BAŞIMIZDA BULUNAN SİYASİ LİDERLER HEM BİZİ HEM DÜNYAYI GÜLDÜRÜRLER (5)

BAŞIMIZDA BULUNAN SİYASİ LİDERLER HEM BİZİ HEM DÜNYAYI GÜLDÜRÜRLER (5)

Kusura bakmayın dostlar…

Bugün selamlaşma şeklimizi “günaydın arkadaşlar” biçiminde yapamayacağız…

‘Sayfa konuğumuzu’ şuurlu bir inançla ağırlayabilmek için;

“Es-selamünaleyküm!..”

Veya “Hayırlı günler aziz ve muhterem milletimiz” şeklinde (ve sağ elimizi, kalbimizin üzerine koyarak selamlaşacağız!)

 

Çünkü ağırlamak istediğimiz konuğumuz ‘Ağır sanayi Projesi’ kadar ağırlığı olan bir konuk!…

Elhamdülillah aynı zamanda -ağır olduğu kadar- siyasi liderler içerisinde; Müslüman liderlerinde en şuurlusu!….

Tanıdınız değil mi?

Elbette tanırsınız…

Çünkü onu sadece ülkemiz insanları değil, bütün dünya- alem tanıyor!

(ama biz yine de ihtimale yer vermeyip, kısaca bir tanıtalım)

 

Bugün sayfamızda ağırladığımız konuğumuz aslen Sinoplu…

29 Ekim 1926 Sinop doğumlu….

Yani doğduğu gün ‘Cumhuriyet Bayramının’ yapıldığı güne rast geliyor ama; bizim konuğumuzun ‘cumhuriyetle’ öyle herkes gibi uzaktan-yakından pek ilgisi yoktur!…

 

Onun bütün derdi ve davası; ülkenin bütün insanlarına maneviyat gömleği olan “milli gömleği” giydirmektir!…

Ve bu siyasi liderin adı: Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN’dır…

İstanbul Teknik Üniversitesinden; Süleyman Demirel ve Turgut Özal’la da bu üniversitede birlikte okuduğu yıllarda tanışmaktadır…

 

Ve üçü de hemen-hemen aynı yıllarda başlarlar siyasete…

Erbakan’ın ilk kurduğu siyasi partinin adı: Milli Nizam Partisi olup, 12 Mart Muhtırasıyla birlikte kapandı ve daha sonrada onun yerine “Milli Selamet Partisini” kurdu…

Ve daha sonra Necmettin Erbakan, Ecevit’in hükümet ortağı oldu!…

Daha sonra sırasıyla; Fazilet ve Saadet Partisini de kurdu…

 

Birlikte “Kıbrıs Barış Harekatını” yaptılar…

Ve bu ‘barış harekatı’ başarıyla sonuçlandırılır- sonuçlandırılmaz;

Necmettin Erbakan hocanın adını “Mücahit Hoca” taktılar!…

Hatta ‘Kıbrıs Barış Harekatının’ başarısını Hoca’ya yaslayarak rivayetler uydurmaya başladılar;

 

“Hoca beyaz giysilerini giyip, başına da takkesini geçirdikten sonra atlamış beyaz atına ve Akdeniz’in mavi sularının üstünde çayırda koşturur gibi atını koşturmuş ve kılıcını çıkarmış kınından saldırmış düşmanların üstüne ve düşmanlar dört-bir yana dağılıp kaçacak delik aramışlar!”

 

(O tarihlerde uydurulan bu hikayeye “Yersen!..” diyeceğim ama; o günleri yaşayanlar çok iyi bilirler ki;)

Bu milletin birçoğu bu uyduruk rivayetleri bal gibi de yedi!…

Her neyse, biz Hoca efendiyle bıraktığımız sohbete geri dönelim.

Ve unutulmaz sözlerinden ve demeçlerinden söz edelim;

 

Siyaset yaşamına başladığı günden, yaşamının sonuna kadar değişmez sloganı “Adil Düzen” olan sayın Necmettin Erbakan’ın kendisi (arkadaşları ve siyasi emsalleri arasında) ‘Adil Düzene’ veya ‘Adil Düzülene’ ne kadar yaklaştı onu bilemeyiz ama;

Toplumun umutlarına hitap eden “düzmece” sloganları çok işittik, çok duyduk!

 

Örneğin; “İmam Hatipler, bizim arka bahçemizdir”

Meslek Okulları olarak yola çıkan bu ‘okullar’ bu siyasi partilerin “Arka Bahçesi mi oldu?” yoksa “Seçmen Üretim Çiftliği mi oldu?” onu pek bilemeyiz ama; bugünlere nerelerden ve nasıl geldiğimizi çok iyi biliyoruz!…

 

Başka ne demişti Hocamız?

“Gün gelecek, Rektörler başörtülü kızlarımızın önünde selama duracak” demişti öyle değil mi?

Rektörlerin selama durmasından vazgeçtik!…

Şimdi birçok akademisyenimiz ‘Rektör, Dekan’ gibi unvanlara sahip olabilmek için başına ya türban takıyor, yada fes geçiriyor!

 

Çünkü ne demişti yıllar önce manevi liderimiz Necmettin hoca;

“Kadayıfın altı daha kızarmadı ama kızaracak!”

Kızardı vallahi, hemde öyle kızardı ki!…

 

Başka ne diyordu ‘Ağır Sanayinin ve Milli Görüşün’ manevi lideri sayın Prof. Dr. Necmettin Erbakan?

“İktidarı ele geçirmek kanlı mı olacak, kansız mı olacak?”

Vallahi nasıl yorumlayalım bilmem ki!…

Şimdilik yarı kanlı, yarı canlı bir şekilde devam ediyoruz demekle yetinelim!…

 

Şimdi bu paragrafı okuyanlarda bana “Hadi ordan, hadi ordan!” diyeniniz var mıdır onu bilmiyorum ama!…

Eğer diyorsanız da bu sözünde Erbakan’a ait olduğunu bilmenizi isterim!…

(Daha çok tarihe geçen sözleri varda, biz en önemlilerini hızlı bir şekilde sayacak olursak;)

 

“Döneklikten hayır gelir mi ahmak!”

“Bana bak!…Müslümanlık namaz kılmak. Kuran okumak. Tespih çekmekten ibaret olsaydı; Ebu Eyyüp El-Ensari’nin İstanbul’da ne işi vardı?”

 

“Irak’ta ölen bir tek çocuğun vebalini yedi sülaleniz alnını secdeden hiç kaldırmasa da ödeyemeyecektir”

(Hadi gel de istersen bu doğru söze katılma. Aynen katılıyorum)

 

“Çocuklarınızı Fetullah Gülen’in okullarına gönderirseniz Yahudi’ye asker yetiştirmiş olursunuz. Korkarım ki! beni anladığınız gün dövecek dizinizde kalmayacak!”

(ve bu sözleri söylediği tarih: Fetullah ABD’ye kaçmadan önce 1997 tarihlerinde söylemişti.)

 

“Dünyayı ezen sömürü canavarının beyni Siyonizm,

Kalbi Haçlı Avrupa,

Sağ kolu Amerika,

Sol kolu Rusya’dır”

 

“Ortak Pazar” hakkındaki görüşünü ise şöyle açıklıyor Erbakan;

“ONLAR ORTAK BİZ PAZARIZ” (haksız da değil yani)

 

Ve son olarak da ‘Kürt ve Kürtçe’ konusuna nasıl bakıyor? birde ona bakalım…

Daha sonrada sohbetimizi noktalayalım..

 

Manevi siyasi liderlerimizden Mücahit Erbakan Hocamız, Bitlis Mitingi yaparken, meydanda “Kürtçe Konuşmak İstiyoruz” diye yazan bir pankart gözüne ilişir ve Pankartın sahibini yanına çağırarak sorar; “Gel bakalım buraya”

“Kürtçe konuşup da ne yapacaksın?”

Genç vatandaş; “Halkımızın özgürlüğünü kendi dilimizle savunup öyle konuşacağım”

Erbakan Hoca: “tamam yeterli” der…ve devam eder; “Sen değil Kürtçe, Türkçe’de konuşsan gafilsin.”

(ve yanındaki Kürt Korumasına dönerek;)

“Sen anlat bakalım, Kürtçe konuşsan bu millete ne anlatırsın?”

Koruması: “Allah, Peygamber, İttihad, Adalet ve Ahlak” (diye saymaya başlayınca, Erbakan Korumasının sözlerini keserek)

“Hah, sen değil Kürtçe ve Türkçe… İbranice konuşsan başımın tacısın!”

(yani anlayacağınız üzere -ana dili-konuşmak siyaseten, mezhep ve dini olarak nereden baktığınıza bağlı!)

 

Yarın tekrar görüşmek üzere;

Şimdilik hoş ve hoşça kalın…

Moralinizi diri tutmak içinde;

Olur-olmaz şeylere kafa takmayın!..

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?