Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
ÖNCE BERABER YÜRÜYORLAR BİRLİKTE ŞARKI SÖYLÜYORLAR
  • 0
  • 459
  • 05 Nisan 2022 Salı
  • +
  • -

Birlikte yiyip-içiyorlar…

Birlikte yatıp-kalkıyorlar…

Birlikte nutuk atıyorlar…

Vatanı birlikte kurtarıyorlar!

Sonra her nasıl oluyorsa;

O güzelim birlikteliklerini bozuyorlar…

Ve birdenbire ayrılıyorlar…

Üç-beş kafadar bir araya gelip;

Başka bir isim altında, yeni bir siyasi parti kuruyorlar…

Yok, yok…

Kendileri için hiçbir şey istemiyorlar…

Kendileri için bir şey istiyorlarsa öyle olsun!

Ne düşünüyorlarsa…

Ne yapmak istiyorlarsa..

Yaptıkları ve yapacakları bütün fedakarlıklar;

Uğruna ölmeye hazır oldukları bu vatan ve millet için!

Duydunuz mu bilmem…

‘Yerin kulağı var’ denildiğine göre mutlaka duymuşsunuzdur diye düşünüyorum…

Yeni bir siyasi parti daha kurulmuş…

Ve ‘siyasi parti’ sayımız 130 olmuş…

Haberiniz yoksa haberiniz olsun…

Vatana ve necip milletimize hayırlı olsun…

Yeni kurulan siyasi partinin;

Adının ne olduğunu ve siyasi düşünce olarak, hangi kulvarda yürüdüğünü mü merak ediyorsunuz?

Canım isminin ne önemi var…

İsminin önünde ‘Adalet’ yazınca;

Adaletli bir dünyaya kavuşacağımızı mı sanıyorsunuz?

Partinin adı ‘Demokrat’ olunca;

Herkes demokratik bir ‘kimlik’ sahibi olacak ve demokrasimizin rayına oturacağını mı düşünüyorsunuz?

Kısacası;

Bir siyasi parti kendisine “biz halkın partisiyiz’ demekle halkın partisi mi oluyor?…

Bizim partinin adı ‘Vatan Partisi’ demekle;

‘Vatan sevgisi’ partiye verilen isimle tarif edilmiyor…

Daha açık ve dobra-dobra söyleyecek olursak;

Sömürü düzeninin temsil eden bütün siyasi partilerin adının içinde bu toplumdan esirgenen değerlerin isimleri, siyasi bir partinin adıdır..

Daha açık konuşursak;

Ve emekten, özgürlükten, demokrasiden yana mücadele eden bir elin parmağı kadar olan sol ve sosyalistçe düşünen siyasi partileri tenzih edip, bir kenara bırakırsak…

Ülkemizde yasal olarak kurulmuş 125 siyasi partide aynı siyasi düşünceye sahip sülaledendir…

Yani, aynı petekten oğul atıp, aynı ağacın dalında yuva kurmaya çalışanlarıdır!

Sorsan;

Hepsi demokrat…

Hepsi demokrasiden yana…

Ama hiçbirini demokrasi mücadelesi vermek için tabanda mücadele verenlerin yanında göremezsiniz…

Sorsan;

Adaletten ve hukuktan söz ediyorlar ama…

Bu zatı muhteremleri ‘adaletsizliğin ve hukuksuzluğun’ kurbanı olanların yanında saf durup mücadele ettiklerine nedense hiç tanık olamazsınız…

Milli gelir dağılımındaki eşitlikten söz ederler ama;

Kendileri üç-beş yerden maaş alırken…

Devletin veya özel sektörün kapılarında ömrünü çürütenler;

Emeklilik Yaşına takılırken…

‘Eşitliği’ kimselere vermeyenler;

18 yaşında milletvekili seçilse, 24 ayda emekliliğe kavuşabiliyorlar…

Ondan sonra da kalkıp;

Dini-imanı kimseye bırakmıyorlar…

Haramdan-helalden söz ediyorlar…

Namaz, oruç reklamı yapıyorlar…

Ve gözlerimizin içine baka baka;

Hak-hukuk ve adalet nutku çekiyorlar…

Ağlar mısınız, güler misiniz?

Yoksa hepsini sineye çekip;

Bu çözümsüzlüğü ve paradoksu ömür boyu çeker misin?

Bunun yanıtını da size bırakıyorum…

Ve bu sohbetimizi şöyle özetlemek istiyorum;

Ülkemizde son kurulan siyasi parti sayısı 130 olmuş…

Bu da demek oluyor ki;

Bazı konuların yokluğunu ve yoksulluğunu çeksek de…

Elhamdülillah, siyasi parti konusunda çok zenginiz…

Hatta bu konuda (demokrasi tantanası yapan) birçok ülkeden çok çok ilerideyiz…

Ve birde ‘tarikatçılık’ konusunda çok iddialıyız…

Bu konuda da istatiksel rakamlarımız şöyle;

30 büyük tarikatımız var…

Ve bu 30 tarikatında -silsile olarak- 400 kolu bulunuyor…

Türkiye sathında;

Bu tarikatlara bağlı 380 bin kapasiteli olduğu söylenen öğrenci yurdu var…

Yine istatistikler (eğer yalan söylemiyorsa) diyor ki;

Ülkemizde 4 binin üzerinde bulunan ‘özel yurtların’ 2 bin 480’i tarikatlara bağlı yurtlar…

Ve bu tarikat yurtlarında da 225 bin öğrenci kalıyormuş…

Devlete ait öğrenci yurtlarının sayısını mı soruyorsunuz?

Aaaaa!

Sizinki de pişmiş aşa su katmak doğrusu!

Yahu kardeşim;

Hizmet anlayışını önde tutan bunca tarikatlar, ülkenin dört-bir yanına ‘tarikat yurtlarıyla’ süslemiş…

Devlete ‘yurt’ yapacak hiçbir alan bırakılmamış ki!

Her neyse…

Özetin özeti;

Parlamentodaki üye sayısı 650 kişi eğer yanılmıyorsam…

Seçim Barajları da yakın bir zamanda yüzde-7’lere filan düşürülecek….

Eh, bu durumda geriye bir tek şey kalıyor;

Parlamentodaki milletvekili sayısını 800’e filan çıkarmak…

Ve bu ülkeyi bir an önce kalkındırıp, çağın önüne taşımak!

Sizce de öyle değil mi?

Buyurun;

Şimdi söz sırası sizin…

Bu konudaki görüşlerinizi sizlerde söyleyin…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM