Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
BU ZAMANA KADAR SUSKUN KALANLAR VİCDANININ SESİNE UYUP KONUŞSALAR
  • 0
  • 504
  • 20 Temmuz 2023 Perşembe
  • +
  • -

İnanın bana;

Yer ‘yerinden’ oynayacak…

Üzerinde ölü toprağı olanlar;

Birdenbire silkinip ayağa kalkacak…

Suskunlar hele bir konuşsun;

Sabah güneşi bir başka doğacak…

Alacakaranlıklar birdenbire yok olacak…

Ve yepyeni bir dünya yolculuğu başlayacak…

Şimdi suskunluklarını bozup;

Neyi konuşmaları gerektiğini mi merak ediyorsunuz?

Tamam…

Merak etmekte haklısınız…

Merakınıza daha fazla tavan yaptırmadan hemen söyleyelim;

Bundan yarım asır önce kamunun ortak değerlerini savunanlar kimlerdi?

Kendi petrolümüzü, kendimiz çıkarmalıyız diyen kesim hangi kesimdi?

Yeraltı ve yerüstü madenlerimizi önemseyenler;

Eğer işletilecekse, kamunun ortak çıkarları için çıkaralım diyenler…

Hatta bu düşüncelerini kamuoyu da duysun diye meydanlara inenler…

Geniş kapsamlı mitingler düzenleyenler…

Düzenlenen mitinglerde sistemin kolluk gücü tarafından cop ve dayak yiyenler;

Hangi siyasi görüşün mensupları olduklarını anlatacaklar…

Bir savaş örgütü olan NATO’ya kimler ‘HAYIR’ diyerek protesto ediyordu?

Yine bir başka ‘savaş gemisi’ olan 6. Filo’yu kimler karasularımıza sokmak istemiyordu?

Ve hangi siyasi düşünce mensupları 6. Filoyu kıble yapıp namaz kılarken;

Hangi siyasi düşüncenin özneleri, bu savaş gemisinin askerlerini denize döküyordu?

Anlatmak isteyen vatandaş, elini vicdanına koyarak bunları anlatacak…

1957 yılında başlayan AET (Avrupa Ortak Pazarına) girmek için;

Hangi siyasi kesimin taraftarları can atıyordu?

Hangi kesimin taraftarları “onlar ortak, biz Pazar yeri olamayız” diyordu?

Hiç inkara kalkışmadan bu kesimin hangi siyasi kesimin insanları olduğunu anlatacak…

Emeği sömürülen işçinin ve emekçinin haklarını kimler savunuyordu?

Savunduğu için kimler coplanıp ve pusularda kimler vuruluyordu?

Emekçilerin haklarını savunup ve soygun, vurgun düzenine karşı çıktıkları için;

İşkence odalarında hangi siyasi görüştekiler ‘Filistin Askısına’ asılıyordu…

Dağ başlarında karanlıkları dağıtmaya çalışan öğretmen;

Bir yandan öğrencilerini aydınlığa çıkarmak için gecesini-gündüzüne katarken…

Öte yandan okuttuğu öğrencinin çiftçi babası; aracıya, tefeciye yem olmasın diye onun haklarını savunun öğretmenin kimlerden yanı durduğunu ve tavır aldığını anlatacak…

Bugüne kadar kim ve kimler suskun kaldıysa;

Yapılan 12 Mart Darbelerinin daha çok kimleri susturmak için yapıldığını…

12 Eylül Faşist ve gerici darbede daha çok kimlerin kodese tıkılıp ve hangi siyasi görüşe sahip insanların boynuna yağlı urganlar geçirildiğini anlatacak…

Ve bunları anlatırken de ’24 Ocak kararlarını’ anlatmayı unutmayacak;

Bizleri bugünlere taşıyan ’24 Ocak Kararları’ daha çok kimin işine yaraması için alındı?

Bu alınan kararlarla, en kısa yoldan kimler ve kimlere yakın olanlar köşeyi döndü?

Daha çok Atatürk dönemine ait olan;

Onlarca fabrika neden özelleştirilerek satıldı?

Kamunun ortak değeri olan bu fabrikaların kaçını yerli patronlar aldı?

Kaç tanesi yabancılara peşkeş çekilerek satıldı?

İşte bu gerçekleri anlatacak elini vicdanının üzerine koyan kişi…

Hatta ve daha da dürüst davranarak diyecek ki;

Kamusal düşünen ve kamunun ortak değerlerini savunanlar, sol ve sosyalist düşünceye sahip devrimcilerdi…

Yurtseverlerdi…

Ülkenin değerlerini yüceltmek isteyenlerdi…

Ve böyle düşündükleri içinde;

(Dönekler hariç) hepsi de bu düşüncelerinin faturasını fazlasıyla ödedi…

Hem de öylesine bir fatura ödediler ki;

Kimilerinin bileklerine demir kelepçeler taktılar…

Kimilerini nemli hücrelere kapattılar…

Kimilerini herkesin gözleri önünde meydanlarda copladılar..

Kimilerini Filistin Askısına astılar…

Kimilerinin boynuna yağlı urgan taktılar…

Kimilerini pusular kurarak köşe başlarında vurdular…

Kimilerini de yurtdışına kaçtığı için ‘vatandaşlıktan’ çıkardılar…

İşte vicdanının sesini dinleyip, gerçekleri anlatmak isteyen kişi;

Bu gerçekleri hiçbir çekince koymadan kamuoyuna anlatacak…

Anlatacak ki;

O günlerin ‘yalan masalını’ dinleyenler, bu kez gerçekleri öğrenmiş olacak…

Ve bu aynı zamanda bir özeleştiri olduğu için;

Hem kendi vicdanı rahatlayacak…

Ve hem de gerçekler öğrenildiği için yeni bir yolculuk başlayacak…

Bu konuda sizler ne düşünürsünüz orasını bilem…

Zaten bilmem içinde şimdi sözü sizlere bırakıyorum…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM