Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
ARADAN TAM ONBEŞ YIL GEÇİYOR REKTÖRLÜK BİNASI GERİ ALINIYOR
  • 0
  • 416
  • 23 Aralık 2022 Cuma
  • +
  • -

Niye?

Niçin?

Neren geri alınıyor?

Bu sorunun yanıtı şimdilik pek bilinmiyor…

Bilenler varsa da;

‘Kol kırılır, yen içinde kalır’ deyip susuluyor…

Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

Bugünkü sohbet konumuz;

Bundan 15 yıl önce Giresun üniversitesine tahsis edilip, hizmetine verilen…

Ancak 15 yıl sonra tekrar geri alınan eski rektörlük binası üzerine olacak…

Eski rektörlük binasının geri alınma olayını, mahalli gazetelerimiz ‘kayıp ilanı’ ölçeği şeklinde haber yapmış yapmasına da nedense benim gözüme ilişmemiş…

Bende değerli bir arkadaşımla yaptığım sohbet sırasında öğrendim….

Her neyse…

Bu da benim ayıbım olsun diyerek, sözü daha fazla uzatmadan konuya girmek istiyorum…

Konuyu araştırmak için birkaç arkadaşa telefon ettim…

Ayrıca internet dünyasında kısaca bir göz gezdirdim…

Eski rektörlüğün ‘geri alınması’ olayını üniversite sayın rektörü Prof. Dr. Yılmaz Can kısaca şöyle bir demeç düşmüş kamuoyuna;

“Bize bu konuda bir görüş sorulmadı…

Boş olduğu ve amacına uygun kullanılmadığı için geri alındığını” ifade ettikten sonrada şöyle özetliyor konuşmasını;

“Söz konusu binada bir ‘belge müzesi’ yapmak için DOKA’dan 600 bin TL kaynak aldık onarım ve inşaat çalışmaları için…

Üniversitemizin ‘fındık ihtisaslı üniversite’ ilan edildiği için bu projeye ‘fındık müzesini’ de ilave ettik..

Binanın bahçesine ‘çay bahçesi’ yapmak için Kültür Varlıkları Müdürlüğünden izinde aldık. “diyor…

Bir başka haberde ise;

Eski rektörlüğün geri alınmasını Çevre Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum tarafından alındı” diye yazıyor…

Şimdi bu iki haberden sonra insan düşünmeden edemiyor;

Giresun Üniversitesi 2006 yılında resmen kurularak yola çıktı…

2007 yılında (eski valilik) binası ‘rektörlük binası’ olarak üniversiteye tahsis edildi…

Ve aradan 15 yıl geçti…

Sonra nasıl oluyorsa veya hangi akla hizmet ediyorsa tekrar geriye alınarak Milli Emlak’a devredildi…

Düşünmeye devam edelim;

Şimdiki rektörümüzle birlikte tam 4 rektör görev almış…

Bu 15 yıllık süre içerisinde 9 vali görev yapmış…

Çevre Bakanlığı olarak 2011 yılından bu yana 4 ‘Çevre Şehircilik ve İklim Bakanı’ değişmiş…

Ve bu makamı işgal edenlerin;

Eski rektörlük binasını ‘geri almak’ aklına gelmemiş…

Her nasıl oluyorsa, bu şaşırtıcı, paradoks uygulama bugünkü yöneticilerin aklına gelmiş…

Biraz önce sayın rektör Prof. Dr. Yılmaz Can’ın;

“Boş olduğu ve amacına uygun kullanılmadığı gerekçesiyle ‘geri alındı” sözü sanki bana biraz havada asılı gibi geliyor…

Eğer yanılmıyorsam;

2018 yılından beri üniversite bünyesinde KARASAM (Karadeniz Stratejik Araştırma ve Uygulama Merkezi olarak görev yapan bu birim, görevlendirilen Öğretim Üyesi Dr. Abbas KARAAĞAÇLI’nın müdürlüğünde çok güzel ve anlamlı çalışmaların altına imza attı…

(Yapılan çalışmalar sayfa hacmimi göz önüne alarak başka bir sohbete bırakıyorum)

Ve sohbetimizi de soru-yorum şeklinde şu soruları alt-alta sıralayarak sürdürmek istiyorum;

-Bu ilin üst düzeyde; (sayıları azda olsa) siyaset, bürokrasi, işadamı olmasına karşın neden Giresun’un sorunlarına sorumluluk duyup sahip çıkmazlar?

-Neden kimsesiz ve sahipsiz bırakırlar?

Aklımıza gelenleri hızlandırarak sıralayacak olursak;

-Yıllar önce ilimize bir üniversite kazandırmak için kabına sığmayarak yola çıkan kanaat öncülerinin bu yaşanan olaylar karşısında neden hiç sesi-soluğu çıkmıyor?

Bu ilin sivil örgüt İnisiyatiflerinden;

Ticaret ve Sanayi Odaları Başkanları var…

Esnaf Odaları ve Dernek Başkanları var…

Farklı meslek sahiplerine ait Sendikalar var…

İçeride ve gurbette bir sürü hatırı-sayılır işadamları var…

Özel eğitim sektöründe ülkenin en büyük eğitim patronu var…

Geçmişte ve günümüzde ‘bakanlık’ yapmış siyaset erbapları var…

Bol keseden maaş alan emekli milletvekillerimiz var…

Bu saydığım kurumlar ve şahıslar;

Giresun üniversitesinin olumlu veya olumsuz yaşadığı sorunlara acaba neden bu kadar uzak kalırlar?

Ve insan yine düşünmeden edemiyor;

Acaba bu sorunların yaşanmasında üniversitelerimizin kendi kararlarını kendilerinin veremediği ve özgür ve özerk olamamasında…

Yöneticilerinin arkasını bilime yaslamak yerine, siyasetin patronlarına yaslamasında…

Ve bu nedenle tüm yaptırımlarda suskun kalmalarının bir payı var mıdır acaba?

Buyurun;

Şimdi söz sırası sizin…

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM