VASİYET

VASİYET

 

Beni çiçeklerle gömün, her bahar açsınlar,

Kuşlar konsun dallarıma, mutluluk saçsınlar.

Gülümsetin hep, hiç ağlatmayın kadınları,

Bağ bozumunda sevgi tarlalarını biçsinler.

Sabahın peşinden koşsun, yine her yeni gün,

Yüreğimdeki umut maya tutsun her defasında.

Gözlerimdeki karadelikte gör, evrendeki düğün,

Yıldız yıldız patlasın ruhum sonsuz sefasında.

Bir inanç var kılan beni, evrende sonsuzluğa,

Bir sevgi gönlümdeki tüm evreni kucaklayan.

Gözlerimde aşikar O, yüzlerimde tebessüm,

Gönlümdeki biçare bülbül, gül için ağlayan.

Ah! Nerede o masum çocukların dünyası ?

Nerede  gelinlik kızların ömürlük hülyası?

Nerede, nerede Mehmetçiğin vatan sevdası?

Şimdi mor çiçekler üstünde kelebeğin dansı,

Göklerden mi süzülüyor bu rahmetler hala?

Yoksa göklere mi yükseliyor gönülden çıkıp ta?

Bir meczup, bir avare, bir miskin yaralı gönlüm,

Kızgın çölde, kızgın güneşlerde bitiyor ömrüm.

Tek tek, an be an dökülüyor kumlar zamandan,

Kimler bilecek beni, ne söyleyecekler ardımdan?

Açsın kollarını şefkatle, beni Yoktan Yaratan,

Gayrısını hallederim, çekilsinler aradan!

İsmim olmasaydı görmezdi teleskoplar beni,

Gözbebeğimden geçmezdi sonsuzluğun evreni.

Bir nokta bile değilken Dünya, derdimiz ne ki?

Hiç bilmezler ve görmezler ve doymazlar insanlar…

Göz dediğin nedir ki? Bir bilse gönül kapısı,

Zenginlik orada, alemlerle ebed orada.

Sevgiyle gülümsetin ve gülümseyin, sadaka,

Alemi ebedin sözüdür, ‘selam!’ deyin sonra!

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?