Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
UNUTMAK İSTEMEYEN UNUTMUYOR YAŞATMAK İSTEYENLER YAŞATIYOR
  • 0
  • 556
  • 19 Haziran 2023 Pazartesi
  • +
  • -

Tıpkı;

“Ölürse ten ölür, canlar ölesi değil” sözünü haklı çıkarmak istercesine…

Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

Bugünkü sohbetimizi;

Çok değerli bir sanat adamımız ve onu ölümsüz kılmaya çalışan genç bir ‘yazarımızın’ yeni çıkan kitabından söz edeceğiz…

Ve birazcık da ‘imza gününü’ değerlendireceğiz…

Ancak izniniz olursa;

Tanımayanlar ve bilmeyenler için önce konunun ana teması olan ‘sanat adamımızı’ özet bilgilerle tanıyalım…

Adı; Ahmet KAÇAR

1926 yılında Görele’de doğuyor…

Ortaöğreniminin bitiminden sonra eğitimine devam etmiyor…

Üzerinde var-olan bütün yeteneklerini sanata yüklüyor…

Başka bir ifadeyle söyleyecek olursak;

Hayatında hiç telli-duvaklı bir ‘gelin’ düşü kurmuyor…

O, delicesine aşık olduğu ‘sanatıyla’ evleniyor…

Ve sanat yolculuğuna şiirle çıkıyor;

Tutkulu bir şekilde bağlı olduğu ‘Türk Sanat Müziğine’ katkı yapmak için ‘güfte yazarlığı’ yapıyor…

Yazdığı güftelerin birçoğunu kendi besteliyor…

Ve 30’dan fazla ‘bestesi’ bugün TRT repertuarlarında bulunuyor…

Şunu da unutmadan hemen söyleyeyim;

Askerden döndüğü gençlik yıllarında Zeki Müren’in şarkı okuduğu ünlü Maksim Çakıl Gazinosunda ‘Saz Heyetinin’ içinde yer alarak UD çalıyor…

Ve bu süreç içerisinde de Zeki Müren’in en yakın arkadaşı oluyor…

Üstelik sadece Zeki Müren’le değil;

Türk Sanat Müziğinin unutulmaz şahsiyetlerinden Şükrü Tunar, Avni Anıl ve Kemal Gürses gibi sanatçılarda Ahmet Kaçar’ın en samimi arkadaşları arasında yer alıyor…

Dünya malına hiç önem vermeyen Ahmet KAÇAR;

Sanat yaşamı boyunca hep gösterişten uzak kalmış ve yapaylık sanat kahramanlığına hiç soyunmamıştır…

Böylesi bir felsefenin ‘sanat adamı’ olmuş olacak ki;

Aktif sanat yıllarında doğru-dürüst hiç kitap bastırmamıştır…

Yaşamının son yıllarına doğru -ikna edilerek- şiirleri ve güfteleri bir araya getirilerek ‘AHMET KAÇAR-HAYATI ESERLERİ VE ŞAHSİYETİ’ isimli kitabını Giresun valiliği bastırmıştır…

Ve daha sonrada ortaya genç bir yazarımız çıkmıştır;

Geçmişte Ahmet Kaçar’la yaptığı söyleşileri, yazılı belge ve kaynak bilgileri bir araya toparlayan Ümran Haliloğlu Turgut isimli genç bir yazarımız ‘ÇOK GÜN-ÇOK ÖNCE ve ASIRLAR SONRA’ ismini verdiği çok değerli kitap yazmıştır…

Peki, kimdir bu Ümran Haliloğlu Turgut isimli genç yazarımız?

Ahmet Kaçar gibi onu da kısa başlıklar halinde tanıtacak olursak;

Ümran Haliloğlu Turgut;

Giresun Üniversitesi çatısının altında çalışıyor…

Hatırı-sayılır programlarda ‘sunuculuk’ yapıyor…

Sunduğu programları güzel şiirler okuyarak süslüyor…

İlimizde yapılan sosyal ve kültürel etkinliklerde gönüllü olarak görev alıyor…

Mesai dışı zamanlarını da boşa harcamayıp, topladığı belgeleri bir araya getirerek ‘kitap yazma’ çalışmalarını sürdürüyor…

Hele hele yakinen tanığıyımdır;

Giresun Üniversitesinin bünyesinde kurulan KARASAM (Karadeniz Stratejik Araştırma ve Uyguma Merkezi) varken Abbas KARAAĞAÇLI Başkanlığında yapılan çalışmalarının birisi ‘Giresun Değerlerini Sahip Çıkıyor’ başlıklı yapılan çalışma övgüye değer çalışmalardı…

Ancak ne var ki;

“Meyveli ağaç taşlanır” özdeyişinin haklı çıkarmak isteyenler böylesi bir çalışmayı sonlandırdılar…

Ve KARASAM bünyesinde çalışan bu değerleri de gelişigüzel bir şekilde sağa sola savurdular..

İşte bunlardan birisi de Ahmet Kaçar’ın yaşamını ve eserlerini kaleme alan Ümran Haliloğlu Turgut isimli değerli yazarımızdır…

Sohbetimizi özetleyerek sonlandırırken, birkaç sözde genç yazarın ‘imza gününden’ söz edecek olursak;

Değişen hiçbir şey yok;

Tellaklar değişse de; Aynı tas, aynı hamam işine devam ediyor…

Hatta aynı şekilde devam ettiği için olmuş olacak ki;

Hamamın müşterileri de günden-güne azalmaya başlıyor!

Yani, daha açık bir ifadeyle demem o ki;

Ünlü sanat adamımız Ahmet Kaçar’ın yaşamını ve eserlerini dile getiren kitabın ‘imza gününde’ İl Turizm ve Kültür Müdürünün dışında, bu güzel etkinlikte olması gerekenler yoktu…

Gönül isterdi ki;

Ahmet Kaçar adına yapılan bu imza gününde ilimizi yönetenlerde (kitap almasalar da) bu imza gününde olmalıydı…

Bu güzel kitabın yazarı yalnız bırakılmamalıydı…

Hatta ve hatta kitabın yazarı üniversite bünyesinden olduğu için;

Üniversitenin rektörü bizzat bu etkinliğe katılıp ve kitabın yazarını hem onore etmek ve hem de teşvik etmek için bir çiçek veya da ufacık bir şilt, plaket hediye etmeliydi…

Son söz;

Değerli sanat adamımız Ahmet Kaçar’ı ölümsüz kılmak için böylesine güzel bir çalışmanın altına imza attığın için seni canı gönülden kutluyorum Ümran Hanım…

Kalemin güçlü…

Yolun açık olsun…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM