İSRAİL’İN SAVAŞ ÇIĞLIKLARI SÜRÜYOR ÇOLUK-ÇOCUK DEMEYİP ÖLDÜRÜYOR 

Ve;

Bu çılgınlık dünyanın dört-bir yanında protesto ediliyor…

Savaş karşıtları tarafından ‘barış’ çağrıları yapılıyor…

Ancak ne var ki, bu gözü kararmış küçücük ülke;

Yapılan ‘protestolara’ ve ‘barış’ çağrılarına kulak tıkıyor…

Veya da duymazlıktan geliyor…

Bu şımarık ülkenin yüzölçümüne bakıyorsun;

22 Bin 145 Km kare dolayında…

Nüfusuna bakıyorsun;

9 Milyon 363 bin civarında…

Şimdi bu tespitlerden sonra insanın akıl çengeline ister-istemez şu sorular takılıyor;

Eti-budu belli olan bu ülke, gerçekten bu kadar çok cesur mu?

Yoksa birilerinden destek alıp, sırtı sıvazlanıyor mu?

Ve sorulması gereken diğer sorularda şunlar;

Şımartılmış İsrail’in bu çılgınlığı karşısında Birleşmiş Milletler Örgütü denilen örgüt ne işe yarıyor?

Yapılan bu katliamlar karşısında neden suskun duruyor?

Eğer bir işlevi yok ve işe yaramıyorsa neden kendini lav-edip kapılarını kilitlemiyor…

Şimdi NATO ne işe yarar? diye bir soru daha aklıma geliyor ama…

Bu soruyu sormak istemiyorum…

Böylesi bir soru sormak çok saçma olur..

Çünkü NATO denilen örgüt, zaten bir Savaş Örgütü…

Yani;

1955 yılında sosyalistlerin NATO’ya karşı kurduğu Varşova Paktı, Sovyet Sosyalistler Birliği dağılınca Varşova Askeri Paktı dağıldı…

Ancak düşman taraf dağılmasına rağmen NATO Ayakta kaldı..

Hatta ayakta kalmakla yetinmeyip; (her kime karşı önlem alıyorsa)

Şu son yıllarda ve günlerde üye ülke sayısını da çoğaltmaya başladı..

Toparlayacak olursak;

Birleşmiş Milletler demek; Amerika Birleşik Devletleri demektir…

NATO Askeri Paktı demek; Amerika Birleşik Devletleri demektir…

NATO Radarları ve Üssü denilse; yine ABD akla gelmektedir…Vs…

Örneğin bizim ülkemizde de;

Amerika’nın güdümünde olan ve ülkemizin 26 noktasında ABD Silahlı Kuvvetlerine ait Askeri Üs bulunmaktadır…

15 farklı nokta da NATO Radarları vardır…

Ayrıca 5 farklı noktada ABD’nin Füze ve Nükleer Bomba kontrol merkezi konuşlanmaktadır…

Özetlersek…

İzniniz olursa şu şekilde özetlemek istiyorum…

Bu benim güzel ülkemde bazıları vardır;

‘ABD emperyalizmine karşıyız’ diye hamasi nutuklar atar…

Sonra ABD ile birlikte sabaha kadar aynı yatakta yatar!

Ülkemizde öylesine çok Siyonizm karşıtı ve düşmanı vardır ki;

Konuşmaya gelince mangalda kül bırakmazlar…

Hatta ‘barış yanlılarını’ Siyonist yanlısı diye suçlarlar…

Ama -şu günlerde olduğu gibi- Siyonistlerin savaş çığlıkları çoğalınca, kuyruklarını bacaklarının arasına sıkıştırıp, kaçmaya delik ararlar!…

Şimdi sizde haklı olarak diyeceksiniz ki;

“Ama herkes de 68 Kuşağı devrimcilerinin yaptığını yapamaz ki kardeşim…” diye düşünebilirsiniz…

Bol keseden nutuk atanlar çok olur ama;

Herkes de 68 Kuşağının devrimci gençleri gibi silahını omuzlayıp, emperyalizmin desteklediği İsrail’e karşı silahını omuzlayıp savaşmaya gidemez ki..” diyebilirsiniz…

Sistem tarafından suçlanan o gençler ki;

Vietnam Canavarı olarak bilinen Robert Komer Ankara’ya Büyükelçi olarak atanınca devrimci gençler -protesto amaçlı- benzin dökerek, cayır cayır arabasını yakmıştı…

O ‘anarşist’ diye suçlanan yurtsever gençler;

Amerika’nın Savaş Gemisi olan 6. Filoyu ülkemizin karasularında dolaşmasını protesto ederek karşı durmuşlardı…

İstanbul’a gelince de askerlerini bir-bir tutup denize atmışlardı…

O işkencelere tabi tutulan, pusulara düşürülüp vurulan ve darağaçlarına çıkarılarak asılan gençler ki;

1968’li yıllarda İsrail’e karşı Filistin saflarında savaşmış ve 12 devrimci arkadaşlarını savaştığı topraklarda bırakmışlardı…

Son sözler;

Ortadoğu coğrafyasında bulunan ülkeler sus-pus oturuyor…

Şımartılmış küçücük İsrail, çoluk-çocuk önüne geleni öldürüyor…

Destekçisi kimler;

Amerika Birleşik Devletleri ve İngilizler…

Fransızlar, Almanlar, İtalya, İspanya, Macaristan ve Polonyalılar…

Suskunluğunu sürdürenlerse;

Birleşmiş Milletler ve NATO Üyeleri…

Ne dersiniz;

Sizce de öyle değil mi?