Giresun Gündem
PEYGAMBER KUR’AN’A AYKIRI KONUŞUR MU? 
Sosyal Medyada Paylaş
31 Ekim 2021
Okunma sayısı: 612

PEYGAMBER KUR’AN’A AYKIRI KONUŞUR MU? 

Hz. Peygamber (a.s) Kur’an’a aykırı ve Kur’an’da olmayan bir şeyi asla konuşmaz. Zaten Kur’an’a aykırı konuşan peygamber olamaz.

Hz. Peygamber’in söyledikleri Yüce Allah’ın söyledikleridir. Hz. Peygamber’in imanını inşa eden Kur’an’dır, dolayısıyla Yüce Allah’tır. Yüce Allah, bize bunu Şûrâ Suresi, 42/52. ayette şöyle bildirir: “İşte böylece sana da emrimizden bir ruh (Kur’an’ı) vahyettik. Sen o Kitabı ve esasları belirlenmiş o imanı bilmezdin”

Hz. Peygamber, Hakka Suresi, 69/44-45-46-47. ayetlerin ne manaya geldiğini herkesten çok daha iyi biliyordu. Yüce Allah, Hz. Peygamber’in kendiliğinden konuşmadığını ve kendinden sözler söyleyemeyeceğini ultimatom içerikli bu ayetlerle insanlara bildirir.

“O elçi bize atfen bazı sözler uydurmuş olsaydı, bu nedenle elbette onu önce güçlü bir şekilde yakalardık. Sonra da bu nedenle şah (can) damarını keserdik. Hiçbiriniz buna engel de olamazdınız. (Hakka Suresi, 69/44-45-46-47)”

Bu ayetlere rağmen Hz. Peygamber’in 23 yıllık nübüvvet hayatında Kur’an’a aykırı bir söz söylemiş olması mümkün değildir. Hz. Peygamber ancak Kur’an’dan konuşur; çünkü onu şekillendiren ve ona imanı öğreten Yüce Allah’tır.

Bu yüzden Hz. Peygamber’e isnat edilen rivayetleri güzelce süzgeçten geçirmek gerekir. Bu süzgeç de onu inşa eden Yüce Allah’ın kitabı Kur’an’dır.

Hadisleri Kur’an süzgecinden geçirip doğruluğunu tespit etmeye çalışmak ve Kur’an’a uygun olmayan rivayetlere şüphe ile yaklaşmak Hz. Peygamber’i reddetmek değil, onun söylemesinin mümkün olmadığı sözlerle ona iftira atılmasına karşı çıkmaktır.

Ayrıca hadisleri Kur’an süzgecinden geçirme uygulaması yeni bir uygulama değildir. Hanefi mezhebinin kurucusu İmamı A’zam Ebû Hanife rivayetler konusunda hassasiyetiyle tanınan bir alimdir ve el-Âlim ve’l-Müteallim adlı eserinde rivayetlerin Kur’an’ın hakemliğine sunulması ve Kur’an’a uygun olanların kabul edilmesi görüşündedir(*). Bu görüşe karşı çıkmak hanefi mezhebini ve mezhebine uyulan İmamı A’zam’ı reddediyor olmak anlamına gelir. Hem ibadetleri hanefi mezhebinin görüşlerine göre yapıp hem de kurucusunun fikrini reddetmek çelişki doğurur.

KAYNAK:

(*) Numan b. Sabit – İmamı A’zam Ebû Hanife, el-Âlim ve’l-Müteallim, Tercüme: Mustafa Öz, İstanbul, 2002, s. 24-25.

 

Bir Yorum Bırak

Tüm Hakları Saklıdır © 2020 Giresun Gündem