Ergenekon davası ile ilgili her kafadan farklı bir ses çıkarken; Küçük’ün kadim dostlarından Mimar Mustafa Arda, İlker Başbuğ ve Veli Küçük’e ciddi haksızlıklar yapıldığını söyledi.
Uzun süre Giresun’da görev yaptıktan sonra emekliye ayrılan ancak Ergenekon Davası Kapsamında tutuklandıktan sonra beraat eden Veli Küçük Paşa’nın kadim dostlarından Mimar Mustafa Arda,Küçük’ü İstanbul Balmumcu’da ziyaret ettikten sonra şehre döndü ve izlenimlerini gazetemize anlattı..
Efendim sizi tanıyabilir miyiz?
-Ben Mustafa Arda..Mimarım..
Yargıtay’ın özel yetkili mahkemenin verdiği Ergenekon kararını hem usul hem de esastan bozmasını nasıl değerlendiriyor sunuz?
Arda: “Öncelikle Ankara’da Hâkimler varmış diyorum… Ben bir hukukçu değil bir teknik adamım. Ancak kendimce bir hukuksal değerlendirme yapmam gerekir ise 16. Ceza Dairesi’nin bozma gerekçeleri çok önemli… Yüksek Mahkeme birçok hukuka aykırılık tespit etmiş… Neredeyse Ceza Muhakemesi Kanunu’nda ki tüm maddeler Ergenekon davasında ihlal edilmiş ve bu ihlallerin kasten yapıldığı çok açık… Yargıtay kararında özel yetkili hâkimlere şunu sormuş: Devletin Kurumları (Mit, TSK, Emniyet Genel Müdürlüğü) Ergenekon diye bir örgüt duymadık diyor siz nereden çıkardınız bu örgütü… Özetle Yargıtay Ergenekon diye bir örgüt yoktur dedi ve tabiri caiz ise Ergenekon Mahkemesi’nin verdiği kararı bozmadı. Paramparça etti!”
“Siz Ergenekoncu musunuz?”
Arda: “Olmayan örgüte nasıl üye olayım? Ama ben Vatanını, Milletini, Dinini, Devletini ve Bayrağını seven bir insanım…”
“Veli KÜÇÜK Paşa ile bağlantınız nedir?”
Arda: “Veli Paşam ile tanışmamız 1980 yılında Nusaybin’de görev yıllarında başlamış ve hâlâ devam etmektedir. Veli Paşa kendisini Türk Milletine ve Devletine adamış içi vatan sevgisi ile dolu büyük bir Türk Milliyetçisidir. Kendisi aile büyüğümüzdür ve aynı zamanda da oğlumun kirvesidir.”
“Tahliye sonrası neler hissettiniz?”
Arda: “İlk önce şunu söyleyeyim geç gelen adalet, adalet değildir! Kaçma tehlikesi bulunmayan bu koca koca paşaları tutuklu yargılamak hukuki değildir. Ergenekon sürecinde birçok insan hastalıklara kaldı kimisi hakka yürüdü kimisi yarım kaldı… Bir kez daha buradan hepsini rahmetle anıyorum. Tahliye sonrası hissettiklerim sevinçten çok, kayıp giden bu yılların, acıların ve zulümlerin hesabını kim verecek düşüncesiydi. Tahliyenin ertesi günü Beşiktaş / Balmumcu’da korumalı lojmanda paşam ile baş başa görüştük.”
“Özel yetkili mahkemelerdeki yargılama adil miydi?”
Arda: “Pkk (gizli) tanık, TSK sanık idi cevabım bu.”
“Yargılamada hangi hukuki hatalar oldu?”
Arda: “Yargılama hangi safahat hukukiydi ki? İlker Başbuğ Yüce Divan da yargılanmalıydı, Danıştay saldırısı davası Ergenekon ile birleşmemeliydi, soruşturmada geceleyin ifade alındı. Bu hukuksuzdur. Sebepsiz yere davalar birleştirildi ve yargılama uzatıldı. Hukuksuzdur. Avukat ve müvekkil arasında gizli olması gereken görüşmeler hukuksuzca dinlenmiştir. Ergenekon örgütünün kabulü mümkün değildir. Hukuksuzdur.”
“Sizce bu kararın siyasi etkileri neler?”
Arda: “Yargıtay FETÖ denilen örgütün ülkemiz için Pkk’dan çok daha tehlikeli olduğunu ortaya koymuştur. Türkiye’yi dokuz senedir meşgul eden bu olayın bir takım siyasi gelişmelere gebe olması kaçınılmazdır. Kanaatimce en büyük etkisi dağınık haldeki Milliyetçi Hareket’in birleşmesini ve bütünleşmesini sağlayıp hedefe yürümesini sağlayacaktır.”
“Siz Ergenekon Davası’nın neresindesiniz?”
Arda: “İddianamede Veli Küçük Paşam ile telefon görüşmelerimiz tapeler halinde yer almaktadır. Yargılananlar arasında kadim dostlarımız vardır.”
“Sizce bundan sonra ne olmalı?”
Arda: “Yerel mahkeme Yargıtay’ın esas ve usulden bozarak paramparça ettiği karara uymalı ve beraatlar kesinleşmelidir. Bundan sonra da hiç kimseye kumpas kurulamaması için yargı hiçbir cemaatin, grubun ve siyasi partinin tekeline bırakılmamalıdır. Vicdanı ve fikri hür hukuku uygulayan yargıçlar yetiştirilmelidir.”