Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
ÜLKENİN ÇIKARLARINI MI KORUMALIYDIK ABD ASKERLERİNE ALKIŞMI TUTMALIYDIK
  • 0
  • 523
  • 15 Ağustos 2023 Salı
  • +
  • -

“Bizi Amerika’ya bağlayan ikili anlaşmaları;

Yıldan yıla artan dış borçları ve Türk halkının nasıl sömürüldüğünü görüp de ülke sorunlarıyla ilgilenmemek en yumuşak söyleyişle Türk halkına ihanettir…

Türk devletinin geleceğine ihanettir…” demişti…

Ve ardından da şu özlü sözlerle bitirmişti;

“Gençliği ülke sorunlarıyla ilgilenmeyen bir ulusun sonu gelmiş demektir…”

Kim mi söylemişti bu sözleri;

Bir zamanlan Alucra’nın Armutlu köyünün kayalarında keçi çobanlığı yapan…

Çalı-çırpı dikenlerinden korkmadan yalınayak tarlalarda koşan…

Karadeniz’in yağız delikanlısı Harun Karadeniz söylemişti…

Sadece bu sözleri söyleyip suç işlemekle kalsa iyi;

Daha buna benzer çok büyük suçlar işlemişti…

Ve yaptığı eylemle öncülükleriyle, egemen güçleri gece-gündüz rahatsız etmişti…

İlk yaptığı ‘eylemden’ başlayarak, birkaç örnek verecek olursak;

1960 yıllarının ortasında ilk ‘eylemini’ gerici yobazların Atatürk heykelini kırmalarına karşı İstanbul Üniversitesinin önünde on bin öğrenicinin toplanmasına öncülük etmiş…

Ve etkili bir konuşma yaptıktan sonrada;

Taksim Atatürk heykelinin önüne kadar yürüyerek saygı nöbeti tutmuştur…

Birkaç örnekte işlediği diğer suçlardan örnek verecek olursak;

Amerikan 6. Filosuna karşı yapılan eylemlerin en önde yürüyen liderlerinden olmuştur…

Bir savaş örgütü olan NATO’ya karşı eylemler organize etmiş;

Ve ‘montaj sanayiye’ karşı durmuştur…

Egemen güçleri rahatsız eden suçlarını saymaya devam edelim;

İşçilerin 4 Temmuz 1968 günü Derby Fabrikasını işgal ettiğinde Harun Karadeniz’de bulunuyordu…

Ve megafonu eline alarak “İşçi, Gençlik el-ele” sloganı attırıyordu…

1968 Ağustosunda bir Öğrenci Örgütleri Dayanışma Kurulu oluşturuyor…

Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS)ün yaptığı ‘1. Devrimci Eğitim Şurasına katılıyordu…

Ve ardından da kendisi ‘Eğitim Üretim İçindir’ kitabını yazıyordu…

Durun daha bitmedi…

Daha boyundan büyük suçlarda işleyecek…

Yuvalarında mışıl mışıl uyuyan yılanları rahatsız edecek…

Örneğin;

24-30 Aralık 1968 tarihleri arasında ‘Montaj Sanayi ve Ortak Pazara Hayır’ mitingleri organizasyonunun öncülüğünü yapacak…

Ve yapılan mitinglerde; “Onlar ortak-biz pazar yeri olmak istemiyoruz’ sloganları attıracak…

Örneğin;

16 Şubat 1969 tarihinde yapılacak olan ‘Emperyalizm ve Sömürüye Karşı İşçi Yürüyüşünde” sorumluluklar alacak…

İşçi mitinglerinde sorumluluk alınır da, köylü üretici sahipsiz bırakılır mı hiç; İşçi Eylemlerinin hemen peşinden ‘tütün üreticisinin’ haklarını savunmak için ‘Gebze Tütün Mitingi’ yapılacak…

Ve mitingde yaptığı konuşmada eline yabancı sigaralardan birini avuçlarının içine alıp buruşturduktan sonra kaldırıp atacak…

Ardından ‘tek başına devrim yapılmaz’ düşüncesinden hareketle;

Kasaba-kasaba, köy-köy, üniversite-üniversite dolaşarak örgütlü bir toplum yaratmak için mücadele başlatacak…

Ve kendisi inşaat mühendisi olduğu için ‘mühendislik’ tanımını da şöyle yapacak; ” Biz mühendisler için tek yol kim için ve ne için çalıştığını bilerek, emekçi halkın yararına üretim yapma olanakları yaratmaktır.” diyor..

Ve böylesine ağır suçlar işlediği içindir ki;

Her gerçekleştirdiği ve yaptığı eylemlerden sonra tutuklanarak, bedeni çürüten hücrelere tıkılıyor…

DEV-GENÇ Davasından gözaltına alınıyor ve önce Selimiye’de ve daha sonra Davutpaşa cezaevine götürülüyor…

Ve daha sonra;

Türkiye Komünist Partisi (TKP) davasından yargılanıyor ve 5,5 ay hapis yatıyor…

Ve sadece bu örgüt davalarından değil, ara-sıra üyesi olmadığı başka örgüt davalarından da yargılanıyor…

Ne dersiniz;

Bir soruşturma sırasında savcıyla aralarında geçen sorgulama diyalogundan bir kesit sunalım mı? Sunalım…

-Adın soyadın?

-Harun Karadeniz…

-Baba adın?

-Rıza…

-Doğum yerin ve yılı?

-Alucra 1942

-Ne iş yaparsın?

-İnşaat Yüksek Mühendisiyim…

-Neeee!! Seni mezun ettiler ha!!…

-Anlamadım ne demek yani…

-Nasıl mezun ederler seni?

-Ne var ki?

-Daha ne olacaktı, memleketi birbirine kattınız, hocalara karşı geldiniz…Sonra da onlar sizi mezun eder ha!?

-(Harun diklenerek sert yanıt verir) Elindeyse mezun etme…

Özetlersek;

1971 yılında hücrelere tıkılınca kanser hastalığına yakalandı…

1973 yılında namuslu hekimlerin ‘yurt dışında tedavi olabilir’ oluruyla İngiltere’ye gitti ama tedavisi mümkün olmadı…

Kolu omuzdan kesilerek ‘devrimci diyetini’ bir kolunu vererek ödedi..

Ve 15 Ağustos 1975 yılında 33 yaşında bu dünyaya ebediyen veda etti…

Bugün; 15 Ağustos 2023

Karadeniz’in karayağız delikanlısının aramızdan ayrılalı tam 48 yıl oldu…

Bizim için daha ‘dün’ gibi…

Yani; unutulmadı…

Unutulmayacak…

Anıları geriden gelen ardıllarına hep örnek olacak…

Görsel bilgi notu;

İTÜ kapısında konuşma yapan kişi Harun Karadeniz’dir..

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM