Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
DOĞRUYA ALKIŞ YANLIŞA YANLIŞ
  • 0
  • 496
  • 17 Ekim 2022 Pazartesi
  • +
  • -

Ne demişler;

“Yiğidi öldüreceksin, hakkını teslim edeceksin.”

Yanlış yapınca da;

“Dost acı söyler” kıvamında ve tadında eleştireceksin…

Yanlış yaptıysa; uyaracaksın…

Doğru yaptıysa; alkışlayacaksın…

Örneğin bugün benim;

Konya-Seydişehir Kaymakamı Deniz Pişkin’i yürekten alkışlamak istediğim gibi…

Neden mi alkışlamak istiyorum?

Alkışlama istencimi hemen söylüyorum;

Çevreciliğe duyarlı olan kaymakam Deniz Pişkin, eviyle-makamı arası yaklaşık 1 kilometre olan görevine -makam arabasıyla değil- her gün bisikletiyle gidip-geliyormuş…

1977 Artvin-Ardanuçlu olan Deniz Pişkin, makamına gidiş-gelişini şöyle açıklıyor;

“Özellikle hava durumunun iyi olduğu zamanlarda, bir yere acil ulaşmam gerekmediği durumlarda, özellikle evden işe, işten eve bisikleti tercih ediyorum.” diyor…

Çevrenin yadırgamasını da şöyle izah ediyor;

“Beni ilk gördüklerinde biraz yadırgadılarsa da şimdi alıştılar…

Artık birbirimizi tanıyor ve yollarda selamlaşıyoruz.”

Çevrecilik konusunda da şöyle düşünüyor;

“Dünyanın mücadele ettiği iklim değişikliği, emisyon, karbon, sera gazı nedeniyle yaşadığımız çevresel sorunlarla mücadele hem şehir içi trafiğinin rahatlaması hem de evrene zarar verici nitelikleri karbon emisyonunun azaltılması için bisikletin tercih edilebilir bir ulaşım aracı olduğunu düşünüyorum” diyor…

Sayın kaymakamımız böyle düşünedursun…

Bende bu konuda açıkçası şöyle düşünüyorum;

“Hem çevrecilik ve hem de toplumla bütünleşip kaynaşma adına bisikletle işe gidiş-geliş yapmanız alkışlanmaya değer bir davranış ama, tapuları yıkıyorsunuz diye amirlerdiniz sizi hedef tahtası yapmasın.”

Çünkü sizin yaptığınızı;

Kaymakamların yarıdan çoğu yapsa hiçbir sorun çıkmazda…

Ama sizin gibi arada-bir çıkan olursa, bu konuda sizi bir-şekilde sıkıştırırlar diye endişe ediyorum…

Neden böyle düşünüyorum?

Bilir misiniz bilmem kaymakam Bey;

Eskiden bir Kadirli kaymakamı vardı…

İlçenin karaborsacılarına, faizcisine, yobazına, marabasına baskı yapan toprak ağasına savaş açmıştı…

Ağaların baskısıyla tayini çıkarılmıştı…

İlçeden ayrılırken de artından teneke çalınmıştı…

Ve Yaşar Kemal’de ‘TENEKE’ isimli oyunu yazmıştı…

Valiler üzerinden de iki örnek verecek olursak;

Makamının kapısını gün boyu vatandaşa açık tutan…

Valiyle ‘randevusuz konuşmayı’ başlatma unvanına sahip olan…

Sokakta vatandaşla omuz-omuza yürüyerek sohbet yapan Recep YAZICIOĞLU diye bir valimiz vardı…

İşte bu valimizden ‘amir düzeyindekiler’ çok rahatsızlık duyardı…

Zaman zaman ‘merkeze’ alınırdı…

Daha sonra da ‘trafik kazasında’ ölüm şekli kuşkular içinde kaldı!

Bir zamanlar Giresun’da da bir vali var idi;

Adı; Ali Haydar ÖNER’di..

Her sabah o da mesaisine yürüyerek giderdi…

Okula giden çocukları durdurur ve onlarla sohbet ederdi…

Öyle bir hafızaya sahipti ki;

Sokakta yürürken, karşı kaldırımdan yürüyenlere en yüksek ses perdesinden ve ismiyle hitap ederdi…

Ve böyle davranmasından amirleri rahatsız olmuş olacak ki;

Giresun valisi Ali Haydar Öner’de birçok kere ‘merkezi’ alındı…

Özetlersek, şu şekilde özetlemek istiyorum;

Mülki Amirler, siyasetçiler gibi ‘koltuk’ doldurmamalı…

Yönettiği halkın içinde dolaşmalı…

Hatta ve hatta dolaşırken;

Ardında jandarma ve polis gibi ‘korumalar’ olmamalı..

Halkı yönetenler;

Halkın arasında ‘koruma ordusuyla’ gezmemeli…

Eğer yönettiği toplumdan endişelenip, tedirgin oluyorsa;

Bu arızanın nereden kaynaklandığını düşünmeli…

Ve nasıl düzeltilmesi gerekiyorsa onu düzeltmeli…

Son söz;

Çevreci ve toplumcu kimliğini öne çıkarıp, makam arabası yerine işinden-evine bisikletle gidip-gelen Konya-Seydişehir kaymakamı Deniz Pişkin’i takdir ediyor ve kendisini ayakta alkışlıyorum…

Ve bir an önce de;

Böylesi ‘kaymakamlarımızın’ hızla çoğalmasını diliyorum…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM