Bu söylem sorunludur…

Bu söylem sorunludur…

İktidar yetkililerinin bir süredir CHP’ye ve CHP’lilere yönelik söylediği sözler; demokrasi içinde siyasal eleştiri sınırlarını aşmış; adeta küfür, hakaret ve argo bir dil kullanılır olmuştur.

Seçim sürecine girdiğimiz bu günlerde, iktidar yetkililerinin ve yandaş kalemlerin kullandıkları dil daha da çirkinleşmiştir.

Öfke diline dönüşmüştür.

Hakaret diline dönüşmüştür.

Sanırım bu dil, kaybetme korkusunun sonucudur.

Kaybetme korkusunun yarattığı psikolojik travmanın dile yansımasıdır…

***

Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde siyasette böyle bir dil kullanılmaz. Bu dile kamuoyundan ciddi tepki gelir.

Kamuoyu, siyasette dilin seviyesinin bu denli düşmesinden rahatsız olur.

Empati yapar…

Yapıyor mu? Ne yazık ki yapmıyor.

Ve iktidarın dilinin seviyesi giderek daha da düşmektedir.

AKP Kadın kolları toplantısında Erdoğan kürsüden diyor ki; “CHP demek aynı zamanda tezek demektir.”

CHP gibi başında olduğu cumhuriyeti kuran bir partiye değil, hiçbir partiye böyle bir söylemde bulunulamaz.

O makamda olanın ağzına da böyle bir söz asla yakışmaz.

Sözün sahibinin de kendi ağzına böyle bir dili yakıştırmaması gerekiyor. Ancak daha önce söylediği sözlere baktığımızda; bu dilin bir alışkanlık olduğunu da görüyoruz.

“CHP cibilliyetsizdir” diyen de odur.

“CHP kanalizasyon çukurunda debeleniyor” diyende,

“CHP ana hıyanettir” diyen de,

CHP’nin kurucusu Atatürk ve İnönü için “iki ayyaş” diyen de,

“Geçmişi lekelidir” diyen de odur.

***

Erdoğan bu sözlerle de yetinmedi. Partisinin Gençlik Kolları Kongresinde konuşurken söylediği sözler yine son derece yakışıksız olmuştur.

O makama bu sözler asla yakışmamaktadır.

Diyor ki Erdoğan;

“CHP pisliktir, çöplüktür…”

Bu söylem gösteriyor ki; seçim sürecinde benzer söylemler devam edecektir.

Sadece Erdoğan değil, partisinin bazı yöneticileri de ‘liderlerinden geri kalmamak’ düşüncesiyle aynı dili kullanmaya çalışmaktadır.

Bazen hedefte CHP vardır. Bazen de partililer…

Yani koro halinde benzer üslup ile siyaset yapmaktadırlar.

AKP sözcüsü Mahir Ünal’da bu söyleme ayak uydurmaya çalışmış. Hedefine ise CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce’yi almış.

İnce için demiş ki; “hödük…”

Siyaset dili açısından çok da ‘mahir’ olmayan argo bir söylemde bulunmuş.

***

Bu dil siyasetin dili değildir. Siyasette rakip partilere eleştiriler getirilebilir. Fakat bununda tarzı vardır.

Toplumu düşündüren, güldüren bir dili vardır.

Geçmişte Demirel’de, Ecevit’te ve Erbakan’da bu dilin örneklerini gördük.

Demirel’in, “yürümekle yollar aşınmaz” sözü bu dile örnektir.

Erbakan’ın, “kadayıfın altı kızardı” sözü de,

Ecevit’in Demirel’e söylediği “Şapka düştü kel göründü” sözü de bu dile örnektir.

Bu sözlere baktığımız zaman, günümüzde Erdoğan’ın ya da parti yöneticilerinin kullandığı dil, tarz-ı siyaset açısından da, üslup-u siyaset açısından da kabul edilemez.

Dünün siyasetçileri gibi ‘ince’ düşünülmüş sözler eden siyasetçi günümüzde yok mu?

Elbette var.

CHP’ye ve kendisine yönelik bu söylemler için; ne düşündüğü sorulduğunda Muharrem İnce’nin verdiği yanıt tam da böyle bir yanıttır.

‘İnce’ düşünülmüştür…

“Testinin içinde ne varsa ağzından o dökülür…”

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?