MAMAŞOĞLU; FKB VE STAD ARAZİSİNİN AKIBETİNİ YAZDI

MAMAŞOĞLU; FKB VE STAD ARAZİSİNİN AKIBETİNİ YAZDI

Şiirimsi bir yazı kaleme alan Mamaşoğlu, Fiskobirlik arazisi ile Giresun Stadı arazisi üzerinde ne tür filmler döndüğünü sorarak” Şimdi Giresun Üniversitesi arazi diye bağırıyor.Fiskobirlik’in arazisine göz koyuyor. Ellerinden almak için ne dümenler dönüyor.

Perde arkasında ne filmler çevriliyor.Kimler ne şekilde alet oluyor!”diye sordu

Giresun Dergisi sahibi ve Kurucusu Remzi Mamaşoğlu, Giresun’un 2 büyük il ile rekabet edemediğini ifade ederek” Biz Giresun vilayeti olarak;Ordu-Trabzon iki büyükşehir il arasında,Minik Giresun olarak kaldık.”dedi. Mamaşoğlu son yazısında siyasetçileri göreve çağırdı

Mamaşoğlu”Giresun titre ve kendine gel.Giresun Atatürk Stadı Millet Bahçesi olacakmış.

İhaleler kime kalacakmış?Çok merak ediyorum,Ne işe yarayacakmış?Zaten var Giresun’da Millet Bahçesi.Hem de belki 150 yıllık.Yenisinin perde arkası karanlık.”dedi

Şiirimsi bir yazı kaleme alan Mamaşoğlu”Giresun Atatürk Stadı’nı yok etmek için,Yeni Millet Bahçesi bahanesiyle,Okumayın bana hariçten gazel.

SEKA’yı üniversiteye vermeyen zihniyet,Önce MİLDA’ya verdi ne güzel kısmet.

550 dönümlük arazi yok yere TOKİ’ye verildi,

SEKA’nın böğrüne TOKİ Evleri dikildi.

Stadyum eski yerinde kalmalıydı.

SEKA arazisi bilim yuvası olmalıydı.

Çok defa söyledik yazdık durduk.

Bu konuda yaza çize epeyce yorulduk.

Şimdi Giresun Üniversitesi arazi diye bağırıyor.

Fiskobirlik’in arazisine göz koyuyor.

Ellerinden almak için ne dümenler dönüyor.

Perde arkasında ne filmler çevriliyor.

Kimler ne şekilde alet oluyor!

SEKA arazisi Giresun Üniversitesi olsun denildi.

Organize Sanayi için de en uygun yerdi.

Çünkü SEKA arazisinde fabrika bacası tütüyordu.

Bu fabrika Giresun ekonomisinin ekolüydü.

Bilim yuvası olabilseydi,

Bir de Organize Sanayi kurulabilseydi.

Fabrikadan daha çok işçi çalıştırılabilseydi.

Giresun ekonomisi kendine gelebilseydi.

Giresun siyaseti ile birlikte,

Giresun’un yerel yönetiminin yanında,

Giresun STK’si, Giresun halkı bu konuda duyarlı olabilseydi.

O güzelim arazi parçalara bölünmeseydi.

Hastane mevcut eski yerine yapılabilirdi.

Giresun Üniversitesi’nin olduğu yere bile projelendirilebilirdi.

Neden böyle yanlış akıl edildi?

Perde arkası bize karanlık.

Tekrar soruyorum neden bu yola gidildi?

Giresun SEKA’da kurulacak Organize Sanayi ile birlikte,

Yine Bulancak’ta faaliyet geçseydi.

Daha fazla fabrika bacaları tütseydi.

Giresun şehir merkezi nüfusunun 300 binlere çıkması için keşke daha güzel projeler hayata geçirilseydi.

SEKA ‘da bizim istediğimiz üniversite, organize sanayi yan yana olsaydı.

Giresun böylelikle birlikte el ele daha güzel gelişseydi.

Giresun Üniversitesi ilimizin altyapısı olurdu,

Giresun Organize Sanayisi üniversite işbirliği ile birlikte daha güzel büyürdü.

Böyle büyük projelerde aranır Erkmen’ler, İzmen’ler, Bozbağ’lar…

Bağrından iki gönüllü alay çıkarmış,

Giresun halkı böyle büyük hizmetleri anasının ak sütü gibi hak eder.

Şimdi herkes siyasi ve kişisel hesaplarını yapıyor.

Giresun’a ise kulak arkasından bakıyor.

ERKMEN’ler, İZMEN’ler’den sonra…

Dr. Burhan Kara, Dr. Ergun Özdemir, Yavuz Köymen’in yanında Rasim Zaimoğlu’nu bile özler olduk.

Giresun Milletvekili ve 55. Cumhuriyet Hükümeti’nin Devlet Bakanı Dr. Burhan Kara’nın Giresun’a getirdiği Meteoroloji Lisesi’ni bile daha sonra Ankara’da bulduk.

Keza kalkınmada öncelikli öncelikli iller konusunda Dr. Burhan Kara’ya eleştiri oklarını yönetenler şimdiki siyasetçilere aynı eleştirileri yapabiliyorlar mı?

Bendeniz Sayın Kara’nın dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’la Giresun’un sorunlarıyla ilgili çatır çatır mücadele verdiğini bilirim. Devlet Bakanlığı yaptığı 55. Cumhuriyet Hükümetinin Devlet Bakanı olarak Giresunlu işsizlere iş ve aş konusunda sağladığı imkanları kim inkar edebilir?

Bugünkü imkanlar o günkü vekillerin elinde olabilseydi bazı imkanlara daha çabuk kavuşabilirdi.

Sayın Ergun Özdemir’in sağlık teşkilatlarına ve ilimize sağladığı imkanları o günleri yaşayanlar iyi hatırlardır sanıyorum.

Giresun siyasetinde 1950 yılından 2000’li yıllara kadar söz sahibi olan Alucra ilçemizin kanaat önderlerinden Köymen ailesinden çıkmış siyasetçiler ve hatta vekiller kadar sağladığı iletişimleri bugünkü siyasileriyle ne kadar iletişim sağlayabiliyorlar ilçe halkı daha iyi bilir.

Alucralılar dönemin Milletvekili Yavuz Köymen’e her daim ulaşıyor sorunlarının giderilmesi için dertlerini anlatıyordu. Yavuz Köymen’de hem Giresun’da, Alucra’da ve hatta gurbette Alucralı hemşehrileyle her an beraber oluyordu. Keza onları Ankara’da ağırlıyor, dönemin Başbakanını İstanbul’da Alucra Gecelerinde hemşehrileriyle buluşturuyordu. Pek çok milletvekili, bakanlarda bunlara dahil ediliyordu.

Siyaset kararlılık ister.

Politika tutarlılık.

Biz Giresun vilayeti olarak…

Ordu-Trabzon iki büyükşehir il arasında,

Minik Giresun olarak kaldık.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?