Giresun Gündem
DERELİ İLÇESİNİ YA SEL ALIYOR SEL ALMAZSA DEVLET YIKIYOR
Sosyal Medyada Paylaş
8 Ekim 2023
Okunma sayısı: 446

DERELİ İLÇESİNİ YA SEL ALIYOR SEL ALMAZSA DEVLET YIKIYOR

Merhaba sevgili dostlar,

Merhaba değerli canlar,

Bugün günlerden Cumartesi…

Sayfa takipçilerimin de bildiği gibi;

Cumartesi günleri ‘Arşiv Sohbeti’ yapıyoruz…

Ve ‘üst başlıktan’ da anlaşılacağı üzere;

Arşiv sohbetimize bugünde devam ediyoruz…

Sohbetimizin üst başlığında ifade ettiğim;

“Dereli ilçesini ya sel alıyor…

Sel almazsa devlet yıkıyor”

Sözünü salt ‘uyak’ olsun diye söylemiyorum…

Bizatihi yaşanan gerçekleri dile getirmeye çalışıyorum…

Sel yıkamazsa devlet yıkıyor derken;

Bunlardan bir tanesi -sizlerin de çok iyi bildiği gibi- 2020 yılında yaşandı…

Selin yıkamadığı binaları devletin güçlü erkleri 200 dolayında binayı ’emir vererek’ yıktırdılar…

Sonra da müteahhit keyfiyetine göre 14-15 bina yaptırarak ve ilçeyi daraltarak, dağınıklığı bir araya topladılar…

Benim ‘arşiv bilgisi’ olarak anlatmak istediğim olay ise bundan tam 62 yıl önce yaşanmış olup, her ne kadar birçok binanın ‘yıkım’ işi olsa da, bundan üç yıl önce yaşanan olaylara pek benzemiyor…

Yani ‘yıkılan’ evlerin yerine yenisi yapılıyor…

Durun en iyisi özet olarak anlatayım;

Bir ‘Kervan Yolu’ üzerine kurulan ‘Dereli Yerleşkesi’ geçmişte plansız programsız, gelişigüzel bir şekilde dere kenarına kuruluyor…

Hem de öylesine gelişigüzel kuruluyor ki;

Kimi binalar tam derenin kenarında sel felaketi hesaba katılmadan inşa edilmiş…

Kimi binalar -hiza hesabı yapılmadan- ahşap malzemelerden evler, dükkanlar ve hanlar, kahvehaneler yapılmış…

Daha çok ahşaptan yapılan binaların birçoğu tek katlı bir dükkan…

Kimi binalar iki katlı olup, alt katı ya dükkan ya da ahır…

Kimi evlerin önünde küçücük bir sebze bahçesi…

Kimi evlerin arısında dut ağacı, söğüt veya diken ağacı…Vs. Vs..

(Görselde paylaştığım fotoğrafta da görüldüğü gibi)

Uzatmayalım…

Dereli Nahiyesi 1958 yılında ilçe oluyor…

İlçeye ilk kaymakam olarak Mehmet Bozkurt geliyor..

Ve aradan iki yıl geçer-geçmez de 1960 İnkılabı patlak veriyor…

Yani yönetime Askeri Yönetim el koyunca;

Yüzbaşı Hulusi SAYIN kaymakam olarak görevlendiriliyor…

Ancak, Hulusi Sayın ilçede bir yıla yakın zaman anca kalıyor…

Ve sonra yerini Mülkiyeli bir kaymakam olan İsmet Hilmi Balcı’ya bırakıyor…

Mülkiyeli İsmet Hilmi Balcı;

1933 Ağrı-Tutak İlçesi doğumlu…

Siyasi Bilgiler Fakültesi mezunu…

İdealist mi ‘idealist’ bir kaymakam…

Olumsuzlukları ‘olumluya’ çevirmek için can atan bir adam…

Hulusi Sayın’dan görevi devralıyor;

Gözlerine ilk ilişen ilçenin çarpık ve düzensiz bir şekilde yapılaşması oluyor…

Çarpık yapılaşma bir yana;

İlçedeki binaların birçoğu dere kenarına inşa edildiği gibi neredeyse tamamının ahşap malzemelerden inşa edildiği göze çarpıyor…

Yani, sel felaketi bir başka felaket…

Evlerin birinde yangın çıksa, ilçedeki evlerin tamamının yanacağını hesap ediyor ilçeye yeni tayin edilen İsmet Hilmi Balcı…

Ve göreve başlar-başlamak hiç zaman geçirmiyor;

İlçenin Belediye Başkanı Muzaffer Ocak başta olmak üzere, bütün ileri gelen ‘kanaat öncüleriyle’ bir toplantı yapıyor…

Ve başta dere kenarındaki ahşap evler olmak üzere, ne kadar Ahşap ev veya sıra-dışı bina yapılmışsa hepsini yıktırıyor…

Bir plan çerçevesinde ‘Betonarme’ evler yapılmasını şart koyuyor…

Ve herkes kendi evlerinin masrafını kendisi çekerken;

Sadece ‘terzilikle geçinen’ İmatullah isimli iki bacının evlerinin yapım masrafını kaymakamlık üstleniyor…

Bir yıl önce yapılan Askeri Darbenin rüzgarından mıdır bilinmez;

İlçenin Kaymakamı; İsmet Hilmi Balcı, otoritesini daha da güçlü göstermek için zaman zaman körüklü çizmelerin giymekte ve elinde at kapçısıyla dolaşmaktadır ilçe içerisinde…

Otoritesinden asla ödün vermeyen Kaymakam İsmet Hilmi Balcı;

Bir yandan sivil vatandaşlara yıktırdığı binaları inşa ettirirken…

Bir diğer taraftan da ilçede olmayan ve gereksinim duyulan ‘kamu binaları’ inşa etmeye çalışıyor…

Örneğin;

Mülkiyeti Sütlüce Muhtarlığına ait olan (eski yüksek okulun olduğu yerde) üç katlı ve çok amaçlı bir hizmet binası yaptırıyor…

Ve sözünü ettiğimiz bu hizmet binasının en alt katını ilçenin sinema gereksinimini sağlamak için Sinema Salonu yapıyor…

Sinema Salonun hemen üst katını sivil inisiyatifler salon olarak tanzim ediyor…

Ve bu bina ileride gerçekten de çok işe yarıyor;

İlçeye ne zaman yeni bir kurum, kuruluş gibi kamusal hizmet birimleri getirilse, Kaymakam İsmet Hilmi Balcı’nın yaptırdığı bu bina kullanılıyor…

Örneğin;

İlçeye yeni bir ‘Hükümet Konağı’ yapılırken (3 yıl önce yıktılar) bu sözünü ettiğimiz bina bir süre ‘Hükümet Konağı’ görevini yaptı…

İlçeye ‘İmam-Hatip okulu açtılar;

Binaları olmadığı için bu binayı bir süre İmam-Hatip Okulu olarak kullandılar…

İlçeye Devlet Hastanesi kurdular;

Daha önceden binaları olmadığı için yine bu İsmet Hilmi Balcı’nın yaptırdığı binayı geçici olarak kullandılar…

Mazotla çalışan ilk elektrik motoru yine Kaymakam İsmet Hilmi Balcı’nın öncülüğünde getirilmiştir…

Ve (Eski Askerlik Şubesinin olduğu yere de) Elektrikten sorumlu tekniker Ahmet Gedik’in konaklayacağı küçük bir oda yaptırmıştır…

(Elektrik Teknisyeni Ahmet Gedik ünlü futbolcu (Dominik) Raci Gedik’in babasıdır.)

Özetlersek;

Üç yıla yakın bir zaman diliminde -sohbet konumuz olan-Kaymakam İsmet Hilmi Balcı, sel yıkmadan ve ahşaptan kurulu ilçe yanmadan ilçenin bir kısmını yıkarak, yeniden inşa ettirmiştir…

Dereli ilçesinden ayrıldıktan sonrada;

Tokat ilinden milletvekili seçilerek parlamentoya girmiştir…

Takvim yaprakları 2010 tarihi gösterdiğinde 77 yaşında bu dünyaya veda etmiştir…

Gelecek hafta bir başka ‘arşiv sohbetinde’ buluşmak üzere;

Şimdilik kalın sağlıcakla…

Bir Yorum Bırak

Tüm Hakları Saklıdır © 2020 Giresun Gündem