Şebinkarahisar;

Yeniden dirilir…

Yeniden ayağa kalkar..

Ancak ayağa kalkabilmesi için;

Bir türlü bitirilemeyen ‘Eğribel Tünelinin’ bitirilmesine…

Ve biteceği ne zaman belli olmayan Aksu vadisi üzerindeki sahile bağlantı yolunun ne zaman biteceğine bağlı…

Eğer bu tünel bitirilip ve transit yol rüyası gerçekleştirilirse….

Şebinkarahisar’dan-Giresun’a gidiş-geliş bir saate indirilirse…

İşte o zaman Şebinkarahisar sadece dirilip ayağa kalkmayacak;

Doğudaki ve sahildeki tüm il ve ilçelerin çekim merkezi olacak…

Neden bu kadar iddialı konuşuyorum?

Nedeni gayet basit;

Sadece doğu bölgemizde bulunan il ve ilçelerden yola çıkan tır ve otobüsler, sahile en kısa yoldan gitmeyi tercih edecekler…

Ve Şebinkarahisar-Dereli yolu üzerinden sahile inecekler…

Yani eskiden katırcıların ‘kervan yolu’ olarak bildiğimiz Aksu Vadisi;

Bu kez de çağın motorlu araçlarıyla gidiş-geliş yaptığı kervan yolu olacak…

Şebinkarahisar’ın neden ‘çekim merkezi’ olacağını iddia ediyorum?

Nedeni gayet açık…

Çünkü;

Şebinkarahisar’ın sonradan değil, yüzyıllar ötesinden yolu çıkışı var…

Yani, yerleşim olarak tarihsel bir geçmişi ve asaleti var…

Arkasını dayadığı tarihi ‘Kale’ dimdik ayakta duruyor…

Üzerinden yüzlerce afet geçmesine rağmen, hala tarihe kafa tutup, meydan okuyor!…

Üstelik sadece ‘tarihi kalıtlara’ sahip değil Şebinkarahisar…

Tarihine yakışır, tarihi şahsiyetlere de sahip…

Örneğin;

Kemal Tahir ve Aziz Nesin’ler gibi…

Ara Güler, İdil Biret ve Rahşan Ecevit’ler gibi…

17 yaşında idam sehpasına çıkarılan Erdal Eren’ler gibi daha birçok değerlerin baba ocağıdır Şebinkarahisar…

Yani, bereketli topraklarında böylesi ünlü şahsiyetler ‘ekin’ olup büyüdüğü ve dünyanın dört-bir yanında tanındıkları gibi;

‘Şebin Cevizi’ ile de tanınır bütün dünyada…

‘Tamzara dokuması’ ve ‘oksijeniyle de’ ün salmıştır dünyaya…

Dut balıyla ve pekmeziyle…

Bir zamanlar toprak altında tatlandırılan küp peyniriyle…

Meşhur dut balından mamul hale getirilen köme ve pestiliyle…

Yine bir zamanlar yetiştirdiği kaliteli tütünüyle…

Bilumum tarım ürünleriyle de çekim merkeziydi Şebinkarahisar…

Üst paragrafta dikkat ettiyseniz ikide-bir ‘Bir zamanlar’ tabirini kullandım…

Böyle ifade ettim;

Çünkü sözünü ettiğim ürünler ‘bir zamanlar’ daha çok üretiliyordu.

Ve birçok il ve ilçeler Şebinkarahisar’a alışveriş yapmaya geliyordu..

Şimdi neden mi azalıp son buldu?

Hemen söyleyelim;

Ne olduysa 1980 yılının 24 Ocak kararlarından sonra oldu…

Yani, söz konusu bu liberal kararlardan sonra herkes birdenbire zengin olup ve Şebinkarahisar’dan göç ederek, büyük kentlere, sayfiye yerlerine yerleşir oldu!..

İnanmayanlar için şu istatiksel örneği verelim;

1970 yılında şehir merkezi 10 bin, köyler 22 bin ve toplamda 32 bin nüfusa sahip Şebinkarahisar ilçesinde…

2016 yılı verilerine göre;

Köy ve merkez olmak üzeri toplamda 21 bin nüfusa sahip olduğunu gösteriyor istatistikler…

(Sanırım şimdi inanmayanlar bunun bir ‘varlık’ göçü olup, dışarıya bir hayli göç verdiğine inanmışlardır.)

Sohbetimizi şöyle özetleyerek sonlandırmak isterim;

Şebinkarahisar’ın ünlü Tamzara yerleşkesinde 2019 yılında kadınların öncülüğünde ‘doğal ürünler’ satmak için;

‘Tamzara Kadın Girişimcileri ve İşletme Kooperatifi’ kurulur…

Ve bu kooperatif kısa bir zaman dilimi içerisinde, yörede yetişen tarımsal ürünlerinden;

Reçel, sirke ve likör gibi daha birçok ürünü mamul ve etiketli hale getirerek pazarlama işine girişirler…

Yine diğer tarafta ‘sertifikalı’ yaş sebze ve tarım ürünleri yetiştirmek için;

‘Bağlar Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ kurulur…

Ve üyeleriyle birlikte doğal ve organik ürün yetiştirerek, pazarlama işine girişir…

Şebinkarahisar içerikli sohbetimizi ‘üst başlığa’ tekrar atıfta bulunarak şöyle bitirmek isterim;

“Şu Eğribel tüneni yapılırsa…

Ne zaman bitirilip hizmete açılırsa…

Ve Aksu Vadisi üzerinde yapılmakta olan yol, tünel, viyadük, köprü ne zaman tamamlanıp sahile bağlanırsa;

İşte o zaman Şebinkarahisar yeniden ayağa kalkıp dirilecek!

Ve bir zamanlar akın-akın gurbete giden göçler ise bu kez tersine dönüp;

Tekrar akın-akın geriye dönecek…

Buyurun…

Bu konuda belki daha farklı düşünenleriniz de vardır…

Şimdi söz sırası sizin…

NOT;

Birinci görsel; Asarcık’ta tünelin girişi ve şantiyeler…

İkince görsel; Şebinkarahisar merkez ‘Kadınlar Pazarında’ dut balı kaynatan bir üretici kadın heykeli..