ÇINARLAR MAHALLESİNİN ÇOCUĞU İSMAİL(FETHİ) NACİ KALPAKÇIOĞLU

ÇINARLAR MAHALLESİNİN ÇOCUĞU İSMAİL(FETHİ) NACİ KALPAKÇIOĞLU

 

İzniniz olursa;

Konuya girmeden önce bir ön uyarı yapmak istiyorum; Ben bütün dünyaya açık olan bu sosyal sayfada, ülke çapında ve dünyaca ünlü Giresun kökenli değerleri kısa öz-geçmişleriyle birlikte -bilmeyenler- için sadece tanıtmak istiyorum. Onların; “Giresun’a yararları oldu mu veya olmadı mı? onun hesabını yapmıyorum. Ancak bazı dostlarım “Giresun’a ne faydası oldu ki?” gibi sitem duygulu ileti yorumlarıyla karşı-karşıya kalıyorum.

Yani ileti sorularıyla bir anlamda adeta yargılanıyorum…

Onun için bir süre ben bu sayfada(siyasal görüş tasnifi yapmaksızın) kitleler tarafından ‘genel kabul gören’Giresun kimlikli insanları dilimin döndüğü ve bilgimin yettiği kadarıyla anlatacağım.

Bu rakam yaklaşık kırk kişinin üzerinde…

Bu sözünü edeceğim kırk kişininde; (benim bildiğim kadarıyla) hep Giresun dışında şöhret ve üne kavuştukları için Giresun’a yararları olup-olmadığını bilmiyorum.

Yaşamlarını dışarıda geçirdikleri için muhtemelen olmamıştır.

Onun için bu ‘kişileri’ tanımak istemeyenler, üstelik rahatsız olanlar; OKUYUP da değerli zamanlarını ziyan etmesinler!!!

Örneğin; şimdi sözünü edeceğim insanında Giresun’a hiçbir hizmeti olmadı!

Sadece edebiyat ve sanat dünyasına hizmeti ve katkısı oldu!

Adı: İsmail Naci

Soyadı: Kalpakçıoğlu

Doğum yılı: 3 Nisan 1927

Baba adı: Fethi

Doğum Yeri: Giresun

Muhtarlığı: Çınarlar Mahallesi

Mesleği: Gazeteci- Edebiyatçı ve Eleştirmen

Tanınırlığı: Biz hariç dünya tanıyor

(Hele-hele en ünlü yazarlar tarafından el üstünde tutuluyor)

Asıl adı: İsmail Naci olan, fakat daha sonra her yazar gibi o’da ismini farklılaştırarak kullanıyor;(İsmail) kaldırıp,babasının ismi olan (Fethi) ismini -ön isim-olarak kullanıyor.(bende anlatımı’mı Fethi Naci olarak sürdüreceğim)

Giresun-Çınarlar çocuğu olan Fethi Naci, ilköğrenimini Giresun’da ve Orta Okul’un ise yine yarısını Giresun ve gerisini de Erzurum’da tamamlar. (Çünkü babasının memuriyeti gereğe oradadırlar)

Daha sonra üniversite eğitimi için İstanbul’a gider.

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini 1949 yılında bitirir.

Ancak üniversite yıllarında siyasal ve toplumsal hareketlerin içinde ve “Yüksek Tahsil Gençlik Derneği” kurucuları arasında yer alır.

Siyasal düşüncelerinden dolayı tutuklanır.

1,5 ay kadar Sultanahmet Ceza-evinde yatırılır.

Sonra bırakılır.

Bir fabrikada uzun yıllar muhasebecilik yapar.

Hem muhasebecilik yapar, hemde bir yandan gazete ve dergilere değişik isimler altında yazılar yazar.

Eh, yazdığı yazılarda -siyasal içerik- taşıdığı için yıl 1965’de patron Fethi Naci’nin işine son verir.

İşine son verilen Fethi Naci “Gerçek Yayınevini” kurar…

Bir yandan yazarlık, bir yandan yayımcılık yapar.

Bir yandan’da Cumhuriyet gazetesinin ‘Kitap Ekinde’ öykü ve roman gibi eserlerin eleştirisini yapar ve yazar…

Fethi Naci, yaptığı sağlıklı ve doğru eleştirilerden dolayıdır ki; 1960 yılında “En Beğenilen Eleştirmen” seçilir.

Ve o tarihten sonra da zaten Türkiye’nin en’Büyük Eleştirmeni’ kabul edilir.

Yani bir öykü ve roman yazarı; Fethi Naci’den kötü not aldıysa, o yazarın kitabı piyasada pek tutulmaz ve satılmaz…

Ama Fethi Naci yazılan bir esere ‘iyi not’ verdiyse,o kitap yılın en çok okunan kitabı olur…

Onun için her ‘kitap yazarı’ Fethi Naci’den olumlu not almak zorunda olur ve kitap yayıma sokulmadan önce ‘kitaplarını okutmak için’ yazar-çizer takımı adeta kuyruğa girerlerdi!

1962 yılında Türkiye İşçi Partisine (TİP) içinde yer alan Fethi Naci; “Vatan Gazetesi” ve “Sosyal Adalet Dergisinde” “Yön Dergisinde” yazılar yazdı.

1968 yıllarında siyasi yazılarını biraz azaltıp ve “100 Soruda” dizini edebiyat çalışmalarına ağırlık verdi.

Bir ara Özgürlük Ve Demokrasi Partisi (ÖDP) den Giresun Milletvekili olan Fethi Naci KALPAKÇIOĞLU,23 Temmuz 2008 tarihinde yaşama veda etti.

Fakat bütün edebiyat dünyası onu hep “En büyük Eleştirmen” olarak kabul etti…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?