Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
GENÇ ÖĞRETMEN ÇİÇEK SUNUYOR M.EĞİTİM BAKANI KABUL ETMİYOR
  • 0
  • 427
  • 17 Kasım 2022 Perşembe
  • +
  • -

Etmediği gibi;

Kendisine çiçek sunan genç öğretmene de anlaşılmaz bir şekilde ters ters bakıyor…

Niye mi ters ters bakıyor?

Niye si var mı kardeşim;

‘Gel sana ‘bakan unvanı’ verelim demişler!

Koskocaman bir kurumun başına ‘bakan’ yapıvermişler…

Eğer birbirinden zengin farklı ‘bakış açıları’ olmasaydı…

Dünyaya herkes gibi ‘tek açıdan’ ve ‘at gözlüğüyle baksaydı!

Öyle kolay kolay ‘bakan’ unvanına sahip olabilir miydi?

Olamazdı…

Demek ki neymiş;

Bir insanın koskoca bir ‘bakan’ unvanına sahip olabilmesi için birbirinden farklı ve çok zengin ‘bakış açıları’ olması gerekmiş..

Eh, durum böyle olunca da;

‘Bakan’ unvanını elde eden kişi ‘bakmak’ istediği kişi veya kişilere istediği gibi, istediği açıdan bakar…

Yani;

Canının istediklerine tepeden bakar!

Yüzünü görmek istemediklerine yan bakar!

Daha da olmadı;

“Yahu, sizin ne yüzünüzü görmek istiyorum” dercesine kulağını tıkar…

Veya da ‘kaşıma’ numarası yapar…

Tıpkı;

Geçtiğimiz günlerde sayın Milli Eğitim Bakanımız Mahmut Özer’in yaptığı gibi…

Bilmeyenlerin ve tanımayanlarında olabileceğini düşünerek, sayın Milli Eğitim Bakanınızın CV’si ve özgeçmişi şöyle;

Adı; Mahmut ÖZER

1970 Tokat doğumlu

Tokat İmam-Hatip Okulu mezunu

Daha sonra ise;

İTÜ Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümünden mezun oluyor…

2001 yılında KTÜ’inde ‘doktorasını’ yapıyor…

2005 yılında Doçent

2010 yılında Profesör

Ve şimdi de ‘Milli Eğitim Bakanlığı’ görevini sürdürüyor…

Yani;

Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki ‘kariyer yolculuğuna’ baktığımızda ‘öğrenciliğinin’ dışında hiçbir yolculuk yapmamış…

Ne dağ başında bir ‘köy öğretmenliği’ yapmış…

Ne küçük bir kasabada ‘ortaöğretim öğretmenliği’ yapmış…

Herhangi bir yerde Milli Eğitim bünyesinde ne ‘idareciliği’ var…

Ne de (kısa süreliğine de olsa) ‘eğitim denetçiliğine’ bulaşmış..

Sadece ve sadece bazı üniversitelerde ‘öğretim görevlisi’ olarak ve birde ‘Rektörlük’ yapmış…

Ve yaratan Allah;

“Yürü ya kulum” demiş…

Tek kişilik tercihlerle Milli Eğitimin başına ‘Bakan’ olarak atanmış…

Her neyse…

Asıl değinmek istediğimiz konuya gelecek olursak;

Sizlerin de çok iyi bildiği gibi önümüzdeki günlerde 24 Kasım Öğretmenler Günü var…

Ardından cumhuriyetin 100. yılına da giriyoruz…

Ve daha sonrada ‘seçimler’ süreci başlayacağı hesap edilmiş olmalı ki, sayın Milli Eğitim Bakanımız Hatay ilini ziyaret ve de ‘temel atma’ törenlerine gidiyor…

Gitmişken;

‘Cumhuriyetin 100. yılında 100 bin öğretmen’ projesini de anlatmak istiyor…

Bu projeye de en çok ‘atanamayan öğretmenler’ seviniyor;

Ve bu sevinci yaşayan gencecik bir bayan öğretmen sevincini ifade etmek için Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e bir demet çiçek uzatıyor….

Ancak ne düşündürücüdür ki;

Sayın ‘bakan’ bir müddet tepeden bakıyor…

İlgilenmediğini göstermek istercesine elini kulağına götürüp kaşıyor…

Ve sunulan çiçeği de sayın bakana eşlik edenlerden birisi ‘ayıp olmasın’ mukabilinden alıp kabul ediyor…

Ve bütün bunlardan sonra insan -elinde olmadan-şöyle bir iç geçiriyor;

“Vay be!” diyor…

“Atanamayan gencecik bir öğretmen ‘bakana’ üç-beş kelimeyle derdini anlatmak istiyor…

Nezaketen de bir ‘demet çiçek’ vermeyi düşünüyor…

Ve Milli Eğitim Bakanı bunu hiç gaileye almıyor…”

Özetlersek;

Öğretmenleri ne zaman mı gaileye alacak veya almış gibi rol yapacak?

Ben sizlerin yanıtını beklemeden hemen söyleyeyim;

Bir hafta sonra ’24 Kasım Öğretmenler Gününde’ kamuoyuna bol bol hamasi nutuklar atılacak…

Ardından ‘seçimler süreci’ başlar-başlamaz:

Heybenin dibinden çıkarılan yaldızlı sözlerle öğretmenler tepeden tırnağa cilalanacak ve kutsanacak!

Daha sonra mı?

Daha sonra da her zaman olduğu gibi ‘boş kutsamalar’ paketlenip gelecek ‘öğretmen günlerine’ ve ‘seçimlere’ kadar rafa kaldırılacak…

Yanlış mı düşünüyorum?

Havayı mı bulandırıyorum?

Pişmiş aşa su mu katıyorum?

Beni bir kenara bırakın;

Sahi siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Bu değirmenin bendinden akan su;

Bu değirmenin taşını döndürmeye yeter mi?

Yoksa; böyle gelmiş, böyle gider mi?

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM