Böyle diyor;

Son Olimpiyat şampiyonu Çin’i -set vermeden- 3-0 yenen;

Filenin Sultanları…

A Milli Voleybol Takımının Altın Kızları…

Dünyanın en güçlü voleybol takımını hiç zorlanmadan yenen kızlarımız tıpkı Mustafa Kemal Atatürk gibi işaret parmaklarını öne çıkararak diyorlar ki;

“İleri…

Dönmek yok geri.

Dinlemek yok yobazları.

Beklemek yok gericileri.

İleri, daima ileri!”

Ve adına ilahiyatçı denen örümcek kafalı bir yobaz, voleybolcu kızlarımızın (giymesi gereken) formalarını müstehcen bulduğu için sosyal medyaya şöyle bir Tivit atıyor ve şöyle diyor;

“İslam’ın kızı!

Sen oyun alanlarının değil;

İmanın, iffetin, ahlakın ve sakallı ağabeylerinin sultanısın.

Sen, burnunu göstermekten utanan anaların evladısın.”

Daha öncede sosyal medya sayfalarında şöyle demiş (sözüm ona) bu zat-ı muhterem;

“Kadınların pantolon giyip, kaşlarını aldırarak üniversiteye gitmesi günah…

Böyle giyinen kadınlar cehennem gidecek.

Allah onlardan bunun hesabını soracak.” (dedikten sonra da)

Kız babaları için şöyle diyor, cennetin yeryüzündeki temsilcisi (!) bu şahsiyet;

“Kızın pantolonla okula giderken için parçalanmıyor mu?”

Buraya kadar olan kısmı kısaca özetleyecek olursak…

Demek ki neymiş;

Açık-saçık giyinen voleybolcu kızlarımız ‘Filenin Sultanları’ olmayıp, ‘Sakallı Ağabeylerinin’ sultanı olmalıymış…

Hey Allah’ım hey!

Hey yeri-göğü yaratan rabbim hey!

Şimdi bu durum karşısında nasıl düşünmeli?

Nasıl değerlendirmeli? bilmem ki…

“Acaba” diyorum;

“Kutsal inançları ‘ticaret ve siyaset’ tezgahlarında kullanan bu yobaz ve örümcek kafalı din tüccarları ‘günah keçisi’ yaptıkları bu kadınlar olmasa, anlatmak istedikleri ‘günahları’ kimlerin üzerine yükleyip de anlatacaklardı?

İnanın bana çok merak ediyor…

Ve öte yandan da şeytan beni-bana bırakmıyor, sürekli dürtüklüyor;

Aklıma bin-bir türlü fesat düşünce yüklüyor!

Ve şöyle düşünüyorum;

Acaba bu yobaz takımı tıpkı Afganistan’da Taliban Örgütünün yaptığı gibi ‘yasaklar mı’ getirmek istiyor?

-Kız çocuklarının okula gitmemesini…

-Televizyonların kaldırılıp izlenmemesini…

-Müzik dinlemenin yasaklanıp, sinemaya gidilmemesini..

-Erkekler sakal ve kadınlara peçe takma zorunluluğu getirilmesini…

– Bütün kadınların bir çuvalın içine girmesini mi istiyorlar acaba?

Eğer bu ülkenin kadınlarını ve kızlarını bu durama getirmek istiyorlarsa;

Yanılıyorlar…

Ve kendi/kendilerini aldatıyorlar…

Ne kadar çabalarlarsa çabalasınlar…

Aydınlık yüzlere ne kadar çamur atarlarsa atsınlar…

Güneşin önünü ne kadar çamurla sıvamaya çalışırlarsa çalışsınlar;

Bu ‘maya’ Anadolu coğrafyasında tutmaz…

Bu toprakların ‘mayasını’ atanlar çok sağlam atmış…

Öyle kolay-kolay ekşiyip bozulmaz…

Nasıl bozulsun kardeşim?

Bu topraklarını hamurunu;

Mevlanalar, Hacı Bektaşi Veliler yoğurmuş..

Bu topraklarda açan her ‘sevgi çiçeğin’ kokusu;

‘Yunus Emre’ tadında kokuyor…

Anadolu’nun hangi ovasında gezinirsen gezin…

Hangi dağına ve tepesine çıkarsan çık;

Kulaklarının içerisini Karacaoğlan türküleri dolduruyor!

Bu toprakların genetik yapıları o kadar çok sağlam ki;

Bir bakarsın ‘yolundan dönmeyenler’ Pir Sultan Abdallar gibi alacakaranlıklarda ‘darağaçlarına’ yürüyor!

Bu topraklara dikilen fidanlar öylesine derinliklere kök salmış ki;

Bir bakarsın ‘beylere-paşalara’ başkaldıran Köroğlu çıkar karşına!

Bir başka köşeden Dadaloğlu çıkar;

“Ferman padişahınsa, dağlar bizimdir” diye haykırır!…

Yani kısaca demem o ki;

Ülkeyi ortaçağın karanlığına sürüklemek isteyenler boşuna hayal kurmasınlar…

Yani öyle düşündükleri gibi meydanı boş sanmasınlar…

Eskidendi ‘dünyanın’ öküzün boynuzunda olduğu…

Eskidendi ‘dünyanın’ dümdüz bir tepsi gibi olduğu..

Eskidendi ‘dünyanın’ çok-çok büyük oluşu…

Şimdi dünya küçüldü…

Şimdi farklı dünyaların, farklı inançların insanları birbiriyle kapı komşusu…

Devir değişti…

O günler geçti..

Uzaklıklar bitti…

Yani öyle pek kolay değil tarihin tekerleklerini geri çevirmek…

Ve o kadar kolay değil ‘karanlık günlere’ geri dönmek…

Son söz;

2020 Tokyo Olimpiyatlarında dünyanın en güçlü ekibi olan Çin’in Voleybol takımını yenen ‘Filenin Sultanlarını’ (gecikmeli de olsa) yürekten kutluyor…

Ve ‘yurt sevgilerini’ çağın ışıklarıyla aydınlatan A Milli Kadın Voleybolcularımızın başarılarının kesintisiz sürmesini diliyorum..