BÖYLE SÜRECEKSE NİZAM BOZULMAYAKSA İNTİZAM |
Ve;
Yaşamak istemiyorsak gayrimuntazam…
Bence çok haklı başımızdaki Sadrazam…
Hem de öylesine çok haklı ki;
Bu sistemi tek başına kurmadı Veziriazam…
Bugünlere ulaşabilmemiz için;
Tek başına yola çıkmadı İmam’ı Azam…
Çünkü;
Bu öykü çok-çok gerilerden yola çıkıp geliyor…
Derinlemesine bir araştırma yaptığınızda;
Bu kurulu düzenin öyküsü 1980’li yıllara kadar gidiyor…
Hatta depreştirirsen; 1950’li yıllara kadara da iniyor…
Her neyse…
Sevgili dostlar,
Değerli canlar,
Bugünkü sohbet konumuz; ZAM
Şarkımızın makamı; SULTANIHÜZZAM
Okuyacağımız şarkının giriş sözleriyse;
“Ooy anam ooooy!
Duy babam duuuy!
Soyacaksan bizi;
Elini vicdanına koyda soy!”
Cümle-alem kan uykulardayken;
Sanırım petrole yapılan zamları duymuşsunuzdur…
Ve duyunca da birazcık şok olmuşsunuzdur…
Kim bilir, belki de yapılan bu fahiş zamlara alkış tutmuşsunuzdur….
Tarih; 15 Temmuz’u 16 Temmuz’a gece…
Tepeden-tırnağa yetkilendirilmiş liderimiz konuşuyor;
Yedi yıl önce yaşanan ‘İrticai Darbeyi’ anlatırken, sanki o günleri bir daha yaşıyor….
Sarıksız Sadrazamımız konuşurken;
Arka planda pala bıyıklı Osmanlı Yeniçerileri duruyor…
’15 Temmuz İrticai Darbeyi’ öylesine coşkulu ve öylesine heyecanlı anlatıyor ki muhterem Sadrazam’ımız…
İnsanın topunu-mızrağını alıp, sokaklara inip cenk yapası geliyor!
Ve bu güzel konuşma fırsata dönüştürülüyor;
Cümle-alem kan uykularda fokur-fokur uyurken, petrol fiyatlarına akla-hayale gelmeyecek düzeyde ZAM yapılıyor…
Ve yapılan ZAM’larla petrol fiyatları birdenbire 35 TL dolaylarına fırlıyor…
Şimdi birçoğunuzda diyecektir ki;
“Yahu, hani uzun süre petrol ürünlerine zam yapılmayacaktı…
Hatta, seçimlerden önce Cudi-Gabar’da petrol bulunup ve günde 15 bin varil petrol üretildiği için petrol ucuzlayacaktı…”
Hani, yine seçimler öncesi;
Doğu Karadeniz’de Doğalgaz çıkarılıyordu…
Hatta belli bir metreküpe kadar bedava yakıldığı söyleniyordu…
Şimdi durup-dururken ne oldu da doğalgaz fiyatları yüzde-ikiyüzün üzerinde oldu…
Gece yarısı yapılan zam;
Zam-anlama açısından…
Bence çok yerinde ve çok muntazam…
Çünkü;
Her inişin birde yokuşu vardır…
Tatlı tatlı yemenin;
Bir gün acı acı osurması da vardır…
Zaten 2023 yılı kötü ve sıkıntılı geçmiş;
Yaşanan deprem nedeniyle bir sürü yerleşke tarumar edilmiş…
Yıkılan binaların bir an önce yapılabilmesi için yandaş müteahhit takımına ortak bütçeden peşkeş çekilmiş…
Derken kapıyı ‘genel seçimler’ ve ‘başkanlık’ seçimleri çalmış;
Suyun başında oturanlar, seçimleri kazanmak için, hepimizin ortak olarak bildiğimiz hazinenin içerisini boşaltmış…
Ve yapılan siyasi propaganda sürecinde;
Otobüslerin üzerinden vatandaşa yem-yiyecek…
Çocuklara en pahalı elektronik oyuncaklar dağıtılmış…
Bunların bir maliyeti olmalı öyle değil mi?
Eh, bu maliyeti cebenden ödemeyeceklerine göre;
Bu yapılan masraflar birilerinin sırtından çıkarılması gerekmez mi?
“Vatandaşın sırtına vurdukça tozar” sözü de boşuna söylenmediğine göre…
Vuracaksın vatandaşın sırtına…
Vurdukça tozutacaksın…
Hamdolsun ki;
Naturamız çok sağlam…
Şükürler olsun ki;
Dini inancımız yarım-yamalak değil!
Yaratana şükrü-senalar olsun ki;
Büyüklerimize olan itaatkarlığımızı hala yitirmedik…
Son söz;
Vatandaş bereketi olan bir denizdir…
Soymayan yöneticiler varsa kerizdir!