Bir analiz

Bir analiz

Toplum olarak her alanda kolaycılığı seviyoruz. O nedenle sosyal ve siyasal olaylarda da sadece görebildiğimiz perdenin önündekiler ile yetinip, onlar üzerinden fikir oluşturuyoruz. Oysa gerçek çok farklıdır ve perdenin arkasındadır.

Görülen ve gerçek sanılan gerçeğin üstündeki örtüyü kaldırdığımızda, önündeki perdeyi açtığımızda karşımıza bambaşka olan asıl gerçekler çıkacaktır.

Seçim analizleri yapanların pek çoğu içinde bu durum geçerlidir.

Kolaycılık bizi sonuçlar üzerinden tartışmaya ve analizler yapmaya sevk eder. Oysa sebeplerdir sonuçları doğuran!

***

Peşrevi ve felsefeyi bırakalım da perdenin arkasındaki gerçekleri, perdeyi aralayarak yazalım. Veya bazı gerçeklerin üzerindeki örtüyü kaldıralım.

Önceki gün Atatürk Meydanında iki arkadaşla seçim sonuçlarını konuşuyorduk. Sohbete dışarıdan katılanlarda oldu.

Bunlardan teki de merkez köylerden olduğunu söyleyen ve oyunu AKP’ye veren bir vatandaşımızdı. Bir süre bizi dinledi ve sonra o da sohbete dâhil oldu.

Eğitimi, tarımı, hayvancılığı, cari açığı, terörün arkasındaki ana nedenleri anlattık.

Sözlerimizin ve tespitlerimizin pek çoğunu hiç duymamıştı bile.

Sonra biz kendisine, bu gerçekler ortada iken neden AKP’ye oy verdiğini sorduk.

Terörle mücadele ediyor dedi.

FETÖ ile mücadele ediyor dedi.

Bir kez daha bu konulardaki gerçekleri anlattık o vatandaşa.

Öyle cevaplar veriyordu ki, adeta yandaş bir televizyon kanalı yorumcusunu dinliyorduk.

Evde hangi kanaldan haber dinlediğini sordum.

Yanılmamıştım.

Gazete okur musun? Hangi gazeteyi okursun dedim.

Verdiği yanıta da şaşırmadım.

Sürekli o kanalı izleyerek, sürekli o gazeteleri okuyarak adeta koşullanmıştı.

Fakat temiz bir kişi idi.

Kendisine Muharrem İnce’nin mitinglerini hiç televizyonlardan izlediniz mi diye sordum.

Hayır dedi.

Erdoğan’ın mitinglerini izlediniz mi diye sordum. Hepsini izlemişti.

Diğer adayları neden izlemediniz diye sordum.

Ben onları veren kanalları hiç açmıyorum dedi.  Yani Halk TV, Tele 1 hatta FOX Tv o evde hiç açılmıyordu.

CNN, HABERTÜRK ve NTV de mi açılmıyor dedim.

Hayır dedi.

Eşiniz, çocuklarınız dizi de mi izlemiyor diğer kanallardan diye sordum.

Ben o kanalları sildim dedi.

O zaman senin ne Muharrem İnce ne de Meral Akşener hakkında bir fikrin de yoktur tespitini yaptım.

Hayır var dedi.

Nedir diye sordum.

Onlar teröre destek veriyorlar dedi.

Terörün ve terör örgütlerinin arkasındaki devletleri ve asıl amacın ne olduğunu sabırla bir defa daha anlattım.

ABD ve İsrail karşıtlığı ortaya çıktı.

O zaman da seçimlere kısa süre kala hem ABD hem de İsrail iktidara destek verdiler. ABD ile anlaşıldı ve Kandil boşaltıldı ve saldırı başlattık.

Bu ilginç değil mi diye sordum.

İzlediği kanallar onu koşullandırmıştı. Kafasında soru işaretleri yaratmış olsam da genel kanaatleri değişmemişti.

Bu seçimde köyünüze muhalefet partilerinden çalışmaya gelen oldu mu diye sordum.

Gelmediler veya ben görmedim dedi.

Sonra da, gelseler de zaten sonuç değişmez dedi.

Neden dedim.

Seçimden seçime gelip ve kâğıt vermekle ne değişecek ki dedi.

***

Bir seçmenin gözünden seçim analizi yaptım. Buradan çıkarılacak çok ders var. Medya gücü kolayca ortaya çıkıyor.

Propagandanın sürekliliği seçmeni etkiliyor.

Seçimden seçime yapılan ziyaretler ve broşür dağıtmakla olmuyor.

Seçmene sürekli ulaşabilmenin yolu bulunmalıdır.

Ve inandırıcı olmanın da…

Perdenin arkasındaki gerçeklerin teki budur. Tartışılması gereken başka pek çok gerçek daha var.

Gelecek yazımızda da onlara değiniriz.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?