Listeye giremedim diye;

Üzülmenize ve küsmenize hiç gerek yok…

Eğer ölüp yitmez de sağ kalırsanız;

Sizleri ileride bekleyen daha çok ‘seçim’ var…

Mensubu olduğunuz partinin lideri;

Şu sıralar çok yoğun olduğu için sizin isminizi listenin ön sıralarına yazmayı unutabilir…

Hatta ve hatta çok yorgun olduğu için sizi liste dışı da bırakabilir…

Veya da sizin ‘vekil’ olmanızı bir başka bahara erteleyebilir…Vs. Vs..

Erteleyebilir;

Çünkü bizim demokrasimizin rengi böyledir…

‘Böyle gelmiş, böyle gitmez” deseler de…

Bizim cici demokrasimiz;

‘Bir adım ileri, iki adım geri giden’ cinsindendir!

Yani, halkından referans alan değil;

Kurallarını ‘liderin’ belirlediği bir demokrasi şeklidir…

Bir başka ifadeyle;

Biat edenlerle, etmeyenlerin ‘siyasi eleme sınavlarını’ geçip geçmeme meselesidir…

Her neyse…

Anımsar mısınız bilmem;

Bir zamanlar, bir manken hanımefendi ‘demokrasi kültürünün ve bilincinin’ ölçümünü yapmak istercesine demişti ki; “Benim oyumla, çobanın oyu aynı demokrasi terazisinde mi tartılacak? demişti de ‘yer’ yerinden oynamıştı?

Yani;

Yalaka tayfaları ülkeyi ayağa kaldırmışlardı…

Birdenbire demokrasi havarisi kesilip;

“Siz dağdaki çobanı küçümsüyor musunuz?” diye manken hanımı suçlamışlardı…

Konuyu güncelleyecek olursak;

Demek ki neymiş?

Sorun, dağdaki çobanı küçümseme değilmiş…

Sorun, demokrasi bilincinin ve kültürünün olup-olmadığı meselesiymiş…

Yani;

O günlerde demokrasi adına sesi-soluğu çıkmayanlar…

Eğer bugün bir demokrasi mağduriyetiyse;

Hiç kusura bakmasınlar bu mağduriyete katlanacaklar…

Neymiş efendim;

Filanca kişi listede en ön sırada olması gerekirken hiç listeye konulmamış…

Falanca kişiyi hiçbir Allah’ın kulu tanımamasına rağmen, en ön sıralara yazılmış…

Hiç böyle haksızlık yapılır mıymış?

Falanmış filanmış Vs…Vs…

Bu mış-mışlara yanıtım;

Yapılır kardeşim yapılır…

Üstelik bu kadar şaşıracak ne var;

Sen oldum-olası ‘demokrasi’ denilen değeri küçümsemişsen…

Hayatında bir kerecik olsun demokrasi mücadele verenler (uzaktan da olsa) hak vermemişsen…

Hayatında bir kerecik olsun;

Demokrasi mücadelesi verenlerle kol-kola girmemişsen…

Meydanlarda coplananları sadece uzaktan izlemişsen…

Tutuklanıp içeri tıkılanların öyküsünü film izler gibi izlemişsen…

Hiç kusura bakma;

Neyi ektinse, onu biçeceksin…

Ya da başka bir baharı bekleyeceksin…

Yok, daha da olmadı;

Demokrasi mücadelesi verenlerin saflarına gireceksin…

Bu da yetmez;

Demokrasi mücadelesi verenlerden özür dileyeceksin…

Adam gibi ortaya çıkıp özeleştiri vereceksin…

Yani ‘tekil’ düşünenlerin değil;

Demokratik düşünceyi benimseyenlerin arasında yürüyeceksin…

Gerisi fasa-fiso…

Bir başka sohbette buluşmak üzere;

Şimdilik hoş ve esenlikler içinde kalın…