Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
COŞKUN AKAN DERELERİMİZE N’OLDU TEMİZ SU KAYNAKLARI NASIL KURUDU
  • 0
  • 432
  • 22 Mart 2023 Çarşamba
  • +
  • -

Gürül gürül akan dereler;

Nasıl oldu da suları birdenbire azalıp kayboldu?

Güzelim derelerimizde yaşayan benekli alabalıklar ve bilumum canlıların yok olmasına kimler sebep oldu?

Bir başka ifadeyle;

Belli bir zamana kadar özgürce akan derelerimizi, akarsularımızı (ucuz yoldan kar etme uğruna) doğamızı ve dere yataklarımızı tahrip eden, suyu satın alan patronların hiçbir suçu yok muydu?

En önemlisi de;

Yüzyıllardır derelerin suyunu bedava kullananların bu kamusal ortak değeri tahrip edenleri sessizce uzaktan seyredenlerin hiç mi sorumluluğu yoktu?

Her neyse..

Geçelim…

Bugün günlerden; 22 Mart…

Bugün; DÜNYA SU GÜNÜ

Bilmeyenler diyecektir ki;

“Allah Allah, buda neyin nesi?”

“Böyle bir ‘gün’ de mi varmış?”

” Bunu da kim çıkarmış?” diye düşünenlere yanıtımız;

Yıl içinde bulunan öteki gün ve haftaları kim icat ettiyse, bununda icadını aynı teşkilat yapmış…

Yani;

Birleşmiş Milletler Topluluğu denilen topluluk dünyada meydana gelen iklim değişikliğini fark etmiş…

Bu değişikliğin ileride ‘suya erişme’ sıkıntısı olacağını sezmiş…

Ve 1993 yılının 22 Mart’ında bir araya gelerek;

Bundan sonra ’22 Mart’ tarihini ‘Dünya Su Günü’ ilan etmiş…

Şimdi -benim gibi- bazı aklı evvellerde salt bozgunculuk yapıp ve muzırlık yapmak için diyecektir ki;

“İyi has tamam da…

Dünyada iklim değişikliğine sebep olanlar -tüketici durumda olan- sekiz milyar dolayında olan halklar mı?

Yoksa gözünü para hırsı bürüyen bir avuç arsız patronlar mı?”

Öyle ya;

Hiçbir önlem almadan kimyasal atıklarla dünyayı kirleten onlar…

Bir avuç altın uğruna ‘siyanür’ denilen zehirle doğanın dengesini bozup, anasını ağlatanlar onlar…

Pahalıya mal oluyor diye;

Fabrika bacalarına filtre düzeneği kurmayıp ve doğayı kirletenler yine onlar…

Rüzgar, güneç ve deniz dalgalarından bir sürü enerji üretme kaynağı varken;

İşin en ucuz ve kolayına kaçıp, gürül gürül özgürce akan derelerimiz ve bilumum akarsularımızın dere yatağını bozan yine bu patronlar…

Vesaire, vesaire..

Dünyada iklim dengesinin ve su kaynaklarının kurumasına neden olan etkenleri daha da çoğaltabiliriz…

Ve dünyada var olan bu tehlikeyi ve bu olumsuzluğu ülkemiz üzerinden düşünecek olursak;

Derelerimizin ve akarsularımızın üzerine HES projesi yapmak için 14 bin 891 müracaat yapılmış…

Yapılan bu müracaatlarda da ‘ÇED’ raporu şart koşulmamış…

Ve bu yapılan müracaatlar sonucu 2 bin 231 HES şirketi işe başlamış…

Bizim yaşadığımız Doğu Karadeniz Bölgesindeki HES çalışmalarını merak ediyorsanız, hemen onu da söyleyelim;

Son 10 yılda derelerimizin üzerinde 203 HES (Hidroelektrik Santralı) projesine izin verilmiş…

123 müracaatta proje aşamasındaymış..

Özetlersek;

Demek ki neymiş?

Dünyada iklim değişikliği baş göstermiş…

Bir zamanlar randevusuna tam zamanında gelen mevsimler, artık birbiriyle yer değiştirmiş…

Ve işin en ilginç ve düşündürücü tarafı da;

Buzulların bile eridiği gürümüz dünyasında ‘su kıtlığı’ ve sorunu yaşanmaya başlanmış…

Ve eğer söylenen tarih doğruysa;

2050 yılında içilecek su bile zor bulunacakmış…

Ne diyordu Kızılderili bir atasözü;

‘Son ırmak kuruduğunda,

Son ağaç yok olduğunda,

Son balık tutulduğunda,

Beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.”

Sanırım bu sözün üzerine daha fazla söz söylenmez…

Söylense söylense şu özdeyiş söylenebilir;

“Su, her şeyi temizler; ama yalnız yüz karasını temizleyemez.”

Bir başka sohbette buluşmak üzere;

Şimdilik hoş ve esenlik içerisinde kalın…

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM