BİZLER HDP’LİYİZ; İLÂNEN DUYURULUR !!!

BİZLER HDP’LİYİZ; İLÂNEN DUYURULUR !!!

Yanlış duymadınız.!!! Evet, maalesef gerçek bu.!!! HDP’li olduğumuzu beyan ile, kendimizi ihbar ediyoruz !! Duymayan bilmeyen kalmasın istiyoruz.!!  Zira bu gerçeği uzun süre saklamanın anlamsız ve de imkânsız olduğunu düşünüyoruz.!!

Anladık ki, 16 senelik başarısızlıklarını, beceriksizliklerini, yolsuzluk ve hırsızlık iddialarını, ayyuka çıkan torpil ve rüşvet hadiselerini saklamak; yeniden seçimi kazanmak için bize komplo kurgulamışlar. Çirkin bir tuzak, insafsız bir senaryo…

81 vilayetin hangi kazasına, mahallesine, beldesine, köyüne, mezrasına giderseniz gidiniz; sokaklarda, caddelerde AKP cenahından kime rastlarsanız rastlayınız hepsinin çiğnediği sakız aynı marka, aynı model, aynı miktar. Daha siz söze başlamadan kırık plak gibi başlıyorlar masal anlatmaya ve “siz HDP ile bir oldunuz, siz vatan hainisiniz, Reis’e destek vermediniz…”

“Biz nasıl HDP ile bir olduk, niçin vatan hainiyiz, Reis’e destek vermek zorunda mıyız?” dediğimizde, diyorlar ki: “Temel KARAMOLLAOĞLU, Selahattin DEMİRTAŞ serbest bırakılsın dedi.” Meselenin aslı şudur: Bir TV programında Temel Başkan’a: DEMİTAŞ hakkında ne söylersiniz diye soruldu, O’da: “eğer suçlu ise bir an evvel cezası verilmelidir, şayet suçlu değilse ve adaylığı da kabul edildiğine göre tahliye edilmeli ve diğer adaylar gibi O’da seçim kampanyasını yürütmelidir. Adalet, hukuk bunu gerektirir.” şeklinde cevap vermiştir.

Sadece bu cevaptan dolayı hakkımızda idam kararını vermişler, Hünkâr’a onaylatmışlar ve bizi taşlamaya karar vermişler. İftiralar, hakaretler, küfürler, aşağılamalar, yalanlar diz boyu; veya istemediğiniz kadar.

Düşünebiliyor musunuz? İlgili kişi Cumhurbaşkanlığına aday olmak için resmî baş vurusunu yapıyor; savcılık ise “sabıka kaydına rastlanmamıştır, sicili temizdir” diye belge veriyor; bu savcılık HDP’li olmuyor!!! Adı geçen şahıs YSK’ya Cumhurbaşkanı adayı olmak istediğine dair dilekçe veriyor, YSK bu talebi uygun görüyor, kabul ediyor, ama HDP’li olmuyor.!!! Bunun üzerine halkın verdiği vergilerden HDP’ye 91 milyon lira seçim yardımı yapılıyor, hazine HDP’li olmuyor…

2002 yılında bitmek üzere olan PKK’yı teslim alarak, yıllar içinde besleyip büyütenler, güçlenmesine zemin hazırlayanlar; İmralı, Oslo görüşmelerini yürütenler, PKK ile çirkin pazarlıkları yapanlar HP’li olmuyor…

Habur’da PKK militanlarını davul-zurna ile halay çekerek karşılayanlar; onları temize çıkarmak adına çadırda hakim-savcı görevlendirip teröristleri başımıza bela edenler ak sütten çıkmış kaşık oluyorlar; HDP’li olmuyorlar !!!

“Çözüm sürecini ben başlattım, arkadaşları ben görevlendirdim, sıkıntısı olan bana gelsin” diyenler….”Çözüm süreci zarar görmesin diye, vali ve kaymakamlara operasyonlara izin vermeyin diye talimat gönderdik” diyenler….”PKK 3.5-4 yıl boyunca doğu ve Güneydoğu’da her tarafa silah depolamış…” diyenler HDP’li olmadılar…

Diyarbakır’da yapılan mitingde terörist başının sözde mektubunu okutan ve okuyanlar; Şivan PERVER, İbrahim TATLISES, Mesut BARZANİ ve diğer terör liderleri ile koro halinde “MEGRİ-MEGRİ” türküsünü aşk ve şevk ile, iştiyakla söyleyenler; PKK ve lideri hakkında övücü, medh-ü sena edici binlerce demeç verenler, beyanatta bulunanlar, sosyal medyada arz-ı endam edenler; BOP Eş başkanlığını yürütenler HDP’li olmuyorlar…

Ama her ne hikmetse, nasıl bir adalet, nasıl bir vicdan, nasıl bir insanlık anlayışı ise; bizler, “adaletle iş görülmeli, suçlu olana cezası verilmeli, ama suçsuz insanlar aylarca yıllarca tutuklu olarak hapiste yatırılmamalı” dediğimiz için HDP’li olduk öyle mi???

“İnsan Allah’tan korkmalı” diyeceğiz, ama diyemiyoruz, çünkü bunun için Allah’a gereği gibi, O’nun istediği gibi iman etmek gerekir ki, bu sözü söyleme imkânı olsun…!!! Şartlar henüz oluşmuş veya olgunlaşmış değil.

“Siz nasıl insanlarsınız?” diyeceğiz, ama diyemiyoruz; çünkü bu konuda ciddi ve derin endişelerimiz var…!!! Hukukun evrensel kuralları iptal mi oldu?

“Mahşerde görüşürüz, Mahkeme-i Kübrâ’da hesaplaşırız” diyeceğiz, ama diyemiyoruz; çünkü artık kırmızı çizgiler aşılmış, söz tükenmiştir…Olmuyor…!!! O halde, inancımız gereği ilgilileri ALLAH’a havale ediyor, ilâhi Mahkemede dava açacağımızı beyanla mahşeri bekliyoruz. Bundan başka da, yapılacak işlem yok…Bize zulmeden, haksızlık yapan, kanun-hukuk tanımayan, vebalden-günahtan korkmayan kadı ise, siz kimi, kime şikâyet edeceksiniz ki ??? !!!   Selâm ve dua hak edenlerin üzerine olsun…AMİN.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?