin dört-bir yanına benzer ve devletin bütçesinden değil, kendi parasıyla birkaç örnek çiftlik daha kurmuş…

Örneğin;

Mersin Silifke’de Tekir ve Şövalye Çiftliği…

Baltacı Çiftliği

Yalova’da Millet Çiftliği…

Dörtyol’da Karabasan Çiftliği

Tarsus’ta Piloğlu Çiftliği kurmuş…

Bu kadar çiftliği kurmuşta, daha sonra nemi yapmış?

Herhalde bir yıl sonra bu dünyadan göç edeceği içine doğmuş veya hissetmiş olacak ki;

1 Nisan 1937 yılında bu ‘Çiftlikleri’ Hazineye devretmiş…

Yani; “Milletin olsun” demiş…

O çiftlikler şimdi nerede?

Yine milletin malı mı? diye soruyorsanız…

Vallahi orasını bilemem…

Aslında biliyorum da söylemem…

Sizlere miras bırakılan çiftliklerin ne olduğunu merak ediyorsanız..

Ve bilmiyorsanız; onu da bir zahmet siz araştırıverin…

Yarınki sohbetimizde buluşmak üzere;

Hoş kalın,

Hoşça kalalım…

Sağlık ve esenlik içinde olalım…

Bir Yorum Bırak

Tüm Hakları Saklıdır © 2020 Giresun Gündem