ATATÜRK STADINA DOKUNMAYIN ONU YİNE AMATÖRLERE BIRAKIN

ATATÜRK STADINA DOKUNMAYIN ONU YİNE AMATÖRLERE BIRAKIN

Sevgili dostlar,
Değerli canlar,

Bugün siz değerli ‘sayfa arkadaşlarımla’ çok önemli bir konu üzerinde sohbet etmek istiyorum.

Ve önemlisi de sizlerden ricam;
Bu sohbet yazısını bay ve bayan herkesin okumasını öneriyor; ve okuduktan sonrada bu konu hakkında ne düşünüyorsanız; düşündüklerinizi açık açık belirtmenizi bekliyorum…

Ancak;
Konu; Giresun Atatürk Stadyumu ile ilgili olduğu için öncelikle ve (size söz veriyorum) çok kısa olmak koşuluyla bir özet geçmek istiyorum…

Giresun’da 1944 yılına kadar futbol nizami olmayan sahalarda oynanır…
1938 yılında 3530 sayılı Beden Terbiyesi Kanunu çıkarılır.

1939 yılında dönemin valisi Muhtar Ataman (şimdiki Atatürk stadyumunun bulunduğu yeri) kamulaştırır.

1940 yılında nizami bir futbol sahası yapmak için temel atılır.
1944 yılında 2 bin kişinin izleyeceği stadyum biter ve Giresun merkez takımları başta olmak üzere il genelinde tüm amatör futbol kulüplerinin ortak yararlanması için hizmete açılır…

Ve il merkezinde Beden Terbiyesi müdürlüğü kurulur.
İlk müdürü de yine vali Muhtar ATAMAN’dır…

Yani demem o ki;
1944 yılından bu yana hem mevcut amatör futbol kulüplerine hizmet veren bu stadyum her ne kadar amatör futbol kulüplerinin ortak kullanımında olsa da;

İl merkezinde bulunan orta okul, lise ve meslek okullarınında 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramlarına hazırlanmak için provalar ve bayram gösterileri de bu stadyumda yapılırdı…

Şimdi bu genel tespiti böyle özetledikten sonra konuyu şuraya bağlamak isterim;

Demek ki Giresun Atatürk Stadyumunun tam 80 yıla dayanan tarihi bir geçmişi var…

Ve bu 80 yıllık süre içerisinde bu saha üzerinde ve tribünlerde onlarca, yüzlerce, binlerce, milyonlarca insanın (bir çoğu bu dünyadan göç etmiş olsalar da) birbirinden güzel anıları var bu
stadyumda…

Kimisinin anısı oynadığı futbol üzerine…
Kimisinin anısı yaptığı hakemlik üzerine..
Kimisinin antrenörlük ve teknik direktörlük…
Kimisinin Kulüp Başkanlığı anıları vardır..
Kimisinin unutulmaz tribün anıları…
Kimilerinin 19 Mayıs Bayramı provaları..
Kimi takım taraftarlarının sonuç kavgaları!
Kimi sporcuların jübile anıları…
Şampiyon olan takımların saha içerisinde şeref turu atmaları..
Vesaire, vesaire..
Say sayabildiğin kadar..
Liste uzadıkça uzayıp gidiyor…

Yani buraya kadar yaptığımız anlatımı özetleyecek olursak;
İster futbolla ilgisi olsun veya olmasın…
İsterse herhangi bir spor dalında uğraşsın veya uğraşmasın.
İster öğrenci olsun veya olmasın…
Bu stadyumun zemininde ve tribünlerinde yediden-yetmişe her Giresunlunun bir anısı vardır diye düşünüyorum…

Onun için sözü daha fazla uzatmadan şunu demek isterim;
Giresun Atatürk Stadyumu başta amatör futbol kulüpleri olmak üzere spor etkinlikleri yapmak isteyenlerin ortak saha alanıdır.
Ve Beden Terbiyesi Müdürlüğü de zaten bu sayede kurulmuş ve bu yüzden vardır…

Yani daha açık konuşacak olursam;
Giresun Atatürk Stadı amatör spor yapanlara ait olduğu içindi ki, bu sahada (amatör hisse olarak) Giresunspor’un 3 hissesi olup ve diğer hisseler tamamen ilimizde amatör spor yapan futbol kulüplerine aittir…

Onun için her kim ki bu tarihi stadyumu ortadan kaldırıp ve onun yerine başka bir proje düşünürse anılara ihanet etmiş olduğu gibi amatör spor kulüplerine de ihanet etmiş olur..

Anıları yerle-bir edilenlerin beddualarından kurtulamazlar!
Vallahi işledikleri günahın altında ezilirler ve kalkamazlar!
Hele hele iş-işten geçtikten sonra insan içine hiç çıkamazlar…

Onun için bir an önce vazgeçilsin Giresun Atatürk Stadyumunu yıkıp, yerine Millet Bahçesi kurma hayalinden…
Eğer ‘onay’ aşamasında falansa da, bir an önce durdurulmaya çalışılsın…

Ve trilyonlar harcanarak yeni Stadyum tamamlanıp hizmete açılınca da, bu eski tarihi Giresun Atatürk Stadyumunu da yine asıl sahipleri olan Amatör Kulüplere bırakın…
Bırakın da varsın amatör kulüpler maçlarını bu sahada yapsın.

Her ne kadar ‘katılımcı düşünce’ hesaba katılmasa da (hesaba katılmayacağını bilsem de) benim yinede bir önerim var…
O da şu;
Yeşil Giresun’un kent merkezinde her ne kadar yeşil bir alana ihtiyacı olsa da, öncelikle çok acil bir ‘sanat merkezine’ ihtiyaç var diye düşünüyorum…

Eğer sizde benim gibi düşünüyorsanız;
O zaman (eski) stadyumu Millet Bahçesi yapmayı düşünmek yerine, burasını içinde tiyatro salonu, opera salonu, her türlü sanat eserlerinin sergileneceği galeriler gibi büyük bir ‘Sanat Merkezi Yerleşkesi’ yapılsın derim..

Yapılsın ki; kentin sanat ve kültürel devinimi daha da yükselsin..
Varsın herkes sanat yapma olanağına kavuşsun…
Varsın ilimiz sanat ve kültür devinimi içinde olsun…
Hatta yapılan etkinlikler, tabandan sıçrayıp tavana vursun!
Fena mı olur yani?

Buyurun şimdi söz sırası sizde…
Ben aradan çekiliyorum.
Ne söyleyecekseniz söyleyin…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?