Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
ARŞİVLERE GİRSİN DİYE YAZIYORUM YORUMU DA SİZLERE BIRAKIYORUM
  • 0
  • 529
  • 10 Ağustos 2023 Perşembe
  • +
  • -

Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

Bugünkü sohbetimizin konusu;

Bundan kırk-elli yıl önce bir küçücük ilçede ‘var-olanları’ anlatmaya çalışacağım…

Ve günümüzle kıyaslamanın yorumunu da sizlere bırakacağım…

İlçe; Dereli İlçesi

İlçenin merkez nüfusu; 2003 kişi

Köyleriyle; 37 bin dolaylarında..

Yıl; 1960’lı yılların başı ve ortaları…

1990’lı yıllara kadar süre-gelen ve ardılı yıllar…

Yani;

Henüz ‘tüketim piyasasının’ ilan edilmediği…

Kayırmacılıkla, korumacılıkla köşenin dönülmediği…

Günümüzde olduğu kadar güçsüzün sırtına binilmediği yıllarda, küçücük bir ilçede var-olan kurumu ve kuruluşları anlatacağım…

Yıl: 1964’lü yıllar

Merkez nüfusu 2 bin olan bir ilçede (küçükte olsa) Dereli Aksu Gazozu markalı bir imalathane vardı…

Ve bu üretilen gazoz ilçenin gazoz gereksinimlerini karşılıyordu…

İlçenin ‘Aksu Sineması’ adında bir sineması vardı;

Ve bu sinemanın kapısında ‘Dereli Aksu Gazozları’ satılıyordu…

Üç sokağı ve üç mahallesi olan bu küçücük ilçede;

Birisi belediyeye ait olmak üzere 7 otel vardı…

Ve bu otellerde bazen yatmaya yer bulunmazdı…

Şimdi tek bir otel yok…

Bu küçücük ilçede ‘içki ruhsatı’ olan lokantalardan;

Sinemanın bir üst katında Şehir Lokantası…

Faik Şirin’in Kervan Lokantası..

Kadir Elmalı’nın Lokantası

Dursun Demir’in Lokantası

Gürcü Mahmut’un Lokantası

İlçe Şehir Kulübü…

Askeri Gazino ve Avcılar Kulüp’ü olmak üzere 8 tane içkili lokanta vardı…

Günümüzde (bildiğim kadarıyla) bir tane içki ruhsatına sahip bir tek lokanta yok…

1970’li yıllarda nüfusu 4 bin olan bu ilçede;

Ziraat Bankasıyla birlikte İş Bankası ve Halk Bankası da vardı…

Süreç içerisinde Ziraat Bankasının dışındakiler kapandı…

Hızlandırarak sayacak olursak;

Bu küçücük ilçede yoksulun ve memurun bütçesine hitap edecek bir Sümerbank Şubesi vardı…

Şimdi yok…

Askere gideceklerin;

Kendi ilçelerinde ‘askerlik işlemelerini’ yapsınlar diye Askerlik Şubesi vardı…

Şimdi yok…

Var-olup ta, sonradan kaybolanları saymaya devam edelim;

Bu ilçede bir zamanlar Sağlık Meslek Lisesi vardı, şimdi yok…

Bin-bir uğraşla yapılan YİBO (Yatılı Bölge Okulu) vardı, şimdi yok…

Birçok insanın okuduğu bir lisesi vardı;

Selin yıkamadığı okulu egemen güçlerin talimatıyla yıkıldı…

Aynı tehlikeli yere -ne hikmetse- Kaymakamlık binası yapıldı…

Bu sohbetini yaptığımız küçücük ilçede;

Bir zamanlar ilçede her ‘Perşembe Pazarında’ hayvan alımı ve satımı yapılan bir ‘Mal Pazarı’ vardı, şimdi yok…

Çünkü köylerde ‘hayvan besleyecek’ insan kalmadı…

Bir zamanlar bu küçücük ilçede;

İlçenin amatör futbol kulübü olan Derelispor’un bir lokali vardı…

Bu lokalde bilardo ve pinpon oynanırdı…

Salt sporcular ve gençler değil, üyelerde bu lokalde toplanırdı…

Şimdi ‘Derelispor’ isminin dışında ‘Kulüp ve Lokal’ denen şey yok…

Son ‘sel felaketinden’ sonra;

Stadyumun onarımından vazgeçtik, liglere ‘katılma’ filanda yok…

Kümbet Yayla Şenliğine gelince;

Zaman zaman ‘şehitler’ bahane ediliyor…

Zaman zaman ‘Pandemi var’ deniliyor…

Bazen ‘sel felaketi’ bahane gösteriliyor…

Ve böylece ‘Kümbet Yayla Şenlikleri’ de tarihe karışmış olup ve son yıllarda yapılmıyor…

Birkaç örnekte ilçe merkezinin dışından örnek verecek olursak;

Bir zamanlar bu ilçede ’60 yıllık rezervi var’ denilen, ancak 1987 yılından 2000 yılına kadar 13 yıl işletilen ‘Barit Maden Ocağı’ vardı…

Daha sonra bu ‘işletme’ de kapandı…

Yani şimdi yok…

Bir zamanlar bu ilçenin Pınarlar Köyünde;

Aralıklı olarak da olsa, bir ‘Maden Suyu’ şişeleme imalathanesi vardı, şimdi sadece binası ve içinde makinesi olduğu yerde yatıp duruyor..

Yani üretim ve üreten filan yok…

Bir zamanlar bu küçücük ilçede;

Çoğu ilçelerin yapamadığı ve hatta zaman zaman kıskandığı kültür, sanat ve tiyatro etkinlikleri yapılırdı…

Şimdi yapılmıyor…

Kim bilir; belki de günah veya ayıp sayılıyor…

Bu ‘varlar’ ve ‘yoklar’ sohbetimizi bundan üç yıl önce yaşanan ‘sel felaketine’ bağlayıp özetleyecek olursak;

Daha çok ‘HES’ Şirketlerinin bağış ve yardımlarıyla yapıldığı söylenen bir Yüksek Okulu binası vardı…

Sel yıkamadığı binayı egemen güçlerin talimatıyla yıkıldı…

Yenisinin yapılacağı söylenmediğine göre, o da ‘yoklara’ karıştı…

Şimdi sözü size bırakmadan zihin çengelimde takılı kalan soruları da sizlerle paylaşmak istiyorum;

“Geçmişte her konuda yoksul sayıldığımız o yıllarda bu tür kurum, kuruluş ve işletmelere sahip oluyoruz da, neden şimdi değiliz?”

Yani;

Bir zamanlar var-olan bu değerler nasıl kayboldu?

Kaybolmasının altında hangi haklı gerekçeler yatıyordu?

Sistem üzerinden düşünürsek;

Daha önce var-olan ‘karma ekonomik’ sistemden dolayı mı?

Veya da ne bilim ben;

Bundan 43 yıl önce; “Devleti küçültmeliyiz” diyenlerin bu ‘yok’ oluşlarda herhangi bir etkisi olmuş mudur?

Her neyse;

Sözü daha fazla uzatmayalım…

Aynı akıbet başka il ve içlerde de yaşandığı için sözü size bırakalım..

Buyurun, şimdi söz sırası sizin…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM