Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
GENÇLER ATATÜRK’ÜN SÖZÜNÜ TUTSA SÖZLERİNİ YAŞAMIN PRATİĞİNE TAŞISA 
  • 0
  • 345
  • 05 Şubat 2024 Pazartesi
  • +
  • -
Acaba egemen güçler;
Gençlerin bu davranışından rahatsız olur mu?
Veya da ne bilim ben;
Atatürk’ün veciz sözlerinde suç unsuru bulur mu?
Örneğin;
Gençlik, kendisine vasiyetname olarak bırakılan ‘Gençliğe Hitabede’ geçen;
“Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin.” sözlerini referans alsa…
İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar;
Bütün dünyanın emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler…
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş…
Bütün tersanelerine girilmiş…
Bütün orduları dağıtılmış…
Ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir” sözlerinden etkilense…
Ve bu etkilenmeyle şöyle düşünse;
Atatürk; “Her fabrika bir Kale’dir” diyordu…
Şimdi bu ‘Kalelerden’ elimizde hiçbir ‘Kale’ kalmadı…
Hepsi de eşe-dosta ve işbirlikçilere sudan ucuz satıldı…
Bundan yaklaşık yüz yıl önce;
“Ordular dağıtılmış olabilir.” diye uyarmıştı…
Ordunun ne duruma geldiği herkesçe malum diye düşünse…
Ve bu düşündüklerini arkadaş ortamlarında bölüşse…
Acaba bu düşünce biçimi suç kapsamı içerisine girer mi?
Örneğin;
Bir başka genç Bursa Nutkundan çok etkilenip ve kendine referans alsa…
Yani ‘nutkun’ içinde geçen;
Türk genci, devrimlerin ve rejimin sahip ve bekçisidir…
Bunların lüzumuna, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır…
Rejimi ve devrimleri benimsemiştir…
Bunları zayıf düşürecek en küçük veya en büyük bir kıpırtı ve hareket duydu mu;
“Bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adliyesi vardır” demeyecektir…
Hemen müdahale edecektir…
Elle, taşla, sopa ve silahla, nesi varsa onunla kendini koruyacaktır.” sözlerini duymayanlara duyurmaya çalışsa;
Acaba Atatürk’ün bu sözleri de ‘suç kataloglarına’ girer mi?
Nasıl?
İki arada-bir derede kaldınız öyle değil mi?
Atatürk ilkeleriyle bilenmiş bir gurup genç ‘Şeriat Çağrıları’ yapanların karşısına çıkıp, devrimci liderlerinin sözü olan;
“Efendiler, ey millet biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler ve mensuplar memleketi olamaz.” sözlerini unutanlara ve bilmeyenlere anımsatsalardı…
Acaba bu uyarı biçimi de suç alanına girer miydi?
Slogan düzeyinde;
“Atatürk’ün askeriyiz” sözleri işin kolaycılık yanı…
Hadi yüreğinizi ortaya koyunda, buna olsun bir yanıt verin…
Üstelik bu konuda da anlamadığım bir şey şurası;
Sivil hayattaki konumumuza uygun düşecek bir biçimde neden ‘Atatürk’ün devrimci bir öğretmeniyiz…’
Atatürk’ün devrimci doktoru, ve sağlık emekçileriyiz…
Neden “Atatürk’ün devrimci akademisyenleriyiz.” demiyoruz da… Vs…Vs…
Kısacası; kendi meslek kimliğimize ‘devrimci’ yakıştırmasını yapamıyoruz?
Her neyse..
Bunu da geçelim…
Bu ülkenin kurtuluş öncüsü ve kuruluş lideri M. Kemal Atatürk diyor ki; “Bağımsızlık benim karakterimdir.”
Ve buna eklenti olarak da;
‘Tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür.” diyor.
Ve şimdi Atatürk-Sever genç birisi dese ki;
“Biz, ekonomik alanda ülke olarak tam bağımsız bir ülke değiliz ki, kişisel olarak da bağımsız bir karaktere sahip olalım.” dese…
Suç işlemeyi bir tarafa bıraktım;
Acaba bu gencin düşüncesinden egemen güçler rahatsız olur mu?
Örneğin, yine bu konuyla ilintili olarak, Atatürk’ün sözleri olan;
“Tüketici yaşamak iyi değildir, üretici olalım…
Çiftçilik milletimizin hayatı, serveti, kuvvetidir…
Millete efendilik yoktur, hizmet vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisidir.” sözünü ağzından düşürmeyen gençler olsa…
Acaba yönetici erkler, bu tür düşünen gençlere nasıl bir yanıt verir?
Sıkıldınız mı?
Yoksa yoruldunuz mu?
Sıkılsanız da…
Yorulsanız da…
Gençler, söyleyecekleri sözü geri bırakmak istemiyor…
Kirli savaşlar konusunda da tıpkı Atatürk gibi şöyle düşünüyor;
“Biz kimsenin düşmanı değiliz…
Yalnız insanlığa düşman olanların düşmanıyız..”
“Savaş zaruri ve hayati olmalıdır.
Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir.”
Ve bunun için;
“Yurtta barış, dünyada barış.” bizim insanlığa yakışır ilkemiz olmalıdır…” diyen gençler ‘kindar’ değil de, böylesi çağdaş düşünce sistemiyle donansa…
Acaba bu düşünce sistematiğinden kimler rahatsız olur?
Özetlersek;
Yüzyıl önce ekilen ‘devrim tohumları’ süreç içerisinde yeteri kadar sulayıp, besleyip ve çağın değişimlerine ayak uydurmada başarılı olamadığımız için cumhuriyetin yüzüncü yılında ‘şeriat özlemleri’ çekip ‘şeriat çağrıları’ yapıyoruz…
Bu işin en düşündürücü yanı da;
Bazen açıktan-açıktan, bazen gizil-gizil yapılan bu şeriat çağrılarını pek ciddiye almıyor ve hala ‘münferit’ olaylardan sayıyoruz…
Bu son sözlere eklenti yapılsa yapılsa M. K. Atatürk’ün, üzerinde düşünülmesi gereken şu sözü eklenti yapılabilir;
“Uyuyan milletler ya ölür…
Ya da köle olarak uyanır…”
Buyurun;
Şimdi söz sırası sizin…
Günümüzde Atatürk’ün sözlerinin suç unsuru olup-olmadığını (biliyorsanız) siz söyleyin…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM