Ülkemizde birbirinden güzel stadyumlar varken;

Atatürk’ü önemseyen kulüplerimizden Fenerbahçe ve Galatasaray, oynayacakları ‘Süper Kupa Finalini’ neden gidip de, Arabistan çöllerinde oynuyorlar?

İnsan düşünmeden ve şu soruları sormadan edemiyor;

Hem futbol oynayıp ve hem de oralara kadar gitmişken Umre ziyareti mi yapacaklar?

Yoksa takım halinde Kabe’yi dolaşıp ‘Hacı mi’ olacaklar?

Veya da ne bilim ben;

Belki de Maliye Bakanının kapı kapı dolaşıp da alamadığı ve bulamadığı borç parayı ‘Süper Kupanın Finalini’ Suudi Arabistan’da oynayıp, onları eğlendirdikten sonra borç para alma işini mi kolaylaştıracaklar? Vs. Vs..

Öyle ya;

Durup dururken sırf heyecan olsun diye neden Arabistan çöllerine gidip ‘Süper Kupa Finalini’ orada oynamayı düşünsünler ki?

Sahiden;

Futbol Federasyonumuz neden böyle bir karar alıyor?

Neden ülkemizde veya başka bir ülkede değil de Fenerbahçe ve Galatasaray’ın oynayacağı ‘Süper Kupa Finalinin’ illa da Suudi Arabistan’da oynanmasını istiyor?

Federasyon Başkanı bunun gerekçesini şöyle açıklıyor;

“Biz Süper Kupayı Almanya’da yapmak istedik…Almanya güvenlik gerekçesiyle iki Türk takımının maç yapmasına izin vermedi…

İngiltere de yapalım dedik…Aynı durum…

Hiçbir Avrupa ülkesi izin vermiyor…

Bu final maçının Azerbaycan-Bakü de yapılmasını önerdik…

Ancak onlarda paralarının olmadığını belirttiler…” diyor…

Peki, bu ‘Süper Kupa Finaline’ nasıl geliniyor?

Bilinler biliyor da…

Bilmeyenler için hemen söyleyelim;

2022-2023 Sezonunda Lig şampiyonu Galatasaray oluyor…

Fenerbahçe de ‘Ziraat Türkiye Kupasını kazanıyor…

Ve sezonun en büyük takımını belirlemek içinde;

Futbol Federasyonumuz ‘Süper Kupa Finali’ adında yeni bir organizasyon yapıyor…

Ve görüldüğü gibi;

Her iki şampiyona da yurdumuzda yaşanıyor…

Yani, bu konuda FİFA organizasyonun dışında kalıyor…

Daha açık bir ifadeyle;

Fenerbahçe ile Galatasaray bu ‘Süper Kupa Maçını’ falanca ülkede ‘oynamalı’ dayatması yapmıyor…

Yanı bu organizasyon;

Tamamen bizim ülkemizin ve futbol federasyonumuzun inisiyatifiyle yapılan bir organizasyon…

Demem o ki;

Hem Fenerbahçe kulübümüz ve hem de Galatasaray kulübümüz Atatürk’ü önemseyen iki güzide kulübümüz…

Gönül isterdi ki;

Bu ‘Süper Kupa Finali’ Atatürk’e düşman olan Suudi Arabistan çöllerinde değil, Cumhuriyetin 100. Yılına yakışır bir şekilde ülkemiz sınırları içerisinde yapılması düşünülseydi…

Örneğin. cumhuriyetin kuruluşuna vesile olan illerimizden;

Atatürk’ün ‘kurtuluş’ için ilk ayak bastığı Samsun’da oynansaydı…

Ya da;

“Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satın bütün vatandır” dediği Amasya ili düşünülseydi…

Veya da kongrelerin yapıldığı illerden;

Erzurum, Sivas illerimizden birisinde oynansaydı…

Yok, daha da olmadı;

TBMM’nin kurulduğu ve Cumhuriyetin ilan olduğu ilimiz ve aynı zamanda başkentimiz olan Ankara’da oynanabilirdi…

Federasyon başkanı diyor ki;

Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki ‘süper kupa maçının’ Suudi Arabistan’da oynanmasının Türk Futbolunun marka değerine katkı sağlayacağını” söylüyor…

Siz ne düşünürsünüz onu bilemem ama…

Bana soracak olursanız;

Bu ülkenin en üst düzey makam koltuklarında oturanlar gibi Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı da, bizi iyice aptal yerine koyuyor..

Ya da bizim aklımızla alay ediliyor…

Neymiş efendim;

Suudi Arabistan’da yapılacak olan ‘Süper Kupa’ maçında her iki takımımızda 800’er bin Euro para alacakmış…

Kaybeden takım; 1.4 Milyon Euro…

Kupayı kazanıp müzesine götüren takım; 2 milyon Euro pirim kazanacakmış…

Eeeee?

E’si şu;

Söz konusu para olunca akan sular duruyor…

Ve ‘Atatürk Sevdası’ birdenbire unutuluyor…

Sıkıldınızsa özetleyerek bitirelim;

Fenerbahçe’nin Başkanı Ali koç; “Önemli olan Atatürk’ün Fenerbahçeli olması değil, tüm Fenerbahçelilerin Atatürkçü olması önemlidir” diyordu…

Hatta bununla da yetinmiyor;

Saraçoğlu Stadyumunun adını ‘Atatürk Stadyumu’ olarak değiştirmek istiyordu…

Galatasaray Kulübümüz de Fenerbahçe’den geri kalmıyor;

O da Atatürk sevdasıyla yanıp tutuşuyordu…

Hatta yıllar öncesi Galatasaray’ın ve milli takımın efsane takım kaptanı Metin Oktay, Atatürk sevgisini şöyle açıklıyordu;

“Hakem, yazı-tura attığında ben hep tura derdim…

Varsın gelmesin…

Benim tek derdim;

Mustafa Atatürk’ün yüzü yere gelmesin…” diyordu…

Bu sözden hareketle şimdiki yöneticilere sormak gerekir;

‘Sizler Atatürk’ü içtenlikten uzak, topluma şirin görünmek için mi sevdiğinizi söylüyorsunuz?

Atatürk’e hakaret eden bir ülkenin ‘futbolda temaşa’ zevkini yaparak; Atatürk’ün yüzünü yere getirip ve Atatürk severleri utandırmak mı istiyorsunuz?

Sözü sizlere bırakıyorum;

Siz belki benden farklı düşünüyorsunuzdur?