Hatice SATGUN
Hatice SATGUN
hatice@giresungundem.com
EYYY DERELİ!!! DİLE BENDEN NE DİLERSEN! BAKANLAR AYAĞINA GELDİ!!!
  • 0
  • 624
  • 07 Eylül 2020 Pazartesi
  • +
  • -

Giresun’un tüm ilçelerine 2020 Yılının, Ağustos Ayı ortalamalarının kat kat üstünde yağış düşmesi nedeniyle (metrekareye 139 KG) oluşan sel felaketi, özellikle Dereli, Doğankent, Yağlıdere, Espiye, Güce İlçelerinde ve Çaldağ’ında ağır şekilde gerçekleşmiştir.
Yaşanan sel felaketinde ne yazık ki 5 askerimizin şehit olması ve 12 vatandaşımızın içinde hayatını kaybedenler olduğu gibi, halen kayıp ve aranmakta olan vatandaşlarımızın da bulunamamış olması nedeniyle, derin üzüntüler yaşayan Giresun halkına, Devletimizin en üst mercileri yardıma koştu.
Doğankent İlçesi’ne yardıma, arama kurtarma çalışmalarına giden askeri araç, Tirebolu _Doğankent Yolu’nun 12. km’sinde açılan menfeze düşmüş ve ne yazık ki askeri araçtaki 5 askerimiz şehit olmuştur. Yine yardım için giden bir dozer sürücüsü de aynı menfeze giderek hayatını kaybetmiş görev şehiti olmuştur. Sel felaketini anında haber alan Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan, yaraların sarılması amacıyla bakanlara, derhal Giresun’a gitmeleri ve gerekenlerin derhal yapılması gerekliliği yönünde talimat vermesi üzerine; İçişleri Bakanımız Sn. Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli felaketin yaşandığı ilk günün gecesinde hemen Giresun’a geldiler. ‘Genel Hayata Etkililik’ kararı alındığını bildirdiler.
Giresun’daki vatandaşlarımıza hem geçmiş olsun hem de başsağlığı mesajlarını ileten hem de anında yardıma koştuklarını belirten Soylu; ‘gece saat 02’00’den itibaren Giresun’dayız. Tüm arkadaşlarımızla sahada olduk. Buraya geldiğimizde bu kadar ağır bir tablo beklemiyorduk. Ağır bir tablo ile karşılaştık. Öncelikle ben Giresun’daki vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum, baş sağlığı dileklerimi iletiyorum. Ayrıca kendilerine de minnettarlığımı ifade etmek istiyorum. Burada gösterdikleri sabır, vakar, bizim için ayrı bir ders oldu. Ekiplerimizle, vatandaşlarımızla meseleleri hep birlikte değerlendirmeye çalıştık. Birazdan Yağlıdere ilçemize geçeceğiz” dedi.
Kapalı olan yollar ve açılanlar hakkında bilgiler verdi. İstanbul Milletvekili Hasan Turan’da Giresun’a koşanlar içinde idi. Giresun milletvekilleri de Sabri Öztürk, Cemal Öztürk, Kadir Aydın. Necati Tığlı da bölgeye hemen gelenlerden oldular. AFAD da, Giresun Valisi Ekrem Ünlü başkanlığında an be an, saat, dakika dakika gelişmeleri takip edip, ona göre tedbirler ve yardımlar kısmında çalışmalar içinde bulunmuşlardır. Bakanlarımız da ilçelere helikopter ile ulaşıp yerinde gördükten sonra geri Giresun Merkez’e dönerek AFAD çalışmalarına katılmışlardır. Ayrıca tüm Giresun Belediye Başkanları ve belde belediye başkanlarını da zaman zaman bölgede gördük. Ancak günden güne bu sayı gitgide azaldı ve bir hafta sonra gördüğümüz sokaklarda tek başlarına gezen bakanlarımız oldu. Sel’in ardından Giresun-Dereli-Sivas Karayolu’nun ulaşıma kapanması nedeniyle, helikopter ile Dereli’ye ulaşan ve kepçeler üzerinde ilçenin her yanına ve vatandaşlara ulaşmaya çalışan bakanlarımızın, bizzat halkın yanında olmak istemeleri görülmeye değer ve takdire şayan bir hareketti. Bakanlarımızın geldikleri ilk anda ;’buraya geldiğimizde bu kadar ağır bir tablo beklemiyorduk.
Tablo çok ağır’ şeklindeki sözleri, durumun vehametini gözler önüne sermiş, ona göre de hemen çözümler üretmeye ve yaraları sarmaya başlamaları gözlemlenmiştir. Bakanlarımız, yaptıkları incelemeler esnasında, vatandaşlar ile birebir, yüz yüze gerçekleştirdikleri görüşmeler ve yetkililerden aldıkları bilgiler neticesinde birer Derelili, birer Doğankentli, birer Yağlıdereli gibi ilçeleri bilmeye, nerede ne olduğunu anlamaya başladılar ve bir nevi bizden biri oldular.

Yani Bakanlarımız artık Giresunlu oldular diyebiliriz. Bu sebepten midir ki bilinmez; burada bulundukları yaklaşık bir hafta süresinde artık sokaklarda bakanlarımızı ya tek başlarına ya da birer koruma ile incelemelerde ve çalışmalar içinde görebilir olduk. İşte tam da şimdi diyoruz ki; ‘Eyy Derelililer! Bakan ayağınıza geldi! Hemde üstü başı çamur içinde! Dereli’nin yıkılan köprüsünü yeniden yaptırmaya, eski evlerini yıkıp, dere yataklarındaki yerleşimleri daha güvenli bölgelere taşımaya, sokakları yeniden düzenlemeye yani evimizi, bahçemizi bizimle beraber temizlemeye başladılar. Yani aslında belediye başkanı, kaymakam, oldular. Tam da şehrin siyasilerinden, bürokratlarından, yerel yönetimlerinden uzakta, olayları objektif ve tek başlarına algılayıp, teneffüs ederken; artık sizler de istemesini bilen, konuşmasını bilen, dertlerini ifade edebilen ve tüm çıplaklığı ile olan biten her şeyi, hiç kimseden çekinmeden ortaya koyabilen bir yüreğe ve dile sahip olabilseniz de, siz de, kentiniz de kazana bilseniz ne olurdu sanki? İstemesini bilmeyenin, ayağına gelen fırsatı, göz göre göre tepmiş olması demek değil midir bu durum?
Mesela; bakanlarımızdan kentimize bir yatırım sözü alsak. Cumartesi günü gelecek olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a o anlamda da bir hazırlık yapılsa iyi olmaz mıydı? Kentimize yatırım isterken, ışıklandırma bir yatırım değildir. Yatırım; işçileri ile işleyen, üreten, bacası tüten bir fabrikadır… Dereli’de en iyi yapılabilecek üretimlerden biri Halı Dokumacılığının kurulması ve geliştirilmesi, bir diğeri de dut ağaçlarından beslenen ipek böceklerinden, ipekçilik ve dokumacılığının yapılabilmesi yönünde fabrikalar kurulmasıdır. Dere balıkçılığının da özendirilmesi gerekmektedir. Yün işleme fabrikaları da olabilir. Aklıma ilk gelenler bunlar . Tabi daha başkaları da kurulabilir. Kayseri Develi’de halıcılık nasıl yaygın ve markalaşmış ise, Dereli’ye de bu imkan sağlanabilir. Yıkılan evlerin Toki Başkanlığı’nca yapılması sırasında, iş imkanlarının da düşünülmüş olması ve bu yıkılmış, yerle yeksan olmuş kentimizin ayağa kaldırılması olacaktır. Ne siyasi rant sağlayıcılarına ne de başka kişilere değil, halka verilecek olan bu hizmet, işte duaların en büyüğünü hak edecek olan hizmettir. Dereli, artık Giresun’un en geri kalmış ilçesi olarak görülmeyecek ve yayla turizmine de aynı zamanda katkı sağlamaya devam ederek gitgide daha da büyüyüp, gelişecektir.
Halkına da !Dağ Köylü’ diyerek bir nevi aşağıla ma yapılmayacak ve gelişmeye başlayan, pırıl pırıl bir kent olacaktır. Arzumuz ve temennimiz bu yöndedir. Sayın bakanlarımız İlçelerimizde yaşanan afet olayını görünce ne kadar şaşkın ve üzgün olduklarını, daha sonra günlerdir göstermiş oldukları vefakar ve cefakar çalışmaları ile de zaten ispatlamışlardır. Kendilerinden yatırım alanında da beklenti içinde bulunduğumuzun, artık açıkça ifade edilmesi gerekmektedir. Belki köylümüz saygısı gereği, belki eğitim seviyesi gereği ya da alışkın olmadıkları için bunu dile getiremeyebiliyor, söyleyemiyor olabilirler. Görevleri başındaki birçok yöneticilerimizin, esnaf odalarının, şoförler odalarının, ziraat odalarının vb. birçok oda başkanların bu ve benzeri talepler ile bakanlarımızla konuşmaları gerekmektedir.
Bakanlar ayağına gelmiş, günlerdir halkın içindeler. Dizlerine kadar çamur, perişan, kan ve ter içindeler. Allah razı olsun, güç versin onlara… Bir de bu arada ayaklarına çamur değmemiş olan, tertemiz çizmeleriyle de çamura dahi basmamış olduklarını, arabalarından mı indiler bilinmez, fotoğraflardan görüp anladığımızın sanırım farkında değiller ki; fotoğraf karelerinde yer bulma derdinde olabilenleri gördük. Kimileri de balkonlarından selfie ile her şeyin çok güzel olacağını yazabiliyor ve çalışıyor görüntüsü içinde olduklarını gösterme derdindeler. Demek ki normalde halkın yanında sokakta gezmiyorlar. Bakanın yanında gözükmek için, çekilen fotoğraflara girebilme yarışında olabiliyorlar. Ta Ankaralardan gelerek, dizlerine kadar çamur içinde, kan ve ter içinde koşuşturan ve halkın acısını onlardan paylaşıp almaya çalışan bakanlarımız, halkımızın gerçekten yardımına koşmuşlardır.
Burada Yani bunun Türkçesi;’ Dile benden ne dilersen’ demektir. Artık, halkımızın konuşabilme, isteyebilme ve bizim derdimiz şudur diyebilme zamanıdır şimdi. Ve hatta; görevlerini yıllardır yapmamış olanlar için, hakkında müfettiş görevlendirilmeleri gerekenlerin de, sizler tarafından artık ifşa edilmesinden de çekinilmemesi gerekmektedir. Bu şehir için artık bunu yapın! Bugün konuşamaz ve eğrisiyle doğrusuyla kentinize yapılabilecek yatırımları söyleyemezseniz, ne zaman ve hangi mercilere halinizi bildireceksiniz ve anlatabileceksiniz? Bir haftadır ne herhangi bir parti, ne siyasi bir görüş içinde olmadan, hiç bir ayırım gözetmeksizin tüm halka hizmet için koşan üç bakan var önünüzde, yanınızda ve caddelerinizde bulunuyorlar. Neden susuyorsunuz? Notlarını alıorlar. Araştırmalar yapıyorlar. Yani bir nevi müfettiş onlar aynı zamanda. Aynı zamanda bakanlarımız, caddelerde tek başına geziyorlar. En iyi onlara anlatabilirsiniz derdinizi, sıkıntınızı tüm çıplaklığı ile…

Emniyet müdür yardımcımız içişleri bakanımızın yanında halka yaklaşıyorlar. Çok güzel bir durum. Bakanlar sokakta halk gibi dolaşıp halkla konuşuyorlar. Bakanlarımız müfettişliği kendileri yapıyorlar. Halkı dinliyorlar, siyasetçileri dahi yanlarında tutmadılar, başkanları da tutmadıkları görüldü, kendileri anlayıp, görüp, düşünüyorlar. Bakanlarımız zaman zaman da kafa kafa verip çözümü kendileri üretip, ancak uygulama aşamasında yerel yönetimdekileri çağırıyor olmaları Dereli için bulunmaz nimet değil midir? Allah her zaman fırsatı ayağına getirmezmiş. Çevresinde yalaka takımları olmadan birebir, o anda, sana derdini soran, derman sunanlar varken, bir de istenebilecek konuları sözel olarak dile getirenlerimiz olsa ne güzel olurdu….
Helikopterle gelip, her gün sokakları bir bir gezip, yapılanları ve yapılacakları yerinde tespit eden, daha sonra da helikoptere binip Kümbet, Yavuzkemal Beldelelerinin üzerinden bölgeye bakış yapan ve yaylalarımızı gezerek yerinde gören bakanlarımızdan Allah razı olsun. Bir deüinilecek konu da Giresun Belediye Başkanı Aytekin Şenlikoğlu’nun vefa ya da Dereli sevgisi midir bilinmez; içinde doğup büyüdüğü ilçeye canla başla sarılmış olmasıdır. Deresinde yüzdüğü, caddelerinde oynayıp koştuğu ilçenin yerle bir olmasından duyduğu acı halinden belli oluyor, yüzünden okunuyor ve gece gündüz oraları düzeltmek için o da Sayın Soylu gibi çamurlar içinden çıkamayarak çalışmalar sürdürüyordu. Tarih hiçbir yapılanı unutmaz Allah da unutmaz elbetteki…
İnşaAllah kentimiz bu sefer olsun; ‘Bir musibet bin nasihatten evladır’ atasözümüz gereğince hak ettiği değerine bu şekilde acı çekerek de olsa kavuşur diliyoruz. Giden maddi hasarlar, cumhurbaşkanımızın da dediği gibi sarılır, onarılır. Ancak ne yazık ki giden canlar geri gelmez. Geçmişte de sel felaketi yaşayan Dereli için umarız bu son olur. Bu vesile ile şehit olan askerlerimize ve görev şehidi vatandaşımız ile ve hayatını kaybeden diğer vatandaşlarımıza Yüce Mevladan rahmet diler, mekanları cennet olsun deriz. Rabbim acılı ailelere sabır ve güç versin. Başın Sağ olsun Giresun’um!, Geçmiş Olsun Diliyoruz! Kalın sağlıcakla…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM