Öyle diyor….

Öyle diyor;

Makam şoförü Ahmet Hamdi Çamlı…

Pardon…

Yanlış unvan tarifi yaptığım için çok-çok özür dilerim sizlerden…

‘Sayın Milletvekili’ tabirini kullanmalıydım…

Çünkü ‘makam şoförlüğü’ yaptığı günler çok-çok gerilerde kaldı..

Üstelik küçümsediğim filanda yok…

Hatta ‘kol emekçilerinin’ ve diğer iş kollarında çalışan emek temsilcilerinin de ‘Meclis Çatısı’ altında çoğalmasını isteyenlerdenim.

Her neyse…

Bu bize fazla gelen süslü ve fantastik ayrıntıları geçelim…

Sohbete değer bulduğum konumuzun mevzusu şu;

İktidarın mensubu İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, ulusal bir televizyona çıkarak, ülkenin sorunları üzerine sohbet yapılıyor…

Konu;

Güncel sorunlardan birisi olan ‘Ekmek Kuyruğuna’ geliyor…

Söyleşiyi yapan sunucu hanımefendi soruyor;

“Evine ekmek götüremeyen kimse yok mu?”

Bir unvanı da ‘Yeliz’ olan milletvekili yanıt veriyor;

“Evine ekmek götüremeyen hiç kimse yok…

Halk ekmek kuyrukları film çekmek için, fotoğraf çekmek için oluşturuluyor” diyerek, tarihe not düşüyor…

Hatta söyleşinin ilerleyen bölümlerinde hızını alamayıp ve bu zamana kadar CHP’nin bilmediğimiz yanlarını da şöyle açıklıyor;

(edebi söz dizinine dokunmadan olduğu gibi veriyorum)

“Sen bana desen ki ağabey ‘ben bu huyumu beğenmiyorum’ vallahi, billahi, tallahi o senin kendini beğenmediğin, kendine ait o huyunda bile CHP parmağı var.

Çünkü bunlar, milletin ahlakını bozdular.

İngiliz at arabasına beygir olan insanların torunları bunlar.

Bunlar konuşulmuyor” diyerek, tarih konusunda ne kadar bilgili olduğunu da bu şekilde kanıtlamış oluyor!

Sayın milletvekilinin ‘tarih bilgisini’ sakına-sakın yabana atmayın…

Sakına-sakın gırgıra almayın…

Çünkü, birçok insanın sahip olmadığı ‘tarihi kültür’ birikimine sahip olduğu içindir ki, bu erişilmez kültüre sahip olan sayın milletvekili;

26. ve 27 dönemde milletvekili seçilince;

Hem Milli Eğitim komisyonunda bulunuyor…

Hem Kültür, Gençlik ve Spor komisyonu üyesi oluyor..

Hem de Dışişleri Komisyonunun üyesi olarak görev yapıyor…

Şimdi anladınız mı;

Eğitim sistemimizin ne kadar ileri gittiğini ve çağdaş olduğunu!?

Şimdi anladınız mı;

Kültür seviyemizin neden bu kadar tavana vurduğunu!?

Şimdi anladınız mı;

Dışişleri konusunda komşularımızla kavgasız-gürültüsüz nasıl dostca ve insanca

yaşadığımızı!?

Şimdi anladınız mı;

Millet olarak ‘yurtta barış, dünyada barış’ vasiyetnamesine neden bu kadar sımsıkı sarıldığımızı!?

N’oldu, sıkıldınız mı?

Sıkılmayın, sıkılmayın…

Asıl ‘sıkılacağınız’ konuya daha girmedim…

Ve sıkıntıya daha fazla meydan vermemek içinde hemen konuya girmek istiyorum…

Ve (sizlerden erken davranarak) diyorum ki;

“Arkadaş, ne yapıp-edip şu ‘milletvekili seçilme’ konusunu en kısa bir zaman diliminde gelişigüzel olmaktan kurtarmalıyız.!”

Örneğin;

Nasıl ki iki-üç üniversite bitirenleri tekrar KPS gibi sınavlara sokarak sınavdan ve elekten geçiriyoruz…

Milletvekili olmak isteyenleri -tahsili terbiyesi-ne olursa olsun…

İster ‘kol emekçisi’ ve esterse ‘beyaz yakalı’ olsun…

Onları da tıpkı öğrenciler gibi;

‘Milletvekili Olma Vasıflarını Taşıyabilir mi?” sınavlarına sokulsun…

Örneğin, ben aklıma gelen soruları sıralıyorum;

-Mevcut anayasanın maddelerini ezbere ne kadarını biliyorsunuz?

-Bu zamana kadar dünya siyasetiyle ilgili kaç kitap okudunuz?

-İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin ne kadarını içselleştirdiniz?

-Bu zamana kadar verilen demokrasi mücadelesinin neresinde yer aldınız?

-Ülkenin ekonomik bağımsızlığı hakkında ne düşünüyorsunuz?

-Milletvekili olabilmek için delegelerin mi tercih etmesini, yoksa mensubu olduğunuz parti liderinin tayin etmesini mi arzu edersiniz?

-Milletvekili adaylığınızı koymadan önce hırsızlık, arsızlık, yolsuzluk işlerine karıştınız mı?

-Bu zamana kadar mensubu olduğunuz parti liderinin önünde diz çöküp, yalakalık filan yaptınız mı?

-Milletvekili seçilirseniz; yoğun emeği temsil eden halkın yanında mı, yoksa halkın, emekçinin sırtından geçinen sermaye sınıfının yanında mı duracaksınız?

Vesaire, vesaire..

Buna benzer -toplumun ortak çıkarlarına- yönelik sorular sorarak sınava çekilmeli ‘milletvekili’ olmayı düşünen Milletvekili Adayları…

Sizce de böyle olsa daha güzel olmaz mı?

Buyurun o zaman…

Şimdi söz sırası sizin…

Benim aklıma gelmeyen sorulara sizlerde bir şeyler ilave edin…